Abdi İpekçi’nin katili ve Papa suikastçısı Ağca, 29 yıl 2 aylık cezaevi hayatından sonra dün tahliye oldu. Daha önce aldığı “çürük raporu” GATA’da onaylanan Ağca, tamamen özgürlüğüne kavuştu. Hollywood’dan teklif aldığı iddiaları, yine mavilere bürünen Ağca’nın gizemli tavırları, yanındakilerin Kurtlar Vadisi setini aratmayan lüks araçları ve davranışları, tahliyeyi dünyanın izlediği bir şova dönüştürdü... Ağca tahliye edildi Ağca’nın tahliye edileceği Sincan 2 No’lu F tipi cezaevi önünde 100’ün üzerinde yerli ve yabancı habercinin bekleyişi gece yarısı başladı. Ağca’nın avukatları da erken saatlerde yerini almıştı. Ağca’yı karşılamak üzere gelen ve “yakınları” olduğunu söyleyen lüks araba ve ciplerdekiler ise görünümleri ve davranışlarıyla, cezaevinde adeta bir yeraltı dünyası filminin görüntülerini oluşturuyordu. Karşılamaya gelenler arasında cezaevinden kaçtığı dönemde Ağca’yı Ankara’da saklayan memur Mehmet Kurşun ile Hasan Pala’da vardı. Cezaevi önünde açıklama yapmak için kameraların karşısına ilk olarak Avukat Hacı Ali Özhan geçti. Ateist olduğu halde İslamcı Vakit Gazetesi’nde yazan ve daha önce çok eşliliğin yasalaşması için girişimlerde bulunan Özhan, Ağca için yanında getirdiği çantadaki mavi kazağı gazetecilere gösterdi. Özhan açıklama yaparken, Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca, konuşmalarıyla güvenliği tehlikeye düşürdüğü gerekçesiyle Özhan’ı avukatlıktan azletti. Hollywood’dan teklif varmış Sonra sahneyi yeni avukatı Yılmaz Aboşoğlu aldı, Ağca’ya çok teklif yapıldığını ve bunların arasında Hollywood’dan gelen 2 milyon dolarlık oyunculuk teklifi olduğunu söyledi. Röportaj için 8 milyon dolarlık başka teklifler olduğu da havada uçuşan söylentilerdendi. Davul zurna 10 araçlık karşılama konvoyundakiler davul zurna çalarak tahliyeyi bekledi. Ağca, saatler 9.18’i gösterirken bir minübüs ve üç otomobilden oluşan polis ekibi tarafından cezaevi kapısından çıkarıldı. Bir otomobilde iki polisin arasında oturan Ağca beyaz çizgili “Puma” marka mavi bir eşofman üstü giymişti. Önce el sallayan Ağca daha sonra kameralara yumruğunu gösterdi. Ve böylece gün boyu sürecek Ağca şovu başlamış oldu. Takip sırasında iki basın aracı maddi hasarlı kazalar yaptı. Ağca GATA’ya geldiğinde davul zurna çalan grup askerlerin uyarısı üzerine bunu kesti. GATA’dan çıkan çürük raporuyla tamamen özgür kalan Ağca siyah bir minübüsle Sheraton Otel’e getirildi. Otele girişte, basın mensupları ile Ağca’nın korumalığını yapan bazı kişiler arasında tartışma yaşandı. İtiş kakış arasında lobisiye geçen Ağca’nın etrafındaki bazı kişiler gazetecilere küfür edince yine izdiham çıktı. Otelin önündeki saksılar devrilip, camlar kırıldı. Ağca izdihamda fenalaştı Ağca, Sheraton Otel'e geldi Arbede sırasında fenalaşan Ağca, getirilen suyu içtikten sonra ayağa kalkarak sağ yumruğunu kaldırdı ve İngilizce, ’Tanrının oğlu’yum diye bağırdı. Ardından asansörle kalacağı odaya çıktı. Ağca’nın yarın bir basın toplantısı yapabileceği ve birkaç gün daha Ankara’da kaldıktan sonra İstanbul’a geçeceği belirtildi. “Tanrının oğluyum” Ağca’nın yeni Avukatı Gökay Çağrıalp Gültekin, Ağca’nın el yazısı ile yazdığı İngilizce bir yazıyı gazetecilere dağıttı. 5 maddelik yazıda şöyle yazıyordu: “Sonsuzluğun sahibi Allah’ın adıyla. Allah’ın mesajını insanlara ulaştırmakla görevli olduğum için yazdım bu mesajı. Tanrı tek sonsuz olan ve sonsuzluğu birleştirendir. Başka bir güç yoktur. Ben tanrı değil, tanrının oğluyum. Ben şüphesiz ve kuşkusuz tüm kainatın sahibi tanrının hizmetkarıyım. Bunun da tartışması yoktur. Ben dünyanın sonunu görebiliyorum. Bu yüzyılda tüm dünya yerle bir olacak. Bütün insanlık yok olacak. Mevcut İncil çok fazla yanlışlıklarla dolu. Ben mükemmel olanı yazacağım. Sonsuz Mesih Mehmet Ali Ağca.” 4 yıl erken mi tahliye oldu? Ağca, İpekçi cinayetinden idam, iki ayrı gasp suçundan ise 36 yıl hapis cezası almıştı. Yargıtay 2006’daki kararında, Ağca’nın İpekçi cinayetinden 10 yıl hapis yatması gerektiğine işaret etti. Gasp suçundan ne kadar yatması gerektiğine değinmedi. Ancak 3713 sayılı yasaya göre bu cezanın 5’te 1’ini yatması gerekiyordu. Ağca’nın gasp suçundan aldığı ceza, daha düşük ceza öngören yeni TCK’ya uyarlandığında 20 yıla düşüyordu. Yani Ağca, bunun 5’te 1’i olan 4 yılı daha yatmak zorunda olacaktı. Böylece Yargıtay kararına göre toplam cezaevinde kalması gereken süre 14 yıl olacaktı. 2000’de cezaevine giren Ağca’nın da 2014 yılında tahliyesi gerekiyordu. Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk şunları söyledi: “Yargıtay, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebi üzerine bir karar verdi. O dönemki tartışmalarda ben Ağca’nın 2014 yılında tahliye olacağını söylemiştim.” ‘ÇÜRÜK’ ÇIKTI, ASKERLİKTEN YIRTTI GATA, Ağca’ya 2006 yılında, yanlış kararla tahliye olduktan sonra verdiği “anti-sosyal kişilik bozukluğu” raporunun onayladı. Böylece Ağca, askerlik yapmaktan da kurtularak tamamen özgür kaldı. LÜKS OTELLER, VİLLA... Ağca adına İstanbul, Ankara ve Malatya’da üçer otelde rezervasyon yaptırıldığı ileri sürüldü. Bir iddiaya göre ise Ağca’ya İstanbul’da villa tahsis edilmişti. Ağca’nın kaldığı Sheraton’da standart oda 265, suit oda ise 464 euro, kral dairesi ise 1620 euro. 30 yıldır cezaevinde olan Ağca’nın otel parasının kaynağı merak konusu oldu. Avukatı otel masraflarını kendisinin karşıladığını söyledi. Vatikan: Ağca’yı bekleriz Vatikan Adalet ve Barış Kurulu Başkanı Kardinal Peter Kdowo Turkson, Ağca’nın arzu ederse Papa 2. Jean Paul’ün kabrini ziyaret edebileceğini söyledi.Ağca’nın tahliyesi, İtalyan Orlandi ailesini, 1983’te esrarengiz birbiçimde ortadan kaybolan kızları Emanuela konusunda yeni bir beklentiye soktu. Emanuela’nın kardeşi Pietro, “Ağca, 1988’de babama, Emanuela’nın hayatta olduğunu, yardım edeceğini söylemişti” dedi.