İşte mide hakkında yanlış bilinenler
Dr. Fevzi Özgönül, Baharın gelişi ile bir çok insanda mide şikayetlerinin arttığına dikkat çekerek, “Mide hakkında doğru bilinen yanlışlar vardır.” dedi.
Erzurum Güncel- Mide hakkında yanlış bilinenlerin doğrularını Obezite ile ilgili çalışmalar yapan Dr. Fevzi Özgönül, şöyle anlattı: “Midemiz bir kas torbasıdır ve büyüklüğü bedenimizin enerji ihtiyacına göre değişir. Bir bebek bazen 1/2 biberon mama ile doyar bazen 2 biberon mama içer. Bu örnekteki gibi bazen 1 tas çorba bile bize fazla gelir bazen tüm sofrayı yesek doymayız. Demek ki midemiz zamanla veya şişmanlayınca büyümez. Boyut aynı kalır ama kas torbası olduğu için çok enerji ihtiyacı olduğu durumlarda bu kaslar gevşer ve içerisine daha çok yiyecek sığabilir. Az enerjiye ihtiyacımız olduğunda, lüzumsuz yememizi engellemek için bu kas torbası kasılır ve içerisine çok yiyecek almamızı engeller. Biraz önce açıkladığım gibi yiyeceği azaltmak ile değil yiyecekteki sindirilebilir gerçek kalori değerini yükseltirsek, yani besleyici değeri daha yüksek olan yiyecekleri yiyip, hareket ederek bunların sindirilebilmesini sağlarsak, yavaş yavaş iştahımız azalır ve daha az yiyecekle doymaya başlarız. Fakat bunun anlamı midemiz küçüldü değil, yediğimiz yemeklerden daha yüksek enerji elde etmeye başladığımız için mide kasları çok gevşemiyor demektir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse, bir çocuğa harçlık verirken hep 10 kuruşluk demir para ile verirsek iki avucunu da açar. Ama hep bir liralık paralarla verirsek tek avucunu açar. Zayıf birisi ile şişman birsinin mide büyüklüğü aynıdır. Sadece şişman birisinin günlük enerji ihtiyacı daha fazla olduğu için beyin onun mide kaslarını daha gevşek bırakarak içerisine daha fazla yiyecek girmesine müsaade eder. Midenizi büyütüp küçültmenize gerek yoktur. Yemek yedikten sonra bu yemeklerin daha iyi sindirilmesini sağlarsanız ve en önemlisi yediklerinizi besleyici değeri yüksek olan yani vücudun ihtiyacı olan besin maddelerini içeren yiyeceklerde seçerseniz o zaman mideniz daha az açılır ve daha az yemek ile doyduğunuz için otomatik olarak midenizin küçüldüğünü hissedersiniz. Tatlı ihtiyacı, vücudun şeker, yani enerji ihtiyacıdır. Eğer sindirim sistemimiz iyi çalışmıyorsa, yeterince enzim üretmiyorsa, hareketimiz çok azsa, yediğimiz gıdaların içerinde bulunan şekeri vücut elde edemez, dolayısı ile dışarıda fabrikada üretilmiş ve sindirime ihtiyacı olmayan şekeri ister. Sizin yaşamınızı devam ettirebilmeniz için az da olsa paraya ihtiyacınız olduğu gibi, vücudun şeker ihtiyacı da mutlaka karşılanmalıdır. Vücudumuzda şeker yoksa ölürüz. Tarçın size hoş bir tat verebilir ama içerisinde şeker yoktur, tatlandırıcı derseniz, tatlıdır ama içerisinde vücudun ihtiyacı olan şeker yoktur, yani sahte para gibidir. Meyveler de ise yine vücudu istediği şeker yani glikoz değil fruktoz vardır sadece geçici olarak iyi hissettirir. Bunların hiçbiri kesin olarak vücudun ihtiyacı olan şekeri içermez. Kuru yemişlerde, sebze yemeklerinde şeker vardır ama bunun için sindirim sisteminin doğru çalışması gerekir. Reflüden kurtulmak istiyorsanız, 1- çok sık yemeyin bırakın sindirim sisteminiz yediğiniz yemekleri tam olarak sindirsin ve sizden yenisini istesin 2- geç saatte hazmı zor olan çiğ salata, meyve ve çerez gibi yiyeceklerden uzak durun. 3- Yemekten hemen sonra yatmayın ve en azından yemekten 2 saat sonra biraz hareket edip yediklerinizin sindirimine yardımcı olun. 3- soda gibi baz içerikli içecekleri yemekten en az 2-3 saat sonra için 4- yemekten hemen önce su içip mide asidini azaltmayın. 5- yemekten sonra uzanmayın dik pozisyonda durun. 6- Yemek yerken çok çiğneyin ki yemeklerin midede kalış süreleri daha kısa olsun. Şişmanlamanızın nedeni, vücudunuzun yediklerinizi depo etmesi değil, yediğiniz yemeklerin içerisine yeterince yağ, protein ve vitamin mineral olmaması veya bunlar olsa bile hareketsizlik veya sindirim enzim yetersizliği edeniyle bu yiyecekleri vücudun kullanabileceği hale getirememesi nedeniyle vücudun mevcut yapısını koruyamaması nedeni ile. Vücudu saran bağ dokusunun gevşemesi, böylece bu gevşemeyi düzeltebilmek için karın, kalça ve basen bölgesinde şekerin yağa dönüşmesi ile oluşan yağ halkasının meydana gelmesindendir. Bunun aynı tür gıdaları tüketmekle veya gece geç saatte yemekle veya çok tatlı ve hamur işi gıdaları yemekle direk bir bağlantısı yoktur. Bu nedenle bu saydığımı ve sözde yanlışları yapan ve hiç kilo almayan bir sürü kişi de mevcuttur. Fıstık ezmesi ve kraker geçici olarak tok hissettirebilir ama sizi beslemez. İştah bebeklerde büyüme isteğinin göstergesidir. Büyüme isteği ise ideal bedene ulaşma isteğidir. Kilolu kişilerde ise iştahın nedeni aynıdır. İdeal bedene dönmek isteğidir. Bu nedenle ne kadar şişmanlarsak ideal bedenden o kadar uzaklaşırız ve iştahımın da o kadar artar. Vücudun ideal bedene dönebilmesi için bağ dokusundaki hasarları tamir ederek tekrar eski sıkı vücuduna kavuşması gerekir. İşte o zaman bedenin dengesini korumak için oluşturduğu göbek, kalça ve basendeki yağ halasından kurtulabilir. Bu nedenle bu işlemi yapabilmesi için gerekli olan protein, yağ ve vitamin mineralleri içeren besleyici bir yemek yemeli ve bunu sindirebilmelidir. İşte o zaman iştah kontrol altına alınır. Soda baz içeriklidir, midenin ise yediklerinizi sindirebilmesi için aside ihtiyacı vardır. Siz yemekten hemen sonra veya yemek esnasında soda içerseniz yaptığınız sadece mide asidini azaltıp sindirimi zorlaştırmaktır. Soda içecekseniz en erken yemekten 2 saat sonra içmelisiniz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.