İşte bu soru merak ediliyor!
12 Eylül’de yapılacak olan referandum’da Erzurum’da ne sonuç çıkacağı merak edilirken, en çokta Tortum’dan ve bazı ilçelerden çıkan sonuç şimdiden tartışma konusu oldu. İşte o gerçeği bugün Mehmet Şener, köşesinde kaleme aldı.
Erzurum Güncel-Tortum'da sessiz çığlık… Bir sonuç verir ya da vermez fark etmez; Tortum halkı derelerinin kurutulmaması, arazilerinin çölleşmemesi için, onurlu mücadelesini sürdürüyor. Hapse de girdi, jandarmadan dayak da yedi. Bakanlar azarladı, vekiller sırtlarını döndü, bürokratlar seslerini duymadı; ama Tortum halkı büyük bir inanç ve azimle, HES'lere karşı çıkmaya devam ediyor.Bugüne kadar birbirinden renkli gösteriler düzenleyerek, seslerini duyurmaya çalıştılar; lakin kimse kulak vermeyince, şimdi de "oturma eylemi" yapıyorlar. Tek talepleri var; o da: -Dereler kurutulmasın, bağımız bahçemiz çölleşmesin. Devlet ise, illa da odunumun parası deyip, inadında ısrar ediyor: -Tüm dereleri kurutacağım, bağı bahçeyi susuz bırakıp nihayetinde de o yemyeşil vadiyi çöle çevireceğim; diyor! Halbuki ortada devletin yanlışta ısrar ettiğini kanıtlayan bir çok rapor ve uzman görüşü var. Ancak ne Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ne de ilgili bürokratlar bu raporlara dönüp bakmıyorlar bile...… Adeta ağız birliği etmişçesine, erki elinde bulunduran herkes Tortum derelerini kurutmaya yemin etmiş...… Ne üniversitenin görüşüne itibar ediyorlar, ne de emsal teşkil edecek türdeki yargı kararlarına...… Tortum halkı ise, çaresiz ve "arka"sız...… Milletvekili sesini duymuyor, bürokrat yanlarına dahi uğramıyor. Köyünü ve suyunu korumak isteyen bir avuç çaresiz insan ise, jandarma-müteahhit-yargı sarmalı arasında ezilip duruyor. Şayet ortada TEMA Vakfı ve bir de tek tük yerel gazete de olmasa, kimse Tortum halkının feryadını duymayacak. Oysa aynı manzara İspir, Oltu, Narman ve Olur için de geçerli...… İspir halkı önce direndi, çığlık çığlığa bağırdı ama sonunda Aksu Vadisi'ndeki bir çok kimse müteahhit tarafından "ikna" edildi. Aynı şey, Tortum ve diğer ilçelerde de olur mu olmaz mı bilinmez. Ama gerçek şu ki, umutsuzluk ve çaresizlik en kararlı köylüyü bile yıldırıp, mağlup ediyor. Palandöken, bugün manşetten verdiği haberde çok önemli bir raporu kamuoyuna sunuyor. Bu rapor, aslında müteahhidin lehine hazırlanmış olmasına rağmen, yapılmak istenen katliama yeterince ışık tutuyor. Şayet ilgili bakanlıklar sadece adına "Proje Tanıtım Dosyası" denilen bu rapora bakarak karar vermiş olsa, Tortum'da bir tane HES'e bile izin vermez. Çünkü o raporda, kurulacak olan HES'lerin doğayı mahvedeceği istenmeyerek de olsa yazılmış. Daha derli toplu olan bilgileri içeren başka raporlar da var. Fakat hükümetin gözü öylesine dönmüş ki, hangi kurum hangi gerekçeyi sunarsa sunsun dönüp bakmıyor: İlla da HES kurulacak, müteahhide kaynak yaratılacak! Tortum halkı iki günden beri yine sesini duyurma adına oturma eylemi yapıyor. Muradı ne siyasi bir mücadeleye tutuşmak, ne de kimseyle kavga etmek. Çok yakında milletvekilleri referandum için bu köylere de gidip, "evet" oyu toplamaya çalışacaklar. Çok merak ediyorum acaba, o vekiller o köylere hangi yüzle gidecek ve o halk o vekillere ne diyecek...… Bekleyip göreceğiz...…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.