1. HABERLER

  2. GENEL

  3. 'Kayışı koptu!'
'Kayışı koptu!'

'Kayışı koptu!'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında konuşuyor.

A+A-

Gazete Güncel-İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları, Türkiye genelinde bugüne kadar 46 bin 915 bölümle ilgili süreç başladı. 2014 sonuna lkadar 400 bin bağımsız dükkan ve konuttaki dönüşümü başlatmak. Amacımız bu kentsel dönüşüm adımıyla Türkiye'yi sağlam yapılara kavuşturacağız. Türkiye genelinde başlattığımız kentsel dönüşüm projeleri kapsamında İstanbul genelinde 32 bin 205 bölümün yıkımını gerçekleştirdi. Halkımızın desteğiyle Türkiye'yi kaliteli ve sağlam yapılara kavuşturmuş olacağız. 6 Mart'ta çıkan yangında kullanılamaz hale gelen Yunus Emre çarşısının yeniden inşa edilip halkın hizmetine sunulması için gerekli talimatı verdim. Toplam 5 bin liralık nakdi yardım yapıldı. Vergi elektrik ve kredi borçlarının ertelenmesi konusunda da adımlarımızı attık. AKİL İNSANLAR Bakın bu 63 arkadaşımızı yüzlerce kişinin arasından seçtik. Bunları bir araya getirmek, bir çatının altında toplamak gerçekten zor bir işti. Farklı çevrelerden, farklı inanç gruplarından, farklı etnik gruplardan arkadaşlarımız var. Çözüm sürecine ilişkin olarak Dolmabahçe'de anlamlı bir toplantı gerçekleştirdik. 63 kişilik heyetten 62 arkadaşımızla bir araya geldik. Katılımcılardan söz alanlar oldu. Görüşlerini sundular. Bu 63 arkadaşımız 9'arlı guruplar halinde 7 bölgede çalışmalar yapacaklar. 'GAFLET BU, CEHALET BU' Akil insanlar. Bazıları diyorlar ki “Akil ifadesi yanlış” nedir? Akil dediğin zaman bu yiyiciler olur. Yahu burada kalkıp da Türkçede oturmuş olan bir kelime var. Biz Arapça gramer bilgisi mi vereceğiz? Şimdi bunu kalkar imam hatipli olarak kalkar Tayyip Erdoğan söyler. Ben bunu şimdi böyle söylesem yani aslı neyse ona göre söylesem bu sefer de ne demek istiyor bu derler. Gaflet bu, cehalet bu. Fakat biz kervan yürüsün diyoruz. 'NE BAHÇELİ DE NE KILIÇDAROĞLU'NDA O BİLGİ YOK' Ne Devlet Bahçeli’nin ne de onun muavini Kılıçdaroğlu’nun o 63 ismin samimiyetini sorgulayacak samimiyeti de bilgisi de kalibresi de yoktur. Tam tersine 63 kişide var olan yürek, cesaret, ne Devlet Bahçeli de ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nda mevcut değildir. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu süreci kenardan izlemeyi tercih ederken, o insanlar taşın altına ellerini koymayı ve o taşı birlikte kaldırmayı tercih ettiler. CHP genel başkanı haftalardır bu çözüm sürecinin nasılını sorgulayarak bu konuda korku senaryoları üreterek sürece engel olmaya mücadele ediyor. Sayın Kılıçdaroğluı çıkmış “Akil insanlar Başbakan’a seçim öncesinde zaman kazandıracak” diyor. Hiç endişe etmesin. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında olduğu sürece bizim seçim kazanmak için zamana ihtiyacımız olmadı. Bu işin nasıl olacağı konusunda yöntem konusunda biz kırmızı çizgilerimizi kamuoyuna duyurduk. Az konuştuğumuzu çok iş yaptığımızı, şehitlerimizin ruhunu incitmeyeceğimizi altını çizerek ifade ettik. Sonuca ulaşmak için her yöntemin mubah olduğu anlayışında asla değiliz ve olamayız. Ancak kanı durdurmak, gençlerin ölümünü engellemek için çırpındığımız bir süreçte, kenarda durup zihinleri bulandırmak da insani değildir. Dün CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı. Mahkemenin önünü savaş alanına çevirmeye çalıştı. Nerede karanlık örgüt varsa CHP onun arkasına takılıyor. Bunların içinde terör örgütleri de var. Kendileri politika üretemiyor. Başkalarının katarında durumu idare ediyor. Türkiye'yi huzura kavuştrurmak için çırpındığımız bir dönemde zihinleri bulandırmak insani ve vicdani değildir. 'BU NASIL MİLLETVEKİLLİĞİ?' Hakkari'ye gidip bayrak dalgalandırmayan CHP Silivri'nin önünden ayrılmıyor. Malum milletvekilleri oturmaları gereken yerde değil, kendileriyle ilgisi alakası olmayan avukatların yerinde oturmaya cüret etmeye kalktılar. Bu nasıl milletvekilliği? Milletin vekaletinde anarşi çıkarmak, terör estirmek, fiziki mekanları terörize etmek gibi bir yetki asla yoktur. Anayasanın hükümleri ortadadır. Ceza Kanunu’nun hükümleri ortadadır. Öyle zannediyorum ki yargı gereğini yapacaktır. Bize de ne düşüyorsa biz de gereğini yaparız. 'KAYIŞIN KOPMASIN, CONTALARIN YANMASIN ÜZÜLÜRÜZ' Sayın Bahçeli son derece gergin. Terör biteceği için olsa gerek son derece mutsuz. Allah korusun bu hararetle, kayışın kopması, contaların yanması, motorun su kaynatması durumunda ciddi şekilde üzülürüz. Siyasette ortaya zaten hiçbir başarı koyamadı. Daha fazla gerilmeden emekliye ayrılmasını tavsiye ediyoruz. MHP genel başkanını ciddiye almasakta MHP tabanına bir şeyler söylemem gerek. Şu anda kükremiş aslan numarası yapan Bahçeli’nin 1999’da nasıl kuzu kesildiğini, bu millete ne büyük faturalar ödettiğini hatırlatmam gerekiyor. Utanmadan sıkılmadan ihanet hıyanet kelimeyi ağzına alıyor. Kendisine tekrar hatırlatıyorum. Susuyorsak ciddiye almadığımızdan susuyoruz.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.