Erzurum Güncel- Kars’ta PKK ve KCK üyesi oldukları iddiasıyla Özel Yetkili Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 19 tutukludan biri olan Ayhan Kurtulan’ın avukatlığını yapan Mehmet Rüştü Tiryaki, ünlü aktör Tom Hanks’ın bir filmini örnek göstererek savunma yaptı. Tiryaki, "Bizim dava, flash bellek üzerine kurulu. Yeni çıkan gizli tanığın bütün ifadeleri yalan yanlış. Biz 2 yıldır bu yalanın içerisindeyiz" dedi. Ancak avukatın anlattığı film başrolünü Jim Carrey’in oynadığı Truman Show isimli film. Kars’ta 12 Mart 2010 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı operasyonda KCK platformu oluşturdukları iddiasıyla gözaltına alınan 38 kişiden 21’i tutuklandı. Terör örgütüne üye olmak ve kurulan örgütü yönetmek suçlamalarıyla yargılanan sanıklardan 2 kişi önceki duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dünkü duruşmaya 19’u tutuklu, 10’u tutuksuz 29 sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan 10’u Türkçe savunma yaparken 9’u ise Kürtçe savunma yapmak istedi. Kürtçe savunma yapmaya çalışan tutuklu Ramazan Erkmen’e Mahkeme Başkanı Ahmet Korkmaz, "Bir tahliye sözü var ama gerisini anlamıyorum" diyerek konuşmayı kesti. HANKS’İN FİLMİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ Sanıklardan Ayhan Kurtulan’ın avukatı olan Mehmet Rüştü Tiryaki, flash bellekte bulunan toplantı tutanağının Ağustos ayında, gizli tanık beyanında ise Şubat ayında olduğuna dikkat çekti. Tiryaki, "Size dünyaca ünlü Tom Hanks’in bir filminden bahsedeceğim. Bu filmde Tom Hanks, bir kasabada yaşar, büyür, evlenir, yaşamını sürdürür. Bu kasaba aslında sinema sahnesidir. Tüm dünya Hanks’in yaşamını izler. Aradan 30- 40 yıl geçer Tom Hanks gerçekleri ve yaşamının yalan olduğunu öğrenir. Bu filmi neden anlattım? 2 yıldır biz bu yalanın içerisindeyiz. Gizli tanığın bütün ifadeleri yalan yanlıştır. Flash belleğin müvekkilimin arabasında çıkması onun olduğu anlamına gelmiyor. Tutuklu Murat Yıldırım belleğin kendisine ait olduğunu söylemiştir" diye konuştu. YANLIŞ AKTÖR Avukatın konusunu anlattığı film Peter Weir’in yönetmenliğini yaptığı Truman Show. 1998 yapımı filmin başrolünde Jim Carrey yer alıyordu. Filmin konusu ise şöyle: Truman Burbank, kartpostalları aratmayacak güzellikte bir adada yaşamaktadır. Bir işi, evi ve çok sevdiği karısı vardır. Ancak Truman dışında herkes bunun bir oyun olduğunu bilir. Truman’ın yaşamı gerçek sandığı bu stüdyolarda tam otuz yıldır, aralıksız olarak ve reklam vermeden bu yaşamı 24 saat boyunca canlı olarak televizyonda yayınlanmaktadır. Trumanın annesi, babası ve eşi kısacası tüm ailesi de sahtedir. Çocukluğunda bile dış dünyanın olmadığı Truman'a ikna edilmeye çalışılmıştır. Okullarında kaşiflik gibi dış dünyanın görülmesine sebep olacak meslekleri özenmesine izin verilmemiştir. Bir gün sudan korkutulmaya çalıştırılmak için, kayıkta babasının denizin dibinde boğulma sahnesini yaratılmıştır. Lise yıllarında karşılaştığı bir kıza aşık olmuştur, ama bütün oyuncular tarafından bu kızdan ayrılmasını istemiştir. Kızın sahte adı Lauren'dir ama kızın sahte babası tarafından söylenti Fiji adalarına kaçıp diziden alındığında gerçek adının Sylvia ve bütün bunların bir düzmece olduğunu anlatmıştır. Truman bu ana kadar hiç şüphelenmemiştir, ta ki babasını caddeden geçen insanlar arasında görünceye kadar... Zaten sahte eşinin evlilik fotoğrafında bir yalan işareti yaptığını da gördüğünde tüm gerçekleri öğrenmeye başlamıştır. O zaman 30 yaşına girdiği bölümde dizinin yönetmenine direnmiş ve sonunda gerçek dünyaya ulaşmıştır. "DİNLEMİYORSUNUZ" TARTIŞMASI Tutuklu sanıklardan Güngör Alp’in avukatı İnan Akgün, Hasan Hayri Bey’in Kürtçe konuştuğu ve yöresel kıyafet giydiği için İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp idam edildiğini iddia etti. Uzun bir savunma yapan Avukat Akgün, Mahkeme Başkanı Ahmet Korkmaz’a, "Siz beni dinlemiyorsunuz" dedi. Avukat İnan’ın söylediklerine sinirlenen Başkan Korkmaz ayağa kalkarak, "Ben mi sizi dinlemiyorum? Yönümü diğer tarafa çevirmem sizi dinlemediğim anlamına mı geliyor? Sizin yaptığınız provokatör bir tavırdır" diye karşılık verdi. Bunun üzerine avukat İnan Akgün Mahkeme Başkanı Ahmet Korkmaz’dan özür diledi. KÜRTÇE SAVUNMA TALİMATI KARGODAN ÇIKTI Avukat Fettah Çapkurt ise mahkeme heyetinin hümanist bir tavırla sanıklara yaklaştığını adil karar vereceğinden emin olduğunu bildirdi. Cumhuriyet savcısı Hüseyin Ayyayla, hazırladığı mütalaasında, Kürtçe savunma taleplerinin Bafra T Tipi Cezaevi’nde silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hükümlü bulanan Turgut Koyuncu’ya kargo ile gönderilen ve gömleğin cebine dikilerek saklanmış bir kağıtta bulunduğunu anımsattı. Savcı Ayyayla, yazıların PKK terör örgütünün üst ve şehir yapılanması olduğu Yargıtay 9’ncu Ceza Dairesi tarafından tespit edilen KCK tarafından hazırlandığını, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin yapacakları eylem planını, duruşmalarda Kürtçe savunmada ısrarlarının örgütsel tutum, tavır olduğu için reddedilmesini talep etti. Yaklaşık 4,5 saat süren duruşmanın ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanık Nurettin Çeledir, Erdal İnce, Alihan Dağ, Şemsettin Erez ve Hüseyin Boçnak’ın tahliyelerine, diğer 14 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tutuklu sanıklara destek vermek için gelen BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, tahliyelerin sevindirici olduğunu belirtti. Davada tamamen düzmece bir gizli tanığın olduğunu iddia eden Birtane, KCK operasyonlarının bir merkezden düğmeye basılarak yapıldığını ileri sürdü. ( radikal.com.tr)