1. HABERLER

  2. DOĞU ANADOLU

  3. Karadeniz'in çocuklarından 'direniş'
Karadeniz'in çocuklarından 'direniş'

Karadeniz'in çocuklarından 'direniş'

İnternette hızla yayılan 'Diren Karadeniz', çoğu Karadenizli 24 sanatçının ağzından bir tür 'direniş' çağrısı yapıyor. Doğa talanına da devlet şiddetine de... Söz; şarkının ve klibin yaratıcılarında

A+A-

Erzurum Güncel- İnternette bir haftadır bir klip dolanıyor: ‘Diren Karadeniz’. Görmüş geçirmiş Karadenizli bir kadının kendi halindeki dert yanmasıyla başlayan görüntüler, çoğu Karadenizli 24 sanatçının seslendirdiği, gayet net protest sözlere sahip şarkıyla devam ediyor. Şarkı Karadeniz’e -aslında tüm Türkiye haklarına- bir tür ‘direniş’ çağrısı yapıyor. Karadeniz’deki doğa talanından polis şiddetine son derece ‘direkt mesajlar’ göndererek...
İlk dizeler şarkının yaratıcısı, Karadenizli müzisyen Apolas Lermi’den geliyor; devamında Yaşar Kurt da var, İlkay Akkaya, Şevval Sam , Grup Yorum , Selçuk Balcı ve Karmate de… Karadenizli kadınların HES protestoları, Karadeniz sahil yolu projesi ve 1 Mayıs görüntüleri eşliğinde hazırlanmış klipte Metin Lokumcu, Hrant Dink , açlık grevinden sonra yaşamını yitiren Canan-Zehra Kulaksız kardeşler ve polisin biber gazı yüzünden hayatını kaybeden çayan Birben’e de selam çakılıyor.


İlk kez 17 Haziran’da Kalan Müzik’in 20. Yıl Karadeniz Gecesi’nde gösterilen klip, YouTube’a yüklendikten sonra bir haftada 230 bin kişi tarafından izlendi. 24 sanatçıyı bir araya getiren klibin ve şarkının öyküsünü dinlemek üzere yaratıcı ekipten Apolas Lermi, İsmail Güney Yıldız ve özgür Yıldız ile buluştuk.
Konuştuklarımızı, klibi izledikten sonra okumanız tavsiye edilir… 

‘Diren Karadeniz’i ne zaman, nasıl bir ruh haliyle yazmıştınız?
Apolas Lermi: Trabzon’daki linç girişimlerini, cinayetleri düşünerek… O yörenin çocuğu olarak yazmaya çalıştım. 2011’de, albümüm ‘Kalanlar’ı çıkaracağım dönem çevre sorunları ön plandaydı. HES karşıtı eylemlerden kadınların konuşmalarıyla şarkıyı tamamladık. Klip fikri Karadenizli müzisyen arkadaşım Selçuk Balcı ve yönetmenimiz Onur Yıldız’ın önerisiyle çıktı. öncelikli olarak Karadeniz kökenli müzisyenleri tercih ettik, çünkü Karadeniz’in muhalif bir duruşa ihtiyacı vardı, çok faşizan bir şekilde anılıyordu. Linç girişimleri, HES ’ler, Karadeniz Sahil Yolu projesi, Hopa olayları, çayan Birben’in ölümü var klipte… Avukat Cihan Eren’i unuttuk, o anlamda kendimizi eleştiriyorum. 

Görüntülerde kadınlar ağırlıkta...
Apolas Lermi: Baştaki konuşmayı Trabzon’da köyde kaydetmiştim, iki kadın dert yanıyordu. Ortadaki; Trabzon, Tonya’daki HES eyleminden. Trabzon’da doğdum, çocukluğum orada geçti. Annemin de yaşamından dolayı Karadeniz kadınını iyi tanıyorum...
özgür Yıldız: İlk görüntülerin çoğu ‘Son Kumsal’ ve ‘Bir Avuç Cesur İnsan’ belgesellerinden; ayrıca eylem, saldırı görüntüleri var. 

HES eylemlerinde de kadınlar önlerdeydi hep…
İsmail Güney Yılmaz: Bütün çileyi kadınlar çektiği için bir tepki verildiğinde de önde onlar oluyor. Yaşam alanlarına bir tehdit olduğunda kadınlar hep önde oluyor, bu klipte de kadınların olması çok doğal. 

Anneniz nasıl buldu şarkıyı peki?
Apolas Lermi: Biraz benimle ilgili kaygıları olsa da sevdi (Gülüyor) 

“Başımıza iş gelecek” gibi bir kaygınız oldu mu gerçekten?
Apolas Lermi: Sıkıntılı bir şekilde yazdık ama bunu söylemek vicdanımla da ilgili. Karadeniz’in cinayetlerle anılması beni çok üzmüştü. Tepki göstermem gerekiyordu. Ki Karadenizli muhalif başka yazar, müzisyen, sanatçılar da var. 

“Doğru söyleyeni arkadan vuruyorlar” dizesinde Hrant Dink var...
Apolas Lermi: Bununla ilgili eleştiriler de aldık ama Hrant Dink ’in etnik kimliği bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren; Türkiye vatandaşı bir yazarın yaşadığı bir durum. Karadenizliler tarafından ona yaşatılan bu durum… Bu bizi rahatsız etti ve Hrant’a yine bir Karadenizli olarak sahip çıkmayı görev edindik. Bu bir Türk yazarın başına gelse de onu sahiplenecektik. Linç saldırıları Türkiye ’nin genel sorunu, Karadeniz’de daha yoğun olabilir. Ama Karadeniz’de sadece bu varmış gibi gösteriliyor. Biz Karadeniz’in çocukları olarak eleştiri hakkımızı bu olumsuz gördüğümüz şeyler üzerinden yaptık. Kim derelerinin satılmasını ister? Biz derelerimizi, sahilimizi, insanımızı korumak istiyoruz.
İsmail Güney Yılmaz: Karadenizliler adına bir özür olarak da algılanabilir, Hrant’ın klibe konması. Bu klip Karadeniz’den muhalif bir ses. Ama bütün Türkiye ’yi ilgilendiren bir şey. 10-15 yıldır Türkiye ’de yükselen bir milliyetçilik var. Ama sanki bütün Karadeniz muhafazakar-milliyetçiymiş gibi bir algı var. Trabzonspor maçında taraftarların bir kısmının beyaz bere giymesi haber oluyor ama aynı Trabzonspor’un başka bir taraftar grubunun 1 Mayıs ’ta Agos’un önünde ‘Faşizme inat, kardeşimsin Hrant’ demesi haber olmuyor. 

Açlık grevindeki kadınlar kim?
İsmail Güney Yılmaz: Şarkıda bir kadın “Bizim kadınlarımız açlığa da gelir, yokluğa da gelir” diyor. Canan ve Zehra Kulaksız; Rizeli, iki direnişçi kadın. 19 Aralık 2000’de hapishanelere yapılan katliamdan sonra ölüm orucuna giren iki üniversite öğrencisi. Karadenizli kadınların direnişinden bahsederken, direnişçi kadını oraya görüntü olarak koymamak, “Doğrusunu diyeni arkadan vuruylar” derken Hrant’ı koymamak gibi olurdu. Canan-Zehra Kulaksız’ın cezaları yok; dışarıdaki üniversite öğrencileriydiler. Karadeniz’de sadece Ogün Samast ve Yasin Hayal yok; Canan-Zehra Kulaksız da var. Metin Lokumcu da... Bir algıyı kırmaya çalışıyorduk, o algıyı kırmaya çalışan herkesi klipte göstermeye çalıştık. Karadeniz’deki insanların yaşam alanlarına, kültürüne, dillerine bir saldırı var. Buna karşı ortaya bir şey koymak gerekiyor; bunun adı direniştir. 24 sanatçı halkına “Diren Karadeniz” diyor.

‘Karadenizlilerin ağzından yazılmış gibi’
Bir anlamda klibin fikir babası olan Karadenizli genç müzisyen Selçuk Balcı, turne için gittiği Trabzon’dan anlattı: Apolas’ın bu şarkısını albümünden sürekli dinliyordum çok hoşuma gidiyordu. Tam Karadeniz’de yaşayan halkın ağzından yazılmış gibiydi. İlk kez Karadeniz müziğinde bir şeyleri haklı olarak sorgulayan bir şarkı olduğunu düşünmüştüm. Apolas’a şarkıya klip çekmesini önerdim, “Gel düet yapalım” dedi. Hiç düşünmeden “Tamam” dedim ve fikir almak adına Karmate’den arkadaşımız Oktay üst’ü aradık. O da “Daha fazla müzisyenin katılmasıyla sesimizi daha çok duyurabiliriz” dedi. Bu öneriyi yönetmen arkadaşımız Onur Yıldız ile paylaştık ve tek tek projede yer almasını düşündüğümüz müzisyenlere ulaştık. Radikal

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.