1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Kaya, EVET'cileri topa tuttu!
Kaya, EVET'cileri topa tuttu!

Kaya, EVET'cileri topa tuttu!

Erzurum’da evetci sivil kitle örgütlerine tepki yağmaya devam ediyor. MHP İl Başkanı Kaya, yaptığı basın açıklamasında ETB Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu’nu hedef aldı ve yerden yere vurdu.

A+A-

Erzurum Güncel- İşte MHP İl Başkanı Zekai Kaya'nın o basın açıklaması... Değerli basın mensupları... Bir yandan rahmet, bereket ve hoşgörü ayı mübarek Ramazan’ın sonuna doğru ilerlediğimiz, bir yandan da 12 Eylül Referandumu’na yaklaştığımız şu sıcak ve hararetli günlerde, düzenlediğimiz toplantımıza katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor, hoşgeldiniz diyorum. Değerli dostlar... Malumunuz, salı günü Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli beyefendi Erzurum’a gelecek ve bizlerle beraber olacak. İstasyon Meydanı’nda önemli açıklamalar yapacak olan sayın Genel Başkanımız, aynı gün iftarını burada yaptıktan sonra, Ankara’ya dönecek. Referandum öncesinde gerçeklerin en yetkili ağızdan dile geleceği, ülkemizi bekleyen tehlikelerin tüm çıplaklığı ile orta yere serileceği mitingimize, sizler aracılığıyla tüm halkımızı davet ediyor, haksızlığa isyan edenlere, adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı koyanlara, ülkenin elden kayışını gören ve bu kötü gidişe “dur” demek için çırpınan tüm vatanperver insanlarımıza “Saat 14.30’da İstasyon Meydanı’nda randevu veriyoruz. O gün genci-yaşlısı, kadını-erkeği ile tüm Erzurumlular buluşalım, bir araya gelelim, kenetlenelim ve tüm Türkiye’ye “Bu vatan bizim. Bizim olan bu vatana geçmişte olduğu gibi, bugün de dadaşlar olarak sahip çıkıyoruz” mesajını birlikte gönderelim. Değerli basın mensupları, kıymetli dostlar. Ülkemizin Sırat Köprüsü’nden geçtiği, “demokrasi” adı altında her türlü şaklabanlığın yapıldığı, devlet imkanlarının iktidarın çıkarları için kullanıldığı, sadece kamu kurumlarının değil, belediye imkanlarının da AKP yandaşlarına peşkeş çekildiği bir döneme denk gelen “Hayırda buluşalım” mitingimizde, değerli Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli beyefendinin yapacağı değerlendirmelerin, önümüzü daha net bir şekilde görmemize ciddi katkıları olacağı aşikardır. İktidarın, bölücü örgüt ile ilişki içinde olduğunun anlaşılmasıyla birlikte yaşanan gelişmelere ve ülkemizi bekleyen tehlikelere ışık tutacak olan sayın sayın Genel Başkanımız’ı en iyi şekilde karşılama ve misafir etme adına çalışmalarımızı yürüttüğümüz ve heyecan içinde koşuşturduğumuz bir sırada, Erzurum çiftçisinin, besicisinin, kasabının, mandıracısının, süt üreticisinin yuvası olarak gördüğümüz Ticaret Borsası Meclisi’nden bizim “malumun ilanı” olarak nitelendirdiğimiz bir açıklama geldi. Çatısı altında hemen her görüşten yüzlerce üyeyi barındıran, Erzurum’un tarım ve hayvancılığı konusunda yaşanan sorunlara, sıkıntılara çözüm bulması, özellikle de çaresizlik içinde kıvranan hayvan yetiştiricilerinin, kasapların ve özel et kombinası sahiplerinin çaresizliğine çare üretmesi gereken Ticaret Borsası Meclisi’nin, hiç de üzerlerine vazife olmamasına rağmen, kalkıp “Biz bu referandumda evet oyu kullanacağız” diyerek, iktidar yalakalığına cilveleşerek soyunmalarını, bu cilveleşme ve fingirdeşmelerini de, demokratik özgürlük adına yaptıklarını iddia etmeleri kargaları bile katıla katıla güldürmüştür. Değerli dostlar... Hazır yeri gelmişken burada biraz yüksek sesle düşünmek ve aklımızdan geçenleri, Erzurum kamuoyu ile, hemşehrilerimizle, tik gezmeyi, aç gezmeye tercih eden yürekli insanlarımızla paylaşmak istiyorum... İktidarın izlediği yanlış ve hatalı politikalar yüzünden hayvancılığın krize girdiği, yerli hayvan sayısının hızla azaldığı, karşılığında da hayvan ithalinin serbest bırakıldığı, dolayısıyla emeğinin karşılığını alamayan köylülerin ise topraklarını terkedip, hızla başka şehirlere kaçtığı bir ortamda, kendilerini “demokrasi havarisi” gibi gören, okur-yazar olduklarından bile şüphe ettiğim Erzurum Ticaret Borsası Meclisi üyelerini, “Siz bugüne kadar üyelerinizin, çaresizlik içinde kıvranan köylümüzün, çiftçimizin, besicimizin, kasabımızın, mandıracımızın, süt üreticisinin hangi önemli sorununu çözdünüz?” diyerek açıklama yapmaya davet etmekle kalmıyor, babasından devraldığı Ticaret Borsası’nı en çirkin, en berbat, en hoyrat, en dipsiz ve çukur haliyle yönettiğini zanneden, Hayvan Pazarı’nın yolunu bilmeyen, işsizlikten kıvranan, çaresizlik içinde bocalayan üreticinin kapısının önünden geçemeyen, ama Erzurum’da kaldırılan her taşın altından çıkma kıvraklığını tüm yüzssüzlüğü ile gösteren Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu’nu da Erzurum Ticaret Borsası’nın gerçek sahibi üyelerine havale ediyorum. Erzurum Ticaret Borsası Başkanı sıfatıyla yıllar içinde hep iktidarların yanında yer almayı kendisine “görev” saymış, şakşakçılık ve goygoyculuğu marifet saymış, bindiği iktidar arabalarının “düdükçüsü olmuş” kerameti kendinden menkul ucuz ve sahte demokrasi havarisi Hakkı Efendi’yi, eğer gerçekten iddia ettiği gibi demokrasi düşkünü bir şahsiyetse, iktidarın yanında, evet yalakalığı yaparken değil de, ülkenin ve milletin geleceği adına mücadele veren, tüm baskılara rağmen “bu anayasa değişikliğine hayır” diyecek olan gerçek demokrasi kahramanlarının saflarında görmek gerekirdi. Yüreği, kof cüssesi ve kalıbı ile ters orantılı olan, şahsiyetli bir sivil örgütün başı olmasına rağmen, şimdiye kadar ne ülkenin, ne milletin, ve ne de üyelerinin sorunlarını, sıkıntılarını dile getirirken göremediğimiz, hele bu iktidar döneminde sesini hiç duyamadığımız o sahte kahraman ve yandaşlarının yanımızda olmaması, mücadelemizin ne kadar doğru, ne kadar onurlu ve de şahsiyetli bir mücadele olduğunun göstergesi halini almıştır. Bu anlamda Yüce Mevla’ya şükrediyor, bizi, sadece Türk milliyetçilerini değil, aziz milletimizi de riyakarlardan, çıkarcılardan, yalakalardan ve şahsiyetsiz çıkarcılardan koruması adına dua ve niyazda bulunuyorum. Değerli dostlar... 12 Eylül’de herkes bir şekliyle sandık başına gidecek. Oy kullanacakların kimi anayasa değişikliğini onaylayacak, kimi “hayır” deyip, farklı oy kullanacak. Bu uygulama, hiç şüphesiz her Türk vatandaşının en doğal ve demokratik hakkıdır. Bizim Türk milliyetçileri olarak, değişikliğe “evet” diyecek insanımıza ne karşı çıkma, ne de onlara müdahale etme hakkımız olmaz, olamaz. Böylesi çirkin bir müdahale, suçun ötesinde nezaketsizliktir, ayıptır, haddi aşmak demektir. Yalaka tipi ve kamuoyuna verdiği ikibüklüm görüntüsü ile referandumda “evet” oyu kullanacağı çok önceden anlaşılan Hakkı Efendi ve onun gibilerin ne yapacağı, nasıl hareket edeceği de bizi çok fazla ilgilendirmiyor. Biz, sahte demokrasi kahramanlarının kim olduklarına değil, ne yaptıklarına bakarak hükmümüzü veriyoruz. Paranın, siyasetin ve devletin gücünü ele geçirenlerden yana olan Borsa yöneticilerinin, sivil bir örgütü yönetiyor olduklarını unutarak iktidara şirin görünme adına kullanacakları oyun rengini bugünden açıklamaları, hiç şüphesiz bize bir hak vermiştir. Bu hak da, işgal ettikleri makamları hoyratça ve edepsizce kullanan, bunu da demokrasi kılıfı içine gizleyerek yapan işgüzarlara, riyakarlara, sahte demokrasi kahramanlarına ve emperyalistlerin yerli işbirlikçilerine karşı koyma hakkıdır. Değerli dostlar... Biz diyoruz ki; Ticaret Borsası’na kayıtlı üyelerin tamamına yakını, kendini keramet sahibi veya demokrasi havarisi gibi gören Hakkı Efendi ve avanesi ile aynı görüşte olabilir. Buna elbet saygı duyarız. Ancak Borsa’ya kayıtlı üyelerden bir kısmının “uzaktan kumandalı ve ayarlanabilir” Borsa Meclisi ile aynı görüşte olmadıkları da bilinen bir gerçektir. İşte bu gerçek, toplu açıklama yapılmasına aslında engel teşkil etmeli, o düşünce fukarası meclis üyelerine, “Üyelerimizden kimisi farklı düşünüyor. Dolayısıyla bizim böyle bir açıklama yapmamız doğru olmaz” dedirtmeliydi. Belli ki, had ve yetkilerini aşan meclis üyeleri açısından Erzurum Ticaret Borsası’na üye yüzlerce insanın siyasi görüşünün, ya da farklı bir düşüncede olmalarının bir anlamı yok. Hakkı Efendi’ye göre Erzurum Ticaret Borsası üyeleri bir teba, onlar belki de zurnanın son deliği bile değiller. Böyle olmasa, meclis üyeleri kalkar da sanki Erzurum Ticaret Borsası üyelerinin tamamı aynı görüşteymiş ve referandumda “evet” diyecekmiş de, kendileri onlar adına açıklama yapıyormuş gibi, son derece küstah, şımarık ve sorumsuzca bir görüntü verebilir miydi? Herkes iyi bilsin ki, Ticaret Borsası ne Hakkı Hınıslıoğlu’nun, ne de iktidarı yalayan meclis üyelerinin babalarının malı değildir, olamaz da. Herkes hem haddini bilmeli, hem de edebini takınmalıdır. Önemli bir sivil kitle örgütü olarak gördüğümüz, adının önünde “Erzurum” ifadesi bulunan Ticaret Borsası üyelerinin, mert, yiğit, dürüst insanlara hep örnek olmuş Erzurum markasına muhalif hareket eden bu yalamalardan hesabı, öyle zannediyorum ki bu şehrin şahsiyetli ve hassas insanları bir gün gelecek soracaktır... “O gün ne zaman gelecek” diye soranlara, Akif’in istiklalimize marş olmuş “Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın” mısraları ile cevap veriyor, hepinizi saygı ve sevgi ile kucaklıyorum.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.