Kılıçdaroğlu'ndan Kobani açıklaması
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Erzurum Güncel-
İşte CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önemli satır başları...
21 Eim Gazeteciler Bayramı... Gazeteciler gerçekten bayramlarını kutlayabiliyorlar mı, özgürce yazabiliyor, rahatça iş bulabiliyorlar mı? Gazetecile rüzerinde baskı yok diyen acaba ' Alo Fatih'i biliyor mu? şimid medyada baskı yok diyorlar. Toplumun her kesiminde baskı var.
üzüm üreticilerine sesleniyorum. Neyin fiyatı düşkü ki sizin üzümünüz yüzde 50 düşşün. Bunları düşünüp 2015'te size bunları layık görene gereken dersi vereceksiniz.
AHMET TANER KIŞLALI'NIN öLüM YILDöNüMü
21 Ekim Ahmet Taner Kışlanı'nın katledildiği tarih... Kışlalı hiç bir zaman iktidara teslim olmadı, kalemini satmadı. O yürekli bir aydındı. Birilerinin dizinin dibinde yatmadı, bu ülkeye öğrenciler yetiştidi. Hedef tahtasına koydular, üstüne çarpı işareti koyup hedef gösterdiler ve amaçlarına ulaştılar. Biz onları unutmadık... Tüm faili meçhullerle mücadele edeceğiz.
Türkiye canilerin elini kolunu salladığı, mağdurların acı içinde adalet bekledği bir türkiye olmayacaktır.
17 ARALIK OPERASYONU
17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu dolayısıyla bir cümle edemedi. Eğer bu dosyada rüşvet ve yolsuzluk dolayısıyla bir delil yoksa emin olun dünyadaki başka hiçbir dosyada delil yoktur. Her şey var ama savcıya göre hiçbir şey yok. ‘Ayakkabı kutusu’ kamuya mal olan küçük bir alan ama asıl 247 milyar liralık bir yolsuzluk var.
Bu savcı hiçbir delili görmüyor. 15 Aralık’ta Erdoğan Bayraktar millete “Rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu operasyon nedeniyle istifa edin ve beni rahatlatacak açıklamayı yapın baskısını kabul edemem” diyor. Savcı bunu görmüyor.
DAVUTOĞLU'NUN BAŞBAKAN YAPILMASININ TEK NEDENİ...
“İstifa ettiğimi açıklıyorum ve Sayın Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı söylüyorum” diyor. Kendi bakanı Başbakanın talimatıyla yapıldı bunlar diyor ama savcı bunları görmüyor. Bir yolsuzluk dosyasını kapatabilirler. 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasa değişikliklerin amacı yolsuzluk dosyalarını kapatmak. Davutoğlu’nun başbakan yapılması vardı, tek amaç vardı, yolsuzluk dosyasını kapatmak.
Davutoğlu’nun bugün konuşmamasının temel nedeni de budur. Bir ülkede bu kadar yolsuzluk varken o ülkenin başbakanı konuşmuyorsa o ülke iyi yönetilmiyordur.
Dönemin Başbakanlık müsteşarı arıyor “Savcıyı alın, bu ülkede kanun biziz” diyor. Ama savcı bunu da görmedi. Savcıların değiştirilmesi polis memurlarının değiştirilmesinin temel amacı buydu. Kimler vardı bu yolsuzluk dosyasının içinde. Bakanlar vardı, bankaların genel müdürleri vardı, Kuran-ı Kerim ile dalga geçen bakanlar vardı. Ama birisi çıkıp ben bunları kapattım diyor. Ama ne yaparsanız yapın kapanmaz gün gelecek. Bunların hesabını vereceksiniz.
öNCR HIRSIZLARA SESLENELİM
önce hırsızlara seslenelim; Sakın devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık diye düşünmeyin. Satın aldığınız Türkiye değil şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçen bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğünde adaletin tokadı suratına çarpacaktır. Hırsızların ortaklarına da seslenmek istiyorum. ‘Bugün gücümüz var ne yaparsak yırtarız’ diye düşünmeyin.
KüLTüRüMüZDE HIRSILIĞIN YERİ YOK
Sevgili yurttaşlarım bizim kültürümüzde tarihimizde hırsızlığın zorbalığın yeri yoktur. Biz padişahını Kanuni diye öven bir milletiz. Bizim yanımızda rüşvetçiler yok, kaçakçılar yok katiller yok. Bizim yanımızda alnının akı ile kazanan Somalı madenciler var. 14 yaşında biber gazı kurşunu ile hayatını kaybeden Berkin Elvanlar var. Bizim yanımızda adalet için sokağa çıkıp öldürülen Ali İsmail Korkmazlar var. Bizim yerimiz burası.
BM Güvenlik Konseyi seçiminde sonuç ne oldu? Hala Türkiye'nin itibarından bahsediyorlar.
SANKİ SAVCI DEĞİL RIZA SARRAF’IN AVUKATI
Savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyoruz. Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı. Savcı ile avukatın rolü farklıdır. O savcı şunu unutmasın Nazi Almanyası’nda Hans Frank’ın açıklaması var. Verdiğiniz her karada kendinize şunu soracaksınız. Benim yerimde Führer olsaydı nasıl karar verirdiniz.
Bu savcı da benim yerimde Erdoğan olsaydı nasıl karar verirdi diyerek karar verdi. O savcı adalet sarayına giderken diğer hakimlerin yüzüne nasıl bakıyor acaba. Eşinin çocukların yüzüne nasıl bakıyor. Komşularının yüzüne nasıl bakıyor. Soyadı Aydıner bence değiştirsin. Karanlık soyadı çok yakışır. Ona savcı denmez. Düşüncesini, adaletini, kalemini satan adama savcı denemez.
Onlara müsaade edeceksin gazi bacağına haciz koyacaksın. Bu mu adalet. Türkiye provokasyonla karşı karşıya. Daha baskıcı bir Türkiye’yi inşa etmek istiyorlar.
SEN BAŞBAKANSIN
İktidar olduğunun farkında değil. Sen Başbakansın. Sen şikayet edeceksen kim savunacak. Adalet kavramının içini boşattılar. özgürlük diye satıyorlar bunu. Otobüsü yakanı mahkemeye çıkardın da karşı çıkan mı oldu. Türkiye yeni bir sürecin içine sokulmak isteniyor. İtibarlı, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye istiyoruz. Türkiye’nin itibarı yerle bir. En son BM’de görüldü. Davutoğlu kendi grubunda konuşma yapıyor. "Biz BM Güvenlik Konseyi’ne daimi olmayan üye seçileceğiz bu bizim başarımız olacaktır” diyor. Sonuç ne oldu. Yeni Zelanda 4,5 milyon nüfuslu 145 üyenin oyunu aldı. İspanya girdi oyu aldı. Türkiye 60 üyede kaldı. Tam bir yüz karası, diplomatik darbe. BM’de Türkiye’yi bu hale getiren kim.
HAVA YAĞMURLU OLSA CHP’YE BAĞLAYACAK
Bu soruyu iktidara sorma, bu hale CHP getirdi de. Hava yağmurlu olsa CHP’ye bağlayacak. BM’de neyin olup olmadığını göremiyorsun. Suudi Arabistan, Kral Abdullah Türkiye’ye geldiğinde diplomatik kuralları yerle bir ettiler. Kral ortada oturdu bir tarafında Türkiye’nin başbakanı diğer tarafında cumhurbaşkanı oturdu. Şimdi Suudi Arabistan bunlara ders verdi, BM’de aleyhine kulis yaptı. Dış politikayı iç politika malzemesi yaparsanız böyle duvara toslarsınız. Kral’ın hediyelerini de ceplerini indirdiler.
İRAN'A GİTTİLER İP GİBİ DİZİLDİLER
İran’a gittiler ip gibi dizildiler. Erdoğan buraya gelince kendimizi 2. Evimizde hissediyoruz dedi. İran da aleyhine kulis yaptı. Bunların tamamı gerçek. Bundan çıkan sonuç şu: Türkiye iyi yönetilmiyor. Gazetecisi memnun değil, çifti, işçi, gazi memnun değil. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler de memnu değil. Ben bu hükümeti eleştirirken sakın sizi eleştiriyorum sanmıyorum. Ben sizden ülkemiz için bayrağımız için güvenliğimiz için sandığa giderken düşünün. Yeni bir hükümet, yeni bir anlayış, halktan yana politika üreten bir anlayış. Bunu hangi parti üretiyor diye kendinize sorun. Vicdanınız size seslenecek. CHP diyecek.
SURİYELİYİ DİLENCİ HALİNE KİM SOKTU
Bütün amacımız bunun için. Eğer yetkilendirirseniz, güç verirseniz Türkiye ayağa kalkar. Biz iktidar olmayı sorunları çözmek için istiyoruz. 1,5 milyon Suriyeli var. Sadece adresi bilinen kamplarda yaşananlar. Gelip dükkan açıyor vergi vermiyor ama sen vergi veriyorsun. Otur düşün milyonlarca Suriyeliyi dilenci haline kim soktu. Kendileri hanlarda hamamlarda sefa sürdüler. Dolarlara dolarlarını eklediler. Yeter diyen artık. Bir de bu ülkeyi dürüst namuslu adamlar yönetsin.
AKP'ye oy veren kardeşlerim de şu durumdan memmun değil. Ben sizlerden ülkemiz için, çocuklarımız için, geleceğimiz için, sandığa giderken düşünün.
İnanç üzerinden etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlar seni bölüyor.
Yeni Türkiye değil, yeniden Türkiye diyoruz. çivisi çıktı devletin adalet yok, adalet devletin temelidir.
DAVULU BOYNUNA ASILMIŞ TOKMAĞI BAŞKASINDA TüRKİYE...
Şu an ortada hükümet yok. Davulu boynuna asılmış tokmağı başkasında olan bir hükümet var. Böyle hükümet olmaz. Şikayet eden bir hükümet olmaz. Sorunu olan bir hükümet sorunları çözmez. 2015 seçimleri bir dönem noktasıdır. Avrupalılar da kaygı duyuyor. Heskes diyor "ne olacak bu Türkye'nin hali." diye.
''internethaber''
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.