Kazan'a Mahkemeden Görevsizlik
İstanbul Barosu eski başkanlarından 49 yıllık Avukat Turgut Kazan, savunma hakkını savunmak için dün (6 Mart) Erzurumda ikinci kez mahkemedeydi.
Erzurum Güncel - İstanbul Barosu avukatlarından Turgut Kazan'ın "kamu görevlisini hedef gösterme" iddiasıyla yargılanmasına Erzurum'da devam edildi. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4. duruşmasına tutuksuz sanık İstanbul Barosu avukatlarından Turgut Kazan, sanığın avukatları, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Mahmut Tanal, Cihaner'in eşi Muteber Cihaner, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Berra Besler ile Türkiye'nin farklı illerindeki barolarda görevli yaklaşık 40 avukat katıldı. Duruşmada savcı Ender Karadeniz iddia makamının mütalaasını okuyarak, mahkemenin görevsizliğe karar verdiğini söyledi. Daha sonra Mahkeme Başkanı Ahmet Korkmaz, duruşmada tutuksuz sanık Turgut Kazan'a söz verdi. Kazan savunmasında söz konusu mütalaayı eleştirerek, "Mütalaayı dinledik. Bu mütalaa iddia makamının baskıyı devam ettirme niteliğinde oldu. Mütalaa ne diyor. Pantolon uyduramadık, gömlek verdik" dedi. Kendisine açılan davada savunma mekanizmasının yargılandığını ifade eden Kazan, "Savunma görevi yargılanıyor. Türkiye'de şuncacık vicdanı ve hukuka saygısı olan herkes biliyor ki, burada benim şahsımda savunma görevi yargılanıyor" diye konuştu. Kazan savunmasında Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Uluslararası Avukatlar Birliği'nin avukatlık mesleğine ilişkin görüşlerine yer verdi. Kazan, iddianamede yer alan Eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ı terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef gösterme iddiasını da anımsatarak, İsmail Saymaz'ın yazdığı "Postmodern Cihad" adlı kitabı mahkeme heyetine gösterdi. Kazan, "İşte bakın sözde hedef gösterdiğim kişinin yer aldığı kitabı 16 TL para verip alabilirsiniz" dedi. SAVCI KARADENİZ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU Sanık Kazan'ın müvekkili İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal da yargılamaya ilişkin eleştirilerde bulunarak, "Kimse kusura bakmasın. Yargılama bir tiyatro, komedi ve çocuk oyuncağı değildir. Ciddi bir iştir. Görevsizlik talebini ciddiyetle bağdaşlaştıramıyorum. İddianame ve mütalaayı hazırlayan aynı savcımız. Özel yetkili olmak sınırsız olmak değildir. Bu mütalaayı veren savcı hakkında heyetinize suç duyurusunda bulunuyorum" şeklinde konuştu. Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu ise Eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın kendisini terörle mücadele eden bir kamu görevlisi olarak tanımlamasına değinerek, şunları söyledi: "Ben savcı değilim. Yargının üç kurucu unsurundan biriyim. Son tahlilde hukukçuyum. Şanal'ın biz terörle mücadele personeliyiz demesini içimden kınamak geliyor. Aslında bu davada uslu avukat olmamız isteniyor. Avukatlık görevini yapmamamız isteniyor. Biz buraya savunmayı savunmaya, avukat Turgut Kazan'dan savunmanın ne olduğunu öğrenmeye geldik. Bu davanın bir tek amacı var. Savunmayı ezmek, yok etmek, baskı altına almak ve avukatlıkta arzu edilen modeli yaratmaktır. Savunmayı yok etmeye çalışan hiçbir rejim bunu başaramadı. Savunma daima toplumlara özgürlüğü ve demokrasiyi getirdi. Sistemden avukatı çıkarırsanız o sistemde cüppe giyen hakim ve savcılar, hakim ve savcı olmaktan çıkar. Bürokratlara emir ve komuta olan memurlara dönüşür." Diğer avukatlar da söz alarak Kazan'ın beraatini talep etti. Mahkeme heyeti daha sonra, avukat Turgut Kazan ile ilgili 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmesine karar verdi. CİHANER: "ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİN VERDİĞİ KARARLAR HUKUK KRİTERLERİNE UYGUN DEĞİL" CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, mahkeme çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin verdiği kararların hukuk kriterlerine uygun olmadığını söyledi. Cihaner, "Hukuk içerisinde davranılsaydı bir avukatın bir açık yargılama sırasında olup biteni dışarıda soru üzerine tekrarlaması nedeniyle yargılanması söz konusu olamazdı. Burada yargılanan aslında bir avukatın terörle mücadele edenleri hedef göstermesi eylemi değil doğrudan doğruya AKP ve AKP'nin kontrolündeki özel yetkili yargı düzeni artık avukatlık mesleğini de imkansız hale getirmek istiyor. İstiyorlar ki avukatlar müvekkillerini savunmasın uslu avukatlar olsun, itiraz etmesinler, seslerini çıkarmasınlar. Onu gerçekleştirmeye yönelik aslında bu bir pilot dava. Aslında tüm yurttaşlarımızın hakkı yargılanıyor. Gördüğünüz gibi savunma mesleği buna teslim olmayacak" dedi. Söz konusu kararı hukuk tarihi açısından yüz karası olarak nitelendiren Cihaner, şöyle devam etti: "Onun için hukuk tarihi açısından savunma mesleği açısından yüz karası bir karar. Üstelik kendi uyguladıkları daha önce yaptıkları birtakım verdikleri kararlara da aykırı bir karar. Yani kendileri bitirmesi gerekirken görevsizlik kararı verdiler. Biz biliyoruz ki, aynı mahkeme İsmail Ağa dosyasında görevsizlik kararı vermeyip aynı savcının mütalaasıyla burada dosyayı bitirmişti. Bu tartışmalar çok naif kalıyor. Çünkü ben şunu da hissettim artık özel yetkili mahkemeler özel yetkili yargı düzeninde kendileri de korkar hale geldiler ki bu kadar açık hukuksuzluğa imza atabiliyorlar. Topu kendilerinden uzaklaştırıp bir başka mahkemenin üzerine atıyorlar. Bu bir sistem sorunu. Tüm yurttaşları bu konuda uyanık olmaya çağırıyorum." Bu arada Kazan mahkeme çıkışı gazetecilerin açıklama yapması için kendisine yönelmesi sonrası, "Bir daha özel yetkili mahkeme önünde açıklama yapmayacağım" dedi. Eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, avukat Turgut Kazan ile ilgili olarak, Ergenekon soruşturması kapsamında müvekkili eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılandığı dava sürecinde "kamu görevlisine görevinden dolayı basın yoluyla hakaret, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevlisini hedef gösterme" suçlarını işlediği gerekçesiyle Eylül 20-lilde hukukçuyum. Şanal'ın biz terörle mücadel10 tarihinde Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunmuştu. İlgili mahkeme de suç duyurusunu inceleyerek Ocak 2011 tarihinde Kazan'a dava açmıştı. Kazan ile ilgili hazırlanan ve dava dosyasında yer alan soruşturmada, Kazan'ın Erzurum Adliyesi önünde 7 Mayıs 2010 tarihinde yaptığı basın açıklaması ile 19 Şubat 2010 tarihindeki İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, Osman Şanal'ı hedef gösterdiği iddiaları yer alıyor. Kazan ile ilgili hazırlanan iddianamede tutuksuz sanık Kazan için 3 yıl hapis ve meslekten men cezası isteniyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.