Erzurum Güncel- Bürokratın ve siyasetin korkulu rüyaları “İşçilerin saltanatı” İşçi olduklarına bakmayın, siyasette etkili birer figürler. Çoğu kamu kurumunda bunlardan bulunuyor, renkleri iktidardan yanaysa müdür dahil herkes onlardan korkuyor, muhalefetten olanlar çok ürkütmüyor. Geçmişte de birçok örneği yaşandı. Şimdi de aynı saltanat yürüyor. Kurumda işçi, iktidar partisinin il yönetiminde. Kamuda konumunun hiçbir önemi yok, ama iktidar partisinin il veya ilçe teşkilatında görev alması işin rengini değiştiriyor. Çalıştıkları kurumlarda, yetki, beceri, kabiliyet, yetenek veya eğitimleri çok fazla bir iş görmüyor. Ancak isimlerinin başına X partisinden veya iktidar partisinden belediye meclis üyesi, İktidar partisi il teşkilatı görevlisi, ilçe teşkilatında bilmem ne masası görevlisi ünvanı olması yetiyor. Onlar, siyasetin en kaymak tabakası noktasında bulunuyorlar. Kimilerinin şansı öylesine yaver gidiyor ki, hiçbir özellikleri veya vasıfları olmamasına karşın kurum müdürlerinin taltif ve iltifatlarına mazhar olmak bir yana, özel odalarla ödüllendiriliyorlar. “Ne olur bana sorun çıkarma” anlayışıyla kurumlarda çalışan siyasi parti temsilcilerine yok yok. Siyasetin ağası, kurumlardaki marabalar (işçi) lerin saltanatı partileri iktidarda olduğu sürece sürüp gidiyor. Kimse onlara dokunmuyor, dokunamıyor. Onların mesai saatlerine uyması gibi bir sorunları yok. Çünkü onlara hiçbir müdürün işe geldin mi? Diye sorabilme konumu bulunmuyor. Aksi mümkün olsa da, müdürün mesai mefhumunu sorgulaması olası değil. Hatta, siyasi kimlik edinmiş kurumlarda çalışan işçiler, hademeler veya başka konumdaki işçi statüsü taşıyanların kurum müdürlerine torpil vaat ettikleri de mizahi dille anlatılır. Geçmiş dönemde bir işçinin aylarca müdüründen aldığı paralar ile Ankara’da keyif yaptığı, ‘tamam müdürüm merak etme işini hallettim. Harçlığım bitti azacık para gönder, o iş tamam’ sözleriyle oyaladığı gerçek bir model olarak Erzurum hafızasında bulunuyor. Bazen insanın; fakülte bitirmek, müdür olmaktansa iktidar partisine mensup meclis üyesi, ya da İl veya İlçe teşkilatı yöneticisi olmak daha hayırlı diyesi geliyor. PARTİ BAŞKANLARININ KUSURU YOK MU? Bu sorunun en önemli parçasını siyasi partilerin İl Başkanları oluşturuyor. Hiçbir özellik ve vasıf sahibi olmayan, siyasi temsil kabiliyetinden yoksun, çalıştığı kurumda partinin itibarını kullanma eğiliminde olan insanlara yönetimlerinde yer veriyorlar. Kurum çalışası bir işçiye siyasi partilerin ihtiyacı var mı? Aksine, bu kişilerin parti etiketine ve ondan yararlanmaya ihtiyacı oluyor.2012-05-22 17:12:23