1. HABERLER

  2. SPOR

  3. KARLI, KAR'lı DADAŞLAR!
KARLI, KAR'lı DADAŞLAR!

KARLI, KAR'lı DADAŞLAR!

2011 süresince kış sporlarıyla içli dışlı olar ve olup biteni yakından takip eden Erzurum Ajansın’dan, Orhan Bozkurt, öyle bir yazıyı kaleme aldı ki, çok tartışılacak cinsten. Bu iddialar eğer doğruysa, yer yerinden oynayacak. İşte Orhan Bozkurt&

A+A-

Erzurum Güncel- Karlı dağların, kâr`lı Dadaşları “Spor federasyonları özerk olmalı…” gereklilik kipi kullanılarak, mutlaka gerçekleşmesi gerektiğini belirten yukardaki bu cümle rahmetli Turgut Özal’a ait. Özal’ın Futbol Federasyonu ile başlangıç yaptığı ve “yarı özerk” hale getirdiği bu branş zamanla milyon dolarların döndüğü dev bir sektöre dönüştü. Ak Parti iktidarıyla da spor organizasyonları farklı bir ivme kazanarak Türkiye’deki gündemde gerçek yerine kavuştu. Sporcu kişiliğe sahip olan Başbakan Erdoğan, Özal’ın bu yarım kalan hayalini hayata geçirmekle işe başladı ve çıkarılan bir yasa ile tüm federasyonların özerkleştirilmesinin önünü açtı… İşte dananın kuyruğu da burada koptu! Artık herkesin etine göre bir budu, başarısına göre bir bütçesi olacaktı... Federasyonların özerkleşmesiyle spordan devlet vesayeti kalkmıştı… Kalkmıştı da; birirleri hiç boşuna yırtınmasın!... UEFA Kupası Finali de, Dünya Basketbol Şampiyonası da, 2011 Erzurum Universiade Kış Oyunları da hep bu özerk yapının, devlet denetiminde alınmıştı… (Başbakan Erdoğan’ın özel teminat mektupları unutulmasın…) Futbol sektöründe nelerin döndüğünü artık bugün hukuk; hem de uluslararası hukuk konuşuyor… Basketbol ise tam bir dipsiz kuyu… Düşünsenize NBA’ da ortalık karışıyor; rüyamızda göremeyeceğimiz yıldızlar Türkiye’deki parkelerde top sektiriyor… Şimdi bu genel girişten sonra öze dönelim… Ülkemizde, profesyonelleşen futbolun bütçesi; kendi yayın gelirleri, sponsor destekleri, lig isim hakkı, marka değeri ve şans oyunları gibi kalemlerle yüzlerce milyon liraları aşan dev bir ekonomi oluştururken, devletimiz 2011 yılında sizin vergilerinizden; 56 spor federasyonuna 333 milyon TL (333 trilyon lira) kaynak aktardı… Basketboldan (76 milyon TL) sonra en büyük payı ise Kayak Federasyonu (35 milyon 100 bin TL) aldı. Bu rakamlara milyon TL’leri bulan diğer sponsorluk ve Spor Toto destekleri ise dahil değil… BU PARALAR NASIL KULLANILIYOR? Dedik ya öze dönelim… Bizim konumuz, başta kayak olmak üzere kış sporları… İşte yıllarca birkaç iş adamının desteği ve kayak sporuna gönül vermiş bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki insanın omuzlarında büyüyen bu spor, 2004 yılındaki sporda çeşitlilik projesi sayesinde birden sosyete eğlencesi olmaktan çıkıp toplumsal bir kalkınma projesine dönüştü… Erzurum, bir kış kenti ve coğrafik yapısıyla kayağın kaynağıydı, o zaman bu işin kaymağını da yemeliydi… Palandöken’iyle ülke genelinde bir marka olan bu kent, birkaç spor öngörüsüne sahip centilmenin girişimi sayesinde önce 2009 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları`na talip oldu. İlk deneyim başarısızlıkla sonuçlandı; ama pes edilemedi!.. Ve 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları 2007`de Erzurum`a alındı… O zaman kollar sıvanmalı hemen işe konulmalıydı… Öylede yapıldı…. Üsküp’ten Anadolu’ya gelip ve bu dağları, bu beyaz nimeti görüp futbola olan hayranlığını unutan Asim Kurt’un (Türkiye’ye kayağı tanıtan kişi; ki 30 yıl Kayak Federasyonu Başkanlığı yaptı), İsmet Ülker’in, Erdoğan Üstünsoylu’nun ve Murat Dedeman’ın bir veliahdı olmalıydı… O da bulunmuştu… Bizim İspirli Özer Ayık… Kayağın artık mevsimlik ve eğlencelik bir spor olmaktan çıktığı bu dönemde bin bir ihtişam ve kampanyalarla seçime giren usta spor siyasetçileri bir anda kendilerini geri iterek ziraat doktoru Özer Ayık’a bu karlı, pardon ballı koltuğu bırakıyorlardı… Seçimlerde Ayık için kesenin ağzını açan kar’ı, kâr bilen Spor ailesi de seçimleri takiben desteklerinin karşılığını almaya başlamışlardı... Önünde 2011 gibi bir organizasyon, kasasında trilyonlarca para olan Özer Bey de, hemen İtalya’daki oyunlara katılan Milli takımın tüm malzemelerini bu karlı spor mağazasından hem de ihalesiz alıyordu… Milli takımı bir gün bile çalıştırmamış olan, hatta milli formayla katıldığı olimpiyatlarda yarış parkurunu bulamayan; ya da parkurda kayıp olma `arifliğini` gösteren `atak` sporcuları ise milli takımın başında antrenör olarak yarışlara götürüyordu! Bu ilişki o gün bugündür devam ediyor… Ve bu ilişkinin o günden bu güne cirosunun 10-15 trilyon lirayı geçtiği iddia ediliyor... - BE KARDEŞİM SEN FEDARASYON BAŞKANI MISIN, MÜTEAHHİT Mİ? Bu bizim İspirliler, Allahları var her işin üstesinden gelir… Hani derler ya; “İşi ekmekçiye ver, bir ekmek de üste…” tam da öyle işte! Özer Bey de işini bilenlerdendir… Mesela bir de 2011 Universiade ihaleleri var ki; evlere şenlik… Malum bu 2011 için yapılan tüm tesisler ve altyapılar ya Kayak Federasyonu, ya da Gençlik Spor İl Müdürlüğü üzerinden gerçekleşti… Yani Palandöken ve Konaklı’da kral Özer Bey, Kiremitliktepe’de ve kent merkezindeki buz tesislerinde Fatih Çintimar`dı… Örneğin, bir Fransız firması Palandöken`de telesiyej yapmış... Bu firmanın Türkiye temsilcisi ve şu andaki ortağı kimdir? Bu şirket ne zaman kurulmuş ve halen Palandöken’de hangi hizmetleri yürütmektedir, ayrıca bu şirket 2011 ve diğer iller için Kayak Federasyonu’na kaç adet kar tanzim aracı (snowtrack) satmıştır? Yine bu şirketin Türkiye’ye getirdiği 2. el makinelerin şuan için acaba kaçı hizmet vermektedir? Tanesi en az 150 bin EURU ödenerek alınan bu makinelerden şu anda kaçı çalışmaktadır? Ve bunları ithal eden malum firma hangi servis hizmetini vermektedir? …Ve daha neler, neler ve su tutmayan göletler… Sahi bunları kimler yaptı kaça yaptı Özer Bey?... Bu iddialar, bize kadar ulaştığı gibi Gençlik ve Spor Bakanı’nın önüne de gider… Ve Bakan Bey, Federasyon Başkanları toplantısında herkesin önünde sorar ; “Özer Bey… Özer Bey, sen müteahhit misin Federasyon Başkanı mı?..” Ama bu yeter mi!.. Tüyü bitmemişin yetimin; Sayın Başbakan’ın tabiri ile ` fakir - fukaranın, garip-gurabanın` hakkı bu kadar da har vurup harman savrulur mu?... Sayın Bakan; bu iddialar bir fırçayla geçiştirlecek cinsten mi?.. “O” DERİN SİYASET DEHASI, PİSTLERİN ŞAMPİY0NU, BUZUN KRALIDIR… Önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in basın toplantısını izlerken konu yine döndü dolaştı bu 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlar`na, yapılan tesislere, aday olunması düşünülen Kış Olimpiyatları’na geldi... Zaten bizim bu yazımızın çıkış noktasıda oradan kaynaklandı. 2011 Organizasyonu başarıyla gerçekleştirildikten sonra mevcut tesisler Gençlik Spor Genel Müdüdürlüğ`nün uhdesine geçti. Başkan Küçükler, "Kış ve buz sporları tesislerini Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü işletiyor; ancak verimli işletilmediği için, buraların hesabını bize soruyorlar. Bu tesislerin anahtarları bizde değil, buralara biz giremiyoruz. Tesislerin işletmesini istedik, maalesef Hazırlık Düzenleme Kurulu bize vermedi. Şu anda bu kadro ile GSM`nin bu tesisleri işletmesi ve altından kalkması mümkün değil," dedi. Küçükler`in bu çıkışına Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintımar anında yanıt verdi. Başkan Küçükler`in açıklamalarını talihsizlik olarak nitelendiren Çintimar, Kış oyunları ve buz sporları tesislerinin işletilmesiyle ilgili olarak kendilerinden resmi olarak herhangi bir talepte bulunulmadığını savundu.. Burada bir paragraf da Sayın Çintimar`a açmak gerek.. Malum Fatih Bey başarılı bir atletti. Yıllarca ülkemizi uluslararası yarışlarda temsil ettikten sonra spor yöneticiliğine başladı. Ak Parti ikdidarı ile birlikte Erzurum`da sporun tek patronu oldu. Kendisini başaralı bir atlet olarak tanıyan bizleri kısa sürede yanılttı... Meğer O aynı zamanda çok derin bir siyaset dehası, buz ve kış sporlarının da ustasıymış!.. 2011 organizasyonu için gerekli olan biathlon, atlama kuleleri, stadyum ve buz zeminli salonların ihale aşamasından donanımına kadar, perdesinden koltuğuna kadar her şeyiyle yakından ilgilendi... Aile boyu sporcu olan Çintimar, son yıllarda Erzurum`da yükselen değerin kış sporları olduğunu görünce aynı zamanda Buz Hokeyi Federasyon Başkanlığı`nı da eline aldı. Sayın Özer Ayık gibi, Fatih Bey ve federasyonu hakkında da iddialar ayyuka çıkınca Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, geçenlerde patlamış: “Yahu Türkiye de adam kıtlığı mı var, hem il müdürü hem de başkansın; artık ikisinden birine karar ver!..” Vallahi, Sayın Bakanım, Türkiye’yi bilmem ama Erzurum`da galiba adam kıtlığı var... Baksanıza, tarihi bir dönemeçte olan bu kadim şehirde öyle şeyler dönüyor ki... İnsan bu mantıkla, bu kafayla mı Olimpiyat düzenleyecek, dünya markası kentlerden biri olacağız, diye düşünmekten kendini alamıyor!.. Gazeteciliğe başladığımız ilk günden bugüne belki de onlarca kez bu başlığı atmışızdır; “Kar, kâr olacak... karlı günlerden kârlı günlere...” Ne öngörüymüş bakın hiçte yanılmamışız... Tezekten terazinin dirhemi taştan olacak değil ya!

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.