1. HABERLER

  2. GÜNCEL MEDYA

  3. Kendi düşmanlarını yaratıyor!
Kendi düşmanlarını yaratıyor!

Kendi düşmanlarını yaratıyor!

Bloomberg bugün çok ilginç bir makaleye yer verdi. Makalede bir süredir gündemde olan "faiz lobisinin" nasıl yaratıldığı anlatıldı.

A+A-

Erzurum Güncel- Bloomberg’de Benjamin Harvey’nin bugün yayınladığı makalede Başbakan Erdoğan’ın sıfır faiz politikasının Türkiye para politikasının riske soktuğuna yer verdi. Makalede, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın faiz lobisinin Türkiye’de faizlerin arttırılması yönünde baskı yaptığı ve daha yüksek geri dönüş almak istedikleri yorumlarına da yer verildi. Erdoğan’ın enflasyon sonrasında faiz oranlarının sıfıra yakın olması gerektiği görüşü ve Mayıs ayında Tuskon’da yaptığı açıklamalar da yer buldu. Erdoğan Türklerin parayı çalışarak kazanması gerektiği faizden kazanılmaması gerektiği açıklamaları dikkat çekti. Makalede Çağlayan’ın Temmuz ayında Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte Türkiye’nin kanının emilmek istendiği yorumları da yer buldu. Renaissance Capital ekonomisti Mert Yılmaz konuya dair yaptığı değerlendirmede, bunun Türklerin tipik politikasının ürünü olduğunu belirtti. Yılmaz sürecin ortada var olmayan bir düşman yaratılarak bu düşmanı var kılma çabası olduğuna değindi. Makalede Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Karslı’nın 22 Eylül’de yaptığı açıklamalar da yer buldu. Karslı o ödemde lobinin gücünü kullanarak kredi notunun düşük olması yönünde baskı yapıldığını dile getirmişti. FAİZ İNDİRMLERİ Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Ağustos ayında borç verme faizlerini 50 baz puan indirmesi RBS ve Societe General analistleri tarafında riskli olarak yorumlandı ve enflasyonun tehlike oluşturacağı bu nedenle de cari açık tarafında yüzde 10’luk bir genişleme olacağı yorumları yer aldı. Başçı’nın hükümetin etkisi altında olduğu belirtilirken TCMB eksi başkanı ve BNP Paribas Türkiye Bölümü yöneticisi Yavuz Canevi’nin Ağustos ayında yaptığı mülakata yer verildi. Mülakata Canevi, Başçı’nın 45 yaşında başkanlığa getirildiği ve Erdoğan tarafından belirlendiği aynı zamanda da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da okul arkadaşı olduğu açıklamalarına dikkat çekildi. BÜYÜME SORUNU Fitch’in 30 Eylül tarihinde Türkiye’nin notunun yükselmesi öncesinde ülkenin sürdürülebilir bir büyüme dengesi göstermesi e yüksek enflasyon anahtar sorun olarak gösterilmişti. Makalede 20 Ocak tarihinde ise Goldman Sachs analistleri Türkiye ile ilgili olarak kur mu faiz mi tercih yapılmalı yorumları hatırlatıldı. 57 yaşındaki Erdoğan’ın Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede para politikasının bağımsızlığına vurgu yaptığı kaydedildi. Bu karşılık bir başka açıklama ise Başçı’dan geldi ve TCMB Başkanı 10 Ekim’de yaptığı açıklamada banka faizleri ile kur tarafındaki değeri yabancı analistlerden öğrenecek değiliz dedi. Avrupa tarafında yaşanan borç krizi nedeniyle bölgesel büyümenin yavaşlayacağını kaydeden Başçı bununla birlikte de enflasyonun hız keseceğini kaydetmişti. Bloomberg’de yer alan makalede bu açıklamalara istinaden, Ekim ayında enflasyonun yüzde 7,7 geldiğine dikkat çekilerek, beklentinin yüzde 6,2 gelmesi yönünde olduğu hatırlatıldı. Gelen rakamlar sonrasında Merkez’in beklenti anketinde yılsonu enflasyonu yüzde 8,3’e çıkarken yüzde 5,5 olan hedefin bir hayli üzerine çıkılacağına dikkat çekildi. REZERV KURALLARI Gösterge faizin arttırılması sonrasında Başçı kısa vadeli mevduatlara ve tüketici talebine limit getirerek enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışıyor. Makalede aynı zamanda TL’nin dayanıklılığın arttırmak alternatif yollar arayan Başçı'nın 84.4 milyar dolarlık rezervin yüzde 10’nunu harcadığı kaydedilirken, politika faizi tarafı için yaptığı değerlendirmeye de yer verildi. Başçı günlük hesaplar yapıldığını yüzde 5.75 ile yüzde 12.5 arasında değişen faiz oranları olduğunu söylemişti. KARIŞIK MESAJLAR Para politikasının son dönemde aldığı aksiyonlar analistler tarafında karışık mesajlar olarak yorumlanıyor. Bank of America Merrill Lynch analisti Micheal Harris ve ekonomist Türker Hamzaoğlu, süreci kafa karıştırıcı olarak nitelerken, JP Morgan’dan yapılan değerlendirmede süreç önemli bir belirsizlik ve volatilite olarak yorumlandı. Street Reserch ekonomisti Melissa Ball ise yaptığı açıklamada Merkez’in faizleri arttırması gerektiğini düşündüklerini söyledi. İzlenen politika sonrasında Societe Generale gelişmekte olan ekonomiler başekonomisti Benoit Anne TCMB’sını ekonomiyi yavaşlatmak ve kuru korumak için faizleri yavaşça yükseltmek zorunda kalacağını söyledi. Anne faiz tarafında hareketin geç kalmasının sert ve acılı bir düzeltme getireceği uyarısında bulundu. RBS başekonomisti Tim Ash ise analistleri suçlamanın çok gülünç olduğunu, söz konusu lobi iddialarının yerel parti politikasından kaynaklandığını söyledi. Ash açıklamasında Türk politika yapıcıların dürüst görüşler öne sürmeleri gerektiğini dile getirdi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.