Cezaevinde işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber ve iki arkadaşının tutulduğu polis karakoluna ait görüntüleri NTV yayımladı. Görüntülerde Çeber ve arkadaşları “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” diye slogan atıyor İSTANBUL Sarıyer’de iki arkadaşıyla birlikte Yürüyüş Dergisi satarken 28 Eylül 2008’de gözaltına alınan ve tutuklandıktan sonra gönderildiği Metris Cezaevi’nde infaz koruma memurlarının attığı dayak sonucunda yaşamını yitiren Engin Çeber dosyasında yeni bir gelişme yaşandı. Daha önce cezaevinde feci şekilde dayak yediği görüntüleri dava dosyasına girerken yeni görüntülerle dayağın karakolda başlayıp başlamadığı tespit edilecek. Şiddet kullanılan bölümler kesiliyor Çeber’le birlikte gözaltına alınan Aysu Bakkal ve Cihan Gün’ün görüntülerde elleri arkadan kelepçelenmiş bir halde bir odada tutuldukları görülüyor. Engin Çeber ile arkadaşları “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” diye slogan atıyor. Polis gözaltındakilere “Parmak izi alıp gideceğiz. Niye bu kadar zorluk çıkarıyorsunuz” diyor. Engin Çeber’in bir arkadaşı da polise “Eğer kamera kayıtta ise iyi konuştun” diye karşılık veriyor. Gözaltındakilerin nezarethane bölümüne konulurken itiş kakış yaşandığı kameraya yansıdı. Ama Çeber ve arkadaşlarının parmak izlerini vermemek için direndiklerini gösteren görüntüler ise yarıda kesiliyor. Çeber’in avukatları bu görüntülerde polisin şiddet kullandığını ve bunun görülmemesi için kesildiğini öne sürdüler. Şimdi bu görüntülerin gerçekten kesilip kesilmediği incelenecek. Bu görüntülerle birlikte Çeber’in karakolda da dayak yiyip yemediği tespit edilecek. Soruşturma sırasında Çeber’le birlikte gözaltına alınan Aysu Bakkal, İstinye Karakolu’nda şişman bir polis memuru tarafından dövüldüklerini, ellerinin arkadan kayışlarla birbirine bağlayıp dayak atıldığını söylemişti. Çeber’in ölümünden sonra İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Karakolu’nda görevli polislerin de ifadeleri alınmıştı. ‘Önce orantılı sonra kademeli güç’ Polis memurları bu ifadelerinde, Çeber ve arkadaşlarını gözaltına aldıkları, hastaneye götürürken, nezarethaneye koyduklarında ve parmak izi aldıklarında önce ’orantılı sonra da kademeli güç’ kullandıklarını itiraf etmişlerdi. G. B. isimli bir polis memuru ifadesinde, “Cihan Gün’ün de üst aramasının yapılmasını istedim, direndi. Orantılı ve kademeli güç kullanarak bu şahısları alıp hastaneye götürdük. Bu şekilde nezarete giriş raporlarını aldık” demişti. Polis H. U. ise ifadesinde, “Zanlılar karakolda parmak izi vermeyi reddetti. Ben de savcıyı aradım. Savcı bana orantılı güç kullanabileceğimizi söyledi. Görevli arkadaşları arayarak orantılı güç kullanarak parmak izlerinin alınmasını Cumhuriyet Savcısı’nın bildirdiğini söyledim.” Duruşma 5 Ekim’de BakIrköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Engin Çeber davasının son duruşması 5 Ekim Pazartesi günü yapılacak. Engin Çeber’in tutuklanarak konulduğu Metris Cezaevi’ndeki kamera kayıtları ise daha önce dava dosyasına girmişti. Bu kayıtlarda, Engin Çeber’in 29 Eylül’de cezaevine gelişi ve 7 Ekim’-de komaya girdikten sonra hastaneye nakli sırasında yaşananlar görülüyor. Ayıklanan görüntülerde sayım günlerine ait kayıtlar ön plana çıktı. Tamamı cezaevi koridorlarında çekilen görüntülerde Engin Çeber, öldüğü 7 Ekim 2008’de karga tulumba dışarı çıkarılıyor. Engin Çeber’in taşınması sırasında sedye kullanılmıyor. Hastaneye sevk işlemleri sırasında yerde bekletildiği de görülüyor. Bu görüntüler yayınlandığı zaman işkecenin belgesi olarak değerlendirilmişti.