Kars ve pek bilinmeyen çevresi!..
Kars, tarihi ve kültürel katmanlarıyla yüzlerce sayfayı doldurabilecek bir şehir. Bu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında bölgede yaşayan farklı etnik grupların tanıtıldığı 'Kuzeydoğu Anadolu'da Mimari'de bir kez daha kanıtlanmış oluyor
Türkiye’de Kentsel ve Kırsal Mimari, Milli Reasürans T.A.Ş. tarafından bir süredir yürütülen bir proje. Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari başlıklı kitap ise, bu projenin ikinci basılı ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Projenin ilk kitabı olan Doğu Karadeniz’de Kırsal Mimari, 2005 yılında yayımlanmıştı. Kitap, proje ile aynı amacı, yani Anadolu tarihinin ve kültürünün farklı ve bilinmeyen detaylarını ortaya koymayı amaçlıyordu. Kısa bir süre önce Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde yapılan ‘Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari’ sergisine, aynı adı taşıyan bir ikinci kapsamlı yayın eşlik ediyor. Kitapta 256 sayfa boyunca Kars ve çevresi anlatılıyor. Amélie Edgü’nün proje yönetmenliği, Ayşe Gür ve Şebnem Günaydın’ın proje asistanlığı, Murat Ural ve Figen Kuzucu’nun editörlük yaptığı kitap, bölgenin tüm tarihsel ve mimari birikimini iki dilde (Türkçe-İngilizce) ele alıyor. Anadolu’nun, özellikle de Kars’ın kültür birikimine dikkat çeken sunuş yazısı aynı zamanda kitabın bilimsel danışmanı olan Prof. Dr. Metin Sözen’e ait. Ayrıca Ali Konyalı’nın fotoğrafları, Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Estonyalı araştırmacı ve yazar Aarand Roos ve Prof. Dr. Şengül Öymen Gür’ün yazılarıyla zenginleşiyor Kuzeydoğu Anadolu ‘da Mimari. Ortaçağın önemli yerleşimi ‘Kuzeydoğu Anadolu’da Sivil ve Dini Mimari’ başlığı altında incelenen Kars ve çevresindeki köyler, kitabın ilk ve en kapsamlı bölümünü oluşturuyor. Öncelikle, MÖ 5000’li yıllara kadar uzanan kültürel ve sanatsal bir birikime sahip Kars’taki savunma yapıları ve aralarında Eski Hükümet Konağı, Eski Adliye Binası, Eski Hastane gibi yapıların bulunduğu eski kamusal binaların ele alındığı sayfaları, kiliseler ile camiye dönüştürülen kilise/camilerin tanıtıldığı ‘Dini Mimari’ bölümü takip ediyor. Kentteki sivil mimari ise, aralarında 1800’lü yıllara ait bir konut yapısının geçirdiği işlev dönüşümüne en çarpıcı örneklerden biri olan Kar’s Oteli’nin de bulunduğu ‘Konutlar’ ve ‘Hamamlar’ başlıkları altında okuyucuyla buluşuyor. Kars, tarihi ve kültürel katmanlarıyla yüzlerce sayfayı doldurabilecek bir şehir. Bu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında bölgede yaşayan farklı etnik grupların tanıtıldığı sayfalarda bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Kent yapılarının coğrafi ve sosyal bileşenlerle incelendiği bölümde, ortaçağın önemli yerleşimlerinden biri olan Ani, geniş yer tutuyor. Milat öncesinden bugüne, neredeyse tarihe damgasını vuran tüm önemli devletlerin kuruluşunda adının geçtiği Ani kentinin mimarisi ve kültürel birikimi, bölgede yapılan kazıların ardından bir kez daha aydınlanıyor. Ani’nin surları, kapıları, köprüsü, katedrali ve kiliselerinin; yüzyılların yıpratıcı etkisine, fakat çok daha önemlisi bakımsızlığa ve umursamazlığa rağmen çarpıcılığını yitirmediğini detaylı fotoğraflarda fark etmek mümkün. Ani’deki İslami dönemin en önemli yapılarından biri olan Ulu Cami de, diğer yapılarla birlikte sayfalarda yerini almış. Kağızman ve çevresi ise, bu bölümde ele alınan diğer bölge. Medeniyetin öncelikle su kenarında oluşmaya başladığı, tarih incelemelerinde sık dile getirilen bir saptama. Ardahan, Çıldır ve çevresindeki mimariyi inceleyen sayfalar ise, bu saptamayı doğrulayan belgeler arasında yerini alıyor. Bölgedeki konutların ve dini yapıların yanı sıra heykelsi mezar taşlarının da detaylı bir biçimde incelendiği bölümü, Erzurum, Oltu ve Şenkaya mimarisi izliyor. Yazları oldukça sıcak geçen, uzun süren kış mevsimi boyunca ise Türkiye’nin en düşük sıcaklıklarının görüldüğü, coğrafi konumu nedeniyle ideal bir yerleşim yeri olan Kars’ta, farklı etnik grupların yüzyıllar boyunca oluşturduğu kültürel kavramlar, kitabın bu bölümünde gözle görülür hale gelerek kayıt altına alınmış oluyor. İlerleyen sayfalarda Şengül Öymen Gür, Kars Ardahan yöresine ait yapıların tipolojisini ve tarihini, dilbilimden ödünç aldığı yaklaşımlarla inceliyor. Bölgenin eşzamanlı okumaları fiziksel, artzamanlı okumaları ise tarihsel izlere karşılık geliyor ve Kars’ın ‘mimari grameri’ bu şekilde oluşuyor. Ardından gelen anlamsal çözümlemede ise Gür, bu özellikleri tüm Doğu Anadolu mimarisi ve tipolojisi bağlamında okuyor. Kitap, yine Gür’ün kaleme aldığı “Hemşin ve Çamlıhemşin Konakları” başlıklı bir inceleme yazısıyla son buluyor. Ardında oldukça kayda değer bir araştırma süreci ve bilgi birikimi barındıran Kuzeydoğu Anadolu’da Mimari, Kars ve çevresindeki mimari birikimi ayrıntılı ve farklı bir yaklaşımla geniş kitlelere aktarmayı hedefleyen belirgin bir yapıt. Metin Sözen, giriş yazısında “Dünyamızın büyük bir hızla değişim sürecine girdiği günümüzde, önemi tekrar öne çıkan böyle bir kültür havzasına ‘yeniden bakmakta’ sayısız yarar vardır.” diyor. Kitap, bölgeye ‘ilk kez bakmak’ için de ideal bir kaynak niteliğinde. KUZEYDOĞU ANADOLU’DA MİMARİ Editör: Murat Ural Figen Kuzucu Milli Reasürans T.A.Ş 2009 257 sayfa.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.