Erzurum Güncel- İngiliz basınına konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Afrin kent merkezinin terörden temizlenmesi konusunda "Önemli bir aşama tamamlandı. Elbette daha yapılması gereken işler var. Burada insani yardım sağlıyoruz ve özellikle şehirlerde, sokaklarda ve evlerde mayın veya tuzak olmadığından emin olmak istiyoruz. Cerablus bölgesinde, yedi yıldır devam eden Suriye iç savaşı süresince başka hiçbir yerde olmayan bir şey yaşandı. Biz burayı temizledikten sonra Türkiye’de bulunan yaklaşık 150,000 Suriyeli mülteci evlerine döndü" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İngiltere’nin SKY News televizyonunda Afrin’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 

İşte o röportaj:

Afrin bölgesinin tamamının TSK ve ÖSO kontrolünde olduğunu söyleyebilir miyiz?

Şu an itibariyle şehirler, kasabalar ve köyler dâhil olmak üzere Afrin bölgesinin tamamı PYD/YPG teröründen temizlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu bölgenin kontrolünü eline aldı. Şimdi özellikle EYP, tuzakların ve mayınların bulunabileceği meskûn mahalleri güvenli hâle getirmeye çalışıyoruz.

Bu Zeytin Dalı Harekâtı’nın başarılı olduğu anlamına mı geliyor? Bundan sonra hangi adımlar atılacak?

Zeytin Dalı Harekâtı’nda önemli bir aşama tamamlandı. Elbette daha yapılması gereken işler var. Afrin yaklaşık 400,000 kişinin yaşadığı büyük bir bölge. Biz burada insani yardım sağlıyoruz ve özellikle şehirlerde, sokaklarda ve evlerde mayın veya tuzak olmadığından emin olmak istiyoruz. Zira PYD/YPG’li teröristler bu bölgeleri Türkiye’ye yönelik saldırılarda kullandı. Buralarda askeri yığınak yaptılar. Yani önümüzdeki günlerde yapılması gereken şeyler var. Aynı zamanda insani yardım sağlamaya devam edeceğiz ve yerel halkla birlikte çalışarak ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Ancak operasyonun önemli bir kısmı başarıyla tamamlandı diyebiliriz.

Türk askeri bu bölgeden tamamen ayrılacak mı? Ayrılacaksa ne zaman bu adım atılır?

Elimizde Fırat Kalkanı Harekâtı gibi iyi bir örnek bulunuyor. Bu harekâtı Afrin’in hemen doğusunda bulunan Cerablus, Azez ve Çobanbey bölgesinde yaklaşık bir buçuk yıl önce gerçekleştirmiştik. Burada DAEŞ teröristlerine yönelik operasyonlar gerçekleştirmiş ve 3,000’den fazla teröristi etkisiz hâle getirmiştik. Aralarında DAEŞ’in kıyamet senaryolarında kullandığı Dabık da dâhil olmak üzere bu bölgeler güvenlik altına alındıktan sonra buralar yerel halka iade edildi. Şu anda yerel halk buraları yönetiyor. Cerablus bölgesinde, yedi yıldır devam eden Suriye iç savaşı süresince başka hiçbir yerde olmayan bir şey yaşandı. Biz burayı temizledikten sonra Türkiye’de bulunan yaklaşık 150,000 Suriyeli mülteci evlerine döndü. Bunun Afrin bölgesinde de yaşanmasını bekliyoruz. Hatta bunu görmeye başladık. Afrin’i PYD/YPG baskısı sebebiyle terk etmek zorunda kalan insanlar geri dönmeye başladı. Bölge tamamen güvenli hâle getirildiğinde geri döneceklerdir. Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum: Zeytin Dalı Harekâtı’nı başlattığımızda bazı müttefiklerimiz ve siyasi yorumcular sivil kayıplar hakkında endişelerini ifade etmişlerdi. Biz çok dikkatli davrandık ve sivil kayıpları engelledik. Fotoğraflara bakarsanız şehirlerin hiç zarar görmediğini fark edeceksiniz. Rakka ve Musul gibi yerlerle Afrin arasındaki farkı açıkça görebilirsiniz. Hava saldırıları konusunda çok dikkatli davrandık. Burada hassas bombalar kullanıldı. TSK ve ÖSO sivil kayıpların yaşanmaması ve tarihi ve dini mekanların zarar görmemesi için çok dikkatli davrandı. Şimdi Afrin bölgesinde istikrarı sağlama aşamasına geldik. Önümüzdeki haftalarda buna odaklanacağız. Elbette güvenlik güçlerimiz şimdilik bölgede kalarak şehrin ve yerel halkın tamamen güvende olduğundan emin olacak.

Esad rejiminin bu bölgeyi ele geçirmeye çalışacağı gibi bir endişeniz var mı?

Bu aşamada rejimin bölgeyi ele geçirme gibi bir çaba içerisinde olmayacağını düşünüyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde böyle bir durum yaşanmadı. Burada sivillerin yalnızca PYD/YPG’li teröristlerden değil aynı zamanda rejim saldırılarından da korunduğuna emin olmak istiyoruz