Erzurum Güncel-Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye Demirel’in vefatı dolayısıyla duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Nazmiye Demirel’in vefatı dolayısıyla 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ve yakınlarına başsağlığı dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, “Allah rahmet eylesin. Örnek bir Türk ailesini simgeleyen kadındı. Bütün yaşamını politikanın içerisinde geçirdi. Saygın konumunu her zaman korudu. Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Burdur’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında esnaf ve sanayicilerle bir araya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, ziyaretleri sırasında esnaf ve sanayicilerin şikayetlerini dinlediğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Emin olun her tarafta şikayet var. Çiftçiyi dinliyorsunuz biz bittik diyor, süt üreticisini dinliyorsunuz biz mahvolduk diyor. Balık yetiştirip Avrupa’ya ihraç eden kişi ben artık çiftliği tamamen kapacağım diyor. Küçük sanayi sitesindeki sanayici ‘burayı yarı açık cezaevine’ döndürdüler diyor. Herkesin şikayeti var. Onlara şunu söyledim, Burdur’un, belediyeden kaynaklanan sorunlarının çözülmesini mi istiyorsunuz dedim ‘evet’ dediler. Demokraside çare tükenmez, seçim geliyor. CHP’li bir belediye başkanı seçersiniz görürsünüz halka hizmetin nasıl verildiğini” diye konuştu. “BİZ, SİYASETİ ONURLU TÜRKİYE İÇİN YAPIYORUZ” Siyasetin halka hizmet olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, siyasetin görevinin halkın sorunlarını çözmek olduğunu, kendilerinin siyaseti ceplerinin dolması için yapmadıklarını vurguladı. Siyaseti yandaşlara ihale vermek için yapmadıklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Biz siyaseti yedik göbek akrabamız köşeyi dönsün diye yapmıyoruz. Biz siyaseti kul yemek için yapmıyoruz. Biz siyaseti bu halk için yapıyoruz, bu vatandaş için yapıyoruz. Siyaseti onurlu Türkiye için yapıyoruz” dedi. Memurun, işçinin, çiftçinin ve esnafın sorununun çözüm adresinin CHP olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, çözümün yerinin CHP olduğunu kaydetti. Haksızlığa uğrayanların her zaman yanlarında olacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Biz mazlumların partisiyiz. Kimse unutmasın bunu” diye konuştu. Antalya ve Burdur ziyaretlerinde yaptığı konuşmaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Geçmişte merkez sağa oy veren bütün yurttaşları CHP’nin şemsiyesi altına çağırdım ve onlara şunu söyledim; ‘söz konusu vatansa geresi teferruattır’” şeklinde konuştu. “ORTADOĞU’NUN ŞAMAR OĞLANINA DÖNDÜ” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Başbakan vizeyi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü ve Reyhanlı’ya gitti. Allah aşkına haberleri izlerken biraz ürpermedim deme doğruyu söylememiş olurum. 5 askeri helikopter, binlerce polis, özel bereliler… Ne oluyor dedim Başbakan düşman ülkesine mi sefer yapıyor dedim. Reyhanlı’ya gidiyorsun sen, Reyhanlı’ya. Reyhanlı’ya gidiyor dinleyici dışarıda, polis dışarıda, ne oluyor Reyhanlı’ya. Benim gibi gidemiyorsun ve vatandaşa merhaba diyemiyorsun. Çayını ve kahvesini içemiyorsun. Sen Başbakan mısın? Kusura bakmayın ama 5 askeri helikopterle Türkiye’de bir ilçeye Başbakan gidiyorsa onun Başbakanlığı tartışılır artık. Kusura bakmasın. ABD’de beyzbol sopasını yedikten sonra dünyası değişti. Ne yapacağını bilmiyor, kime saldıracağını bilmiyor. Hiç endişelenme Recep Tayyip Erdoğan sonuna kadar sana bütün bunların hesabını soracağız. Siz hiç şöyle bir iktidar duydunuz mu 90 yıllık cumhuriyet tarihinde. Askerlerin başına çuval geçirilir, adamdan tık yok. Sen hangi ülkenin Başbakanısın. 14 kişi Cilvegözü’nde katledilir adamdan tık yok. 52 yurttaşımız Reyhanlı’da hayatını kaybeder sorumlu CHP’dir. Malum hava sıcak bununda sorumlusu CHP’dir. Ben çok iyi biliyorum. Uludere’de 34 yurttaşımız katledilir sorumlusu yok. Ben ne söylemiştim senin izlediğin dış politika nedeniyle, sen Ortadoğu’nun şamar oğlanına döndün demiştim.” “ADAM GİBİ ADAMSAN O KOLTUKTA OTURMAZ İSTİFA EDERSİN” “Seni yönetiyorlar, sen ülkeyi yönetmiyorsun, zaten sorunumuzda bu” diyen Kıçıldaroğlu, Mavi Marmara konusunda da hükümeti eleştirdiğini belirterek, “Her insanı para ile satın alacağını düşünüyor, dünyaya parayla bakıyorlar. Mümkün olsa kefenlerine cep yaptıracaklar, ‘bizi mezara öyle gömün’ diyecekler. Bunların dünyası para. Suriye’de yanlış yaptılar. Ortadoğu’nun bataklığına Türkiye’yi sürüklediler. Ben merak ediyorum, MİT kime bağlı? Devlette bir organ var ki bütün hükümetler boyunca doğrudan Başbakan’a bağlıdır, o da MİT’dir. Erdoğan’a soruyorum, soru bir; MİT Nisan ayından beri bomba yüklü 3 aracı takip ediyor mu etmiyor mu? Adamsan adam gibi çık benim sorularıma adam gibi yanıt ver. Soru 2; MİT en son yetkilileri ne zaman uyardı? Ben tarih veriyim, 09.05.2013, tarihini de söylüyorum, sana altından kalkamayacağın sorular soruyorum. Sana ‘52 kişinin katili sensin’ dediğim zaman bil ki benim bildiğim bir şey var. Bu MİT bir bakkala bağlı değil, bakanlığa bağlı değil, doğrudan sana bağlı. Şimdi çıkmış ‘istihbarat örgütleri arasında bir koordinasyonsuzluk var’ Sen 10 yıldır bu ülkeyi yönetmiyor musun? 52 kişinin sorumlusu bütün demokrasilerde siyasi otoritedir. Ölenleri mi sorumlu tutacağız, sorumlu sen sensin. Adam gibi adamsan, etik değerlerin varsa, bir nebze olsun ahlak taşıyorsan o koltukta oturmaz istifa edersin” diye konuştu. “TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK YAPAN KİŞİNİN ADI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR” Reyhanlı olayında sorumlunun CHP olduğunun söylenmesini de eleştiren Kılıçdaroğlu, ”Sorumlu kim? CHP, aklını yiyenlerin söyleyeceği şey bu. Sen kim oluyorsun da CHP’yi suçluyorsun. Önce bir kendine bak. Nisan ayından beri takip ediliyor. Devlet görevini yapıyor, yapmayan iktidar. Önlem almayan iktidar. Sen Suriye sınırını neden yol geçen hanına döndürdün. Gümrük Bakanı, ‘Suriye ile yaşananlar neticesinde bu yönetimle çalışmalarımızı askıya aldık, güvenlik kamerası yoktur, doğrudur’ diyor. Niye güvenlik kamerası olmaz? Çünkü terör örgütünün militanlarını eğitiyorlar, o militanları Suriye’ye gönderiyorlar, ellerine silah, ceplerine para koyuyorlar. Güvenlik kamerası olursa tespit edilecek. Onları kaldıralım, biz onlara lojistik destek verelim. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır” şeklinde konuştu. “DAVA AÇMAZSAN NAMERTSİN” Bir gazetecinin Suriyeli muhaliflerle yaptığı röportajın bir kısmını okuyan Kılıçdaroğlu, Suriyeli muhaliflerin kendilerine Türkiye’nin silah verdiklerini söylediklerini belirterek, “Ben Recep Tayyip Erdoğan’a terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyor diyorsam bir bildiğim var herhalde. 90 yılık Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bu hale getirirsin sen. Nasıl terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir ülke haline getirirsin. Terör örgütlerinin lideredir zaten. Suriye’de Türkiye’de terör örgütlerini yetiştirip silah veren, cebine para koyan adama terör örgütünün başı derim, Recep Tayyip Erdoğan’da bu görevi üstlenmiştir zaten. Bekliyorum, tazminat davası açacakmış, açmazsan namertsin sen, hesabını soracağım her şeyin” ifadelerini kullandı. “EL KAİDE TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ?” Başbakan Erdoğan’ın Reyhanlı’ya gitmesini de eleştiren ve Başbakan’a El Kaide’nin terör örgütü olup olmadığını soran Kılıçdaroğlu,”Bildiğini okursan Reyhanlı’ya ancak böyle gidersin. Normal vatandaş olarak gidemezsin. Oraya gitmek için önce dışarıdan icazet alıyorsun, insanda biraz adap olur, burası senin kendi ülken. Türkiye’yi terör örgütlerinin eğitim alanına döndürdüler. Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye, Ortadoğu üçlüsü, Suriye’ye demokrasi getiriyorlar. Ben merak ediyorum, demokrasi demokratik yollarla mücadele ile gelir, terörle demokrasinin geldiği bir ülke biliyor musunuz? Terörün dini, milliyeti, mezhebi, ideolojisi olmaz, teröristin insan sevgisi olmaz, terör ile demokrasi gelmez. Terör örgütünü meşru hale getirdiğiniz andan itibaren siz artık gayri meşru zemindesiniz demektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir büyük elçi ’ El Kaide terör örgütü değildir’ diyor. Dünyada El Kaide terör örgütü olarak tanımlanıyor, Recep Tayip Erdoğan’ın büyükelçisi ‘El Kaide terör örgütü değildir’ diyor. Şimdi ben ona soruyorum; sen aynı görüşte misin? aynı görüşteysen çık bunu dünya ile paylaş, aynı görüşte değilsen o büyükelçiyi görevden al. Özgür Suriye Ordusu bir muhalefet hareketi midir, El Kaide bir muhalefet partisi midir, El Nusra Cephesi bir muhalefet partisi midir? Dünyada herkes biliyor ki, bunlar terör örgütleridir. Dünyanın kabul ettiği kişiler, Türkiye’de neden eğitiliyor, neden Suriye’ye gönderiliyor, neden insanlar öldürülüyor? Dünyada kan akan tek yer İslam coğrafyası. Gırtlağına kadar kana batan kişi de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Suriye kan gölüne döndüyse sorumlusu sensin. Ortadoğu’nun bataklığında zaten boğulacaksın” açıklamasında bulundu. “KADDAFİ’Yİ DE ARKADAN HANÇERLEDİ, TIPKI ERBAKAN’I HANÇERLEDİĞİ GİBİ” Başbakan Erdoğan’ın Kaddafi’yi arkadan hançerlediğini belirten Kıçıldaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Bunların kültüründe ihanet etmek vardır, bunların kültürü böyledir. Irak’ta 1.5 milyon insan öldürüldü sesi çıktı mı, On binlerce kadına tecavüz edildi, sesi çıktı mı? Libya’ya gitti, kardeşim dedi, elinden ödül aldı, cebine para koydular, gazeteciler sordular ‘Sayın Başbakan bu dolarları ne yapacaksın?’ ‘Bunları şehit ailelerine vereceğim’ dedi. Sayın Başbakan Kaddafi’nin verdiği dolarları sen ne yaptın. Kaddafi’ye de ihanet etti, onu da arkadan hançerledi, tıpkı Erbakan’ı hançerlediği gibi. Irak’ta 1.5 milyon insan öldü, kendisi de sorumluluğu aldı zaten. ‘Ben BOP’up eş başkanıyım’ dedi. 1.5 milyon insanın ölümünden zevk duyan insana ne denir.” “BUNLARI YAPIN CHP SİZE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEKTİR” Başbakan Erdoğan’ın yaptığı bir açıklamayı hatırlatıp, Başbakan’ın ‘Kılıçdaroğlu oraya gitti Alevileri kışkırtmaya’ dediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne deyim ben sana arkadaş. Sen insanları sevmiyorsun, insanları ben seviyorum. Hangi kimlikten olursa olsun insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır, benim başımın üstünde yeri var. Yalancıdan Başbakan olmaz, bölücüden de Başbakan olmaz. Türkiye’nin en kritik alanlarına girip bölücülük yapan insanlara bu ülkede Başbakanlık verilmemeli. Huzur bu milletin hakkı değil mi? Ortadoğu’nun bataklığına saplanıp kaldın, kan gölüne döndürdün ülkeyi” ifadelerini kullandıktan sonra AK Parti iktidarına Suriye konusunda 4 öneride bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir; Türkiye Cumhuriyeti bundan böyle Suriye’deki iç savaşın taraflarından birisi olmayacağını açıklamalıdır. İki; ‘ben artık kendi topraklarımda yabancı terör örgütlerini Türkiye’de eğitmeyeceğim, cebine para koyup eline silah vermeyeceğim’ demelidir. Üç; ‘ben sınırların güvenliğini sağlayacağım, böylece Suriye ile Türkiye arsında geçmişte yaşanan bütün olumsuzluklara kapıları kapatacağım.’ Dört; ‘Cenevre sürecini bütün samimiyetimle destekleyeceğim, Suriye’de barışın olması için Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü katkıyı vereceğim’ diyeceksin. Bu çağrıyı bütün iyi niyetimizle AK Parti hükümetine yapıyoruz. Bunları yapın CHP size her türlü desteği verecektir. Yeter ki ülkeye huzur komşularımıza barış gelsin” dedi. “O METİNLERİ AL HANIMEFENDİNİN KARŞISINDA BİR OKU” TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan küfür olayına değinen Kılıçdaroğlu, “Anneye küfür edilmez. TBMM’de AK Parti milletvekili bizim bir milletvekilimize ağza alınmayacak küfürler etti, annesine ağza alınmayacak küfürler etti. O milletvekili ile ilgili olarak herhangi bir yaptırım uygulanmaması gerektiğine AK Parti karar verdi. Bir çağrım var. Recep Tayyip Erdoğan, namuslu adamsan, o adama ceza vermedin, o metinleri al hanımefendinin karşısında bir oku bakalım okuyabiliyor musun? En ağır hakaretleri yapacaksın, en ağır küfürleri yapacaksın, meclis tutanaklarına geçecek bunlar, ‘ceza vereceğiz, yaptırım uygulayacağız’ diyeceksin arkadan alıp aklayacaksın. Şimdi sormak istiyorum, bu ahlakın ölçüsü nedir acaba, derecesi nedir acaba. İsterse düşmanımın annesi olsun anne kutsaldır. Anneye söz söylenmez. Annelerin sadece elleri öpülür. Hiç duymadın mı sen acaba ‘cennet anaların ayakları altındadır’ diyordu Hazreti Muhammed.” diye konuştu.