Irak'ta Abdulmehdi'nin istifası sonrası yeni başbakan arayışları başladı
Irak'ta istifa etmek zorunda kalan Adil Abdulmehdi sonrası yeni başbakanı belirleme sürecine girildi.
Erzurum Güncel- Irak Meclisi'nin Başbakan Abdulmehdi'nin istifasını onaylamasının ardından ülkede siyaset hareketlenirken yeni başbakan arayışları da başladı.
Ülkede 1 Ekim'den bu yana devam eden hükümet karşıtı gösteriler ve Şii dini merci Ali es-Sistani'nin cuma günü Meclis'e yaptığı "hükümetten güvenoyunun çekilmesi" yönündeki çağrısı sonrası Abdulmehdi, bir yıl önce oturduğu başbakanlık koltuğunu terk etmek zorunda kaldı. Abdulmehdi'nin cumartesi günü istifa dilekçesini sunduğu Meclis, hiç zaman kaybetmedi ve dün gerçekleştirilen bir oturumla bu istifayı onayladı.
Uzun süren görüşmeler sonrası kurulabilen ancak ömrü bir yıl ile sınırlı kalan Abdulmehdi hükümeti sonrası Irak'ta yeniden başbakan arayışları başladı. Şimdi ülkede müstakbel başbakanın Şii partilerin desteğini alan biri mi yoksa sokağın talebi doğrultusunda bağımsız bir isim mi olacağı tartışılıyor.
Abdulmehdi'nin istifası sonrası Bağdat'ta Şii partiler Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekim'in evinde toplandı. Toplantıya Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri ve Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki ile diğer Şii grupların temsilcileri de katıldı. Yeni başbakan arayışına yönelik görüşmelerin yapıldığı toplantıya İran'ın Bağdat Büyükelçisi İreç Mescidi'nin de katıldığı öne sürüldü.
Başbakanlık için adı geçen isimler
Söz konusu toplantıda Irak'ın yeni başbakanı için Şii partilerin bazı isimler üzerinde durduğu iddia edildi.
Bunların başında Maliki destekli Yüksek Öğretim Bakanı Kusay es-Süheyl geliyor. Eski Necef Valisi Adan Zurfi, bağımsız Şii siyasetçi İzzet Şahbender, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Ali Şükrü ile Ulusal Hikmet Akımı Üyesi ve eski Spor ve Gençlik Bakanı Abdulhüseyin Abtan'ın da toplantıda dillendirilen diğer isimler olduğu ifade ediliyor.
Tahran'ın istemediği, halka yakın isim "General Saadi"
Terörle Mücadele Kurumunun başındayken Abdulmehdi tarafından "sürpriz" bir kararla görevinden azledilen General Abdulvahap Saadi de yeni başbakan olarak adı geçen isimlerden. Ancak Tahran'ın "ABD'ye yakın olmakla" suçlandığı Saadi'ye sıcak bakmadığı biliniyor.
Saadi ayrıca Irak'taki gösteri alanlarında posterlerine rastlanan tek kişi olması hasebiyle de dikkati çekiyor. Göstericilerin büyük bölümünce benimsenen Saadi'nin Bağdat'ta sokağa inerek halkla sohbet ettiği görüntüler sık sık sosyal medyada paylaşılıyor.
Siyasi gruplar ne diyor?
Ülkede en büyük Şii tabana sahip dini ve siyasi lider Mukteda es-Sadr, yeni hükümet görüşmelerine katılmayacağını duyurdu. Sadr'ın siyasi ayağı olan Meclis'teki en büyük grup konumundaki Sairun Koalisyonu da Bağdat'ta siyasi partiler arasında süren başbakan belirleme toplantılarında yer almayacaklarını açıkladı.
Usame en-Nuceyfi liderliğindeki Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi, siyasi hizipleşmeye dayalı bir hükümeti desteklemeyeceklerini bildirdi. Sünni Cephe, "bağımsız geçici bir hükümetin kurulmasını ve sonrasında erken seçime gidilmesini" istediklerini açıkladı.
Eski Başbakan ve Meclis'in üçüncü büyük grubu Nasır Koalisyonu lideri Haydar el-İbadi, yeni başbakanı belirlemede taraf olmayacaklarını belirterek "partili değil halkın güvenini kazanan bağımsız bir başbakandan yana olduklarını" kaydetti.
Eski Başbakan ve Vataniye Koalisyonu lideri İyad Allavi de yaptığı basın açıklamasında "hükümetin istifa etmesinden ziyade yanlış temeller üzerine kurulu mevcut siyasetin düzeltilmesiyle Irak'a istikrarın gelebileceğini" ifade etti.
Kürtlerin tutumu
Irak siyasi denkleminde söz sahibi unsurlardan biri olan Kürt grupların yeni başbakan arayışındaki tutumu da merak ediliyor.
Abdulmehdi'nin şu ana kadar Irak'ta iktidara gelen "Kürtlere en yakın başbakan" olması ve referandum sonrası Erbil ile Bağdat arasındaki buzların erimesinde oynadığı rol dikkate alındığında, Abdulmehdi'nin istifası Kürtler için iyi bir durum olmasa gerek. Dolayısıyla Kürt partiler, yeni kurulacak hükümetle petrol ihracatı ve 2020 bütçesinde kat ettikleri yoldan geri dönülmesini istemiyor.
Nitekim bazı Kürt milletvekilleri yaptıkları açıklamalarda, kurulacak hükümetle yeniden müzakere masasına oturmayı ve söz konusu meselelerde başa dönmeyi kabul etmeyeceklerini söylüyor.
Eski Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı ve Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani de olası bir değişimde tüm bileşenlerin haklarının garanti altına alınması gerektiğini belirtti.
"Şii siyasi gruplar zor durumda"
Iraklı siyasi analist Ali es-Suheyl, Abdulmehdi sonrası Irak'ı nelerin beklediğine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
"Şii siyasi gruplar zor durumda. Yeniden Necef'teki dini merci, ABD ve İran'ın onaylayacağı yeni bir başbakan arayışına girdiler." diyen Suheyl, şunları kaydetti:
"Şii partiler, Sistani'nin belirlenecek yeni başbakanı onaylaması halinde bu ismin Şii taban tarafından da destekleneceğini düşünüyor. Bu partiler aynı zamanda kendi çıkarlarını da gözeten birini bulmaya çalışacak. Hükümetin kurulması için verilen 15 günlük süre mevcut atmosferde yeterli değil. Şiilerin bu sürede bir isim üzerinde anlaşabilmesi zor."
Irak'ta yeni başbakanın kim olacağı konusunda ABD'nin henüz net bir tutum sergilemediğine işaret eden Suheyl, "ABD, Abdulmehdi'yi desteklemişti. Ancak Abdulmehdi görevi boyunca İran'a daha yakın durdu. Dolayısıyla ABD aynı hatayı tekrarlamak istemeyecektir." şeklinde konuştu.
Cevabı aranan soru: "Göstericileri kim öldürdü?"
Irak'ta iki ayı aşkın süredir devam eden gösterilerde çoğu gerçek mermi veya başlarına isabet eden gaz kapsülleri nedeniyle olmak üzere çok sayıda eylemci hayatını kaybetti. Bağdat ve güney vilayetlerdeki gösterilerde eylemcilerin zaman zaman keskin nişancılar tarafından da hedef alındığı belirtildi.
Hükümet göstericilerin kim veya kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin açıklama yapmazken, güvenlik güçlerinin eylemcilere karşı zaman zaman gerçek mermi kullandığını ise itiraf etti.
Protestocuların öldürülmesi konusunda en dikkati çeken açıklama 8 Kasım'da Uluslararası Af Örgütünden geldi. Açıklamada, "eylemcilerin gerçek mermi dışında ağırlıkla İran yapımı olan gaz bombası kapsüllerinin doğrudan başlarına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdiği" kaydedildi.
Irak Savunma Bakanı Necah eş-Şammari de konuyla ilgili ezber bozan bir açıklama yaptı.
Şammari'nin, 15 Kasım'da katıldığı yerel bir televizyonda, "gösterilerdeki ölümlerin Iraklı yetkililerin bilgisi dışında ülkeye sokulan gaz bombalarının üçüncü taraflarca kullanılması sonucu meydana geldiğini" söylemesi tartışmalara neden oldu.
Iraklı bakanın "üçüncü taraf" ifadesiyle İran'ı kastettiği iddia edilse de Bağdat hükümetinden konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.
Irak Meclisi'ndeki İnsan Hakları Komisyonu, 27 Kasım'daki ölümlerle ilgili yürütülen soruşturma neticesinde önemli bilgilere ulaştıklarını, ilk raporun Abdulmehdi'ye sunulacağını açıkladı. Ancak komisyon, söz konusu bilgilere ilişkin kamuoyuyla bir şey paylaşmadı.
Gösterilerde ölümlerin artarak devam etmesi ve şiddetin özellikle Zikar ile Necef gibi güney vilayetlerde tırmanmasının ardından Irak Yüksek Yargı Meclisi devreye girdi. Yüksek Yargı Meclisi, 29 Kasım'da yaptığı açıklamayla, gösterilerdeki ölümlerin incelenmesi için soruşturma açıldığını ve bunun için bir komisyonun kurulduğunu duyurdu.
Zikar'da göstericilerin öldürülmesiyle ilgili başlatılan soruşturma neticesinde Irak Yüksek Meclisi, General Cemil eş-Şammari hakkında yakalama kararı çıkardı.
Abdulmehdi hükümeti ne olacak?
Abdulmehdi'nin, normal şartlarda istifa mektubunu Meclis'e değil Cumhurbaşkanı Berhem Salih'e sunması gerekiyordu. Ancak Abdulmehdi, istifa mektubunu Meclis'e sundu. Bunun gerekçesini de Abdulmehdi, "Hükümet için güvenoyunu Meclis'ten aldık. İstifa kararını da Meclis onayına sunacağız." diyerek savundu.
Hükümet Sözcüsü Saad el-Hadisi, yaptığı basın açıklamasında, Abdulmehdi'nin istifası kabul edilmiş olsa da yeni hükümet kurulana kadar mevcut kabinenin çalışmalarını sürdüreceğini söyledi.
Irak Anayasası'nın 76. maddesine göre Cumhurbaşkanı 15 gün içerisinde Meclis'in en büyük partisinin belirleyeceği bir adaya yeni hükümeti kurma görevi verecek. Ancak Irak Meclisi'nde yeterli sandalyeye sahip en büyük parti ya da koalisyon bulunmuyor. Bu da özellikle Şii partilerin ortak bir aday üzerinde anlaşacağı anlamına geliyor. Ne var ki, 2003 sonrası Şii grupların başbakan belirleme konusunda kolayca anlaştığı hiç görülmedi. Bu durum, Irak'ın yeni bir siyasi krizle karşılaşabileceği endişesini yaratıyor.
116 vekilden daha önce görülmeyen teklif
Bu arada Iraklı vekillerden ilk denilebilecek bir teklif geldi. 329 sandalyeli Irak Meclisi'nden 116 milletvekili yeni başbakanın "sadece Irak vatandaşlığına sahip, partili değil göstericilerce desteklenen ve 2003 sonrası hiçbir siyasi görevde bulunmayan bir isim olması" yönündeki bildirinin altına imza attı. Söz konusu imzalar Meclis Başkanlık Divanı'na teslim edildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.