Kaplan: "Asgari ücreti ortalama ücrete dönüştürdüler"
BES Erzurum Temsilcisi Namık Kemal Kaplan'dan asgari ücret açıklaması.
Gazete Güncel- Büro Emekçileri Sendikası (BES) Erzurum Temsilcisi Namık Kemal Kaplan, " 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücret; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını yutan TÜİK enflasyonuna göre artışın bile 2 bin496 TL altında kalmıştır"; tek çözümün, zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmektir. Açıklanan asgari ücretin halkın yoksulluğunu derinleştirecek bir ücret, Meclis'te kabul edilen bütçenin de yoksulluğu derinleştirecek bütçe olmuştur" dedi.
Kaplan, "Asgari ücret sadece asgari ücretli çalışanları etkileyen bir ücret değildir. Asgari ücret tüm çalışanları etkilemektedir. Çünkü kanun gereği hiçbir çalışana asgari ücretin altında maaş ödenemez. Sayın Maliye Bakanı Bütçe görüşmeleri esnasında daha birkaç gün önce TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada da 'Vatandaşlarımız müsterih olsun. Birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı. Asgari ücret de muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek' dedi. Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur, ' Sayın Vedat Işıkhan açılamasına "asgari ücret hayırlı olsun' diyerek başladı. Bu ücret milyonlarca işçi ve emekçi için hayırlı değil; bu ücret sermayedarlar için hayırlı olacaktır" diye konuştu.
Kaplan, sözlerine şöyle devam etti, "Emek karşıtı Şer İttifakı İktidar-IMF-İşveren Konfederasyonları ittifakı 2025 yılı asgari ücretini açıkladı. Asgari ücreti çocuklarına 'harçlık' diye verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdikleri milyonların 2025 yılında alacağı asgari ücretin 22 bin 104 TL olmasına karar verdi. Böylece iktidar, önümüzdeki günlerde 16 Milyon emeklinin, 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarında yapılacak artışa ilişkin tutumunun sinyalini de vermiş oldu."
'Saray her dakika 2 asgari ücret harcıyor'
Kaplan, "Geçtiğimiz yıllarda devasa artışlar yaptığı kendi bütçesinin üzerine bu yıl yüzde 40 artış daha koyan, her 1 dakikada 2 asgari ücret harcayan Saray, asgari ücretin yüzde 30 artırılmasına 'Hayırlı Olsun' tweeti ile memnuniyetini gösterdi. Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ispatlamıştır. Tüm kamuoyunun da bildiği üzere ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında 'işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik' nutukları atmaktadır. Ancak her şey apaçık ortadadır. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanmakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen suni rakamlar önümüze resmi enflasyon olarak konulmaktadır. Öncesi bir yana, sadece son 5 yılda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasındaki fark ücretlerimizin nasıl buharlaştırıldığını, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizin gerçek enflasyonla nasıl ezim ezim ezildiğini ispatlamaktadır. Yıl 2020: iktidarın ücretlerimizi, maaşlarımızı baskılama aracına dönüşen TÜİK'e göre enflasyon yüzde 14,6 olarak açıklandı. Ama bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubuna yani ENAG'a göre 2020 yılı enflasyonu yüzde 36,72. Yıl 2021: TÜİK enflasyonu yüzde 36,08 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 82,81. Yıl 2022: TÜİK enflasyonu yüzde 64,27 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 137,5. Yıl 2023: TÜİK enflasyonu yüzde 64,77 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 127,21. Yıl 2024: Kasım ayı itibari ile TÜİK enflasyonu yüzde 47,9 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 86,76!" diye konuştu.
'Asgari ücreti ortalama ücrete dönüştürdüler'
Kaplan, "Yıllar boyunca izlenen emek karşıtı politikalar sonucunda, dünya genelinde tamamen vasıfsız çalışanlara işe başlangıç aşamasında ödenen, dolayısıyla istisnai bir ücret olan asgari ücret Türkiye'de adım adım ortalama ücrete dönüştürülmüştür. "Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların sadece yüzde 4'ü asgari ücrete yakın ücretlerle çalışırken, OECD ülkelerinde ise bu oran yüzde 5 civarındadır. Türkiye'de ise her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Her üç çalışandan ikisinin aldığı ücret, asgari ücretin sadece yüzde 20 fazlasını, bugünkü rakamla 20 bin 400 TL'yi geçmemektedir. Tüm bunlara rağmen siyasi iktidar son bir yıldır gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından birine sarılmış, hemen her gün çalışanların ücretlerindeki artışın enflasyonu körüklediğini iddia etmiştir. Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir. BES Araştırma Birimi rakamlarına göre kasım ayı itibari ile 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 29 bin 200 TL, yoksulluk sınırı 78 bin 617 TL, tek bir çalışanın yaşam maliyeti ise 39 bin 341 TL'ye ulaşmıştır. Buna göre dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi haneye giren tutar yoksulluk sınırının 10 bin TL altında kalmaktadır. Aralık ayında kiralar TÜİK'in 12 aylık ortalama enflasyonuna göre yüzde 60,45 arttırılmıştır. Buna göre örneğin geçtiğimiz ay bir asgari ücretli eline geçen ücretini 8 bin 500 TL'sini, yani yarısını kiraya ayırıyorsa bu ay 13 bin 638 TL'sini yani yüzde 80'nini kiraya ayırmak zorunda kalacaktır. Ocak'tan itibaren ise ücretinin yüzde 62'sini sadece kiraya ayırıp geriye kalan 8 bin 465 TL ile yaşam savaşı vermek zorunda kalacaktır. Öte yandan 2024 yılının ilk altı aylık TÜİK enflasyonu yüzde 24,73 olarak açıklanmıştır. 17 bin 2 TL olan asgari ücrette Temmuz'da 6 aylık enflasyon oranında artış yapılmış olsaydı 4 bin 205 TL artışla 21 bin 207 TL olacaktı. İktidarın yılı sonu hedefi olan yüzde 45 enflasyon hedefi tutsa dahi 2024 ikinci altı aylık enflasyonu en az yüzde 16 olacaktır. Asgari Ücret bu sanal TÜİK oranına göre arttırılsaydı 3 bin 393 TL artışla bugün zaten 24 bin 600 TL olacaktı. Dolayısıyla dün 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücret; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını yutan TÜİK enflasyonuna göre artışın bile 2 bin 496 TL altında kalmıştır"
Kaplan açıklamasını şöyle noktaladı, "Tek çözüm, zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçer "Biz BES olarak asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret başta olmak üzere emeğin hakları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz."
Özlem İpek/ Pusula
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.