Kılıçdaroğlu'ndan Sav'a kurultay resti!
Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin konusunda Önder Sav'dan gelen baskı üzerine ilk kez restini çekerek, ‘O zaman yeniden kurultaya gidelim,’ demiş.
Erzurum Guncel-Milliyet Gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş Gürsel Tekin'in MYK üyeliğine seçildiği CHP PM toplantısında yaşananların perde arkasını yazdı. İşte Aydıntaşbaş'ın yazısı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında CHP’de bu hafta yapılan parti meclisi toplantısında tek yaşanan ‘eski’ler ve yönetimdeki ‘yeni’ isimler arasındaki tartışmalar değildi. Dün görüştüğüm parti meclisi üyelerinden aldığım izlenim, seçime bir yıl kala ana muhalefet partisinde ideolojik anlamda da ciddi bir değişimin ayak seslerini hissedilmeye başladığı yönünde. Gecikmiş ve partinin 2011’de ‘seçilebilir’ hale gelmesi için fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir değişimden söz ediyorum... Toplantının ardından medyada öne çıkan, Önder Sav’ın muhalefetine rağmen İstanbul eski İl Başkanı Gürsel Tekin’in parti meclisine seçilmesi oldu. Dün CHP genel merkeziden konuştuğum isimler, toplantı öncesinde partinin ağır toplarından Ali Topuz ve Genel Sekreter Önder Sav’ın Kılıçdaroğlu’yla özel bir görüşme yaparak Gürsel Tekin’e itiraz ettiklerini anlattı. Anladığım kadarıyla şu zamana kadar ‘yumuşak başlı’ ve ‘uzlaşmacı’ lider profili çizen Kılıçdaroğlu, Tekin konusunda gördüğü baskı üzerine ilk kez restini çekerek, ‘O zaman yeniden kurultaya gidelim,’ demiş. Bu rest karşısında Sav ve Topuz, geri adım atmış. Böylece İstanbul’da başörtüsü ve Kürt meselesi gibi konularda liberal eğilimleriyle tanınan Tekin’in parti meclisine alınması, Kılıçdaroğlu’nun ilk gerçek liderlik sınavı sayılabilir. Toplantıdaki bir diğer tartışma da Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden gazeteci Ender Aysever’in partideki iletişim stratejisini eleştirmesiyle yaşanmış. Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki kapalı toplantıların anında basına sızmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmesi sonrasında söz alan Aysever, buna örnek olarak da, CHP Milletvekili Necla Arat’ın Kılıçdaroğlu’nun Radikal gazetesine türbanla ilgili sözlerini ‘kişisel görüş’ diye eleştirmesini vermiş. Aysever, Necla Arat’ın medyada Kılıçdaroğlu’nu eleştirmesinin partisinin kamuoyundaki algısını zedelediğini anlattıktan sonra, ikinci bir örnek olarak da CHP’li vekil Şahin Mengü’nün ‘demokratik değil’ gerekçesiyle Gürsel Tekin’in üyeliğine itiraz etmesini vermiş. Aysever, ‘Bir genel başkanının genel başkan yardımcısı seçmesi nasıl demokratik olmaz? Sayın Kılıçdaroğlu CHP kurultay delegesi değil, halk tarafından oraya getirilmiştir’ demiş. Bu sözlere tepki gösteren Önder Sav ise, parti teşkilat ve delegelerinin küçümsenmemesi gerektiğini savunmuş. Bir diğer tartışma da Gürsel Tekin’in Güneydoğu’da ‘koruculuk’ makamıyla ilgili eleştirisine tepki gösteren parti meclisi üyesi Mahmut Duyan’dan gelmiş. Bu ve benzeri tartışmaları dinledikten sonra, CHP içinde yaşanan değişimin sadece lider bazında değil, düşünceler ve siyaset bazında da ciddi bir sorgulama sürecini de beraberinde getirdiğini hissettim. CHP, her zaman yüksek sesli tartışmalar ve sert çatışmaların olduğu bir yapıydı. Ancak önümüzdeki dönemde bu tartışmalara başörtüsü, iletişim, Kürt meselesi ve sosyal demokrasi gibi Türkiye’nin temel başlıkların ekleneceği açık. Kılıçdaroğlu, rüzgârı, asıl CHP’de esiyor..
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.