1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Kırmızı Pazartesi manifestosu
Kırmızı Pazartesi manifestosu

Kırmızı Pazartesi manifestosu

İsmailağa ve Gülen cemaatine yönelik soruşturma başlatan ve hakkında 26 yıl hapis istemiyle dava açılan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, ünlü yazar Gabriel García Márquez'in ‘’Kırmızı Pazartesi’’ romanını hatırlatarak

A+A-

Erzurum Güncel-İsmailağa ve Gülen cemaatine yönelik iki ayrı soruşturma başlatan ve hakkında 26 yıl hapis istemiyle dava açılan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Kolombiyalı ünlü yazar Gabriel García Márquez'in Nobel ödüllü eseri ‘’Kırmızı Pazartesi’’ romanını hatırlatarak ‘’İsyan manifestosu’’ yayınladı. Cihaner, Erzincan Cumhuriyet Savcılığı internet sitesine koyduğu bildiride, cemaatlere yönelik yürütülen soruşturma sonrası, ‘’Linç ve karalama kampanyası’’ başladığını vurgulayarak, ‘’Yaşananlar (Kırmızı Pazartesi) benzeri bir süreci hatırlatmaktadır’’ dedi. Marguez’in dünyaca ünlü “Kırmızı Pazartesi” adlı romanı, namus cinayetini konu alıyor ve bir gencin öldürüleceği bütün kasaba tarafından bilinmesine rağmen, cinayete kimse engel olmuyor. Cihaner ‘’Manifesto gibi’’ açıklamasında şöyle dedi. - Soruşturma konusu suçun çocuklara Kur'an öğretilmesi olduğu, 22 ilde teknik takip yapıldığı, teknik takibe alınanlar içerisinde bir bakan ile AK Partinin önde gelen bir Belediye Başkanının olduğu, 26 kişinin hukuka aykırı olarak gözaltına alındığı, 4,5 aylık hamile bir kadının 48 saat aç ve susuz bırakıldığı için çocuğunu düşürdüğü, darbe planı ve andıcın Erzincan'da Başsavcı tarafından yürürlüğe konulduğu gibi asılsız haberler yer almıştır. - İsmailağa soruşturması 2007 yılının sonlarında başlatılmış olup, o tarihte iddia edilen andıç/kaos planı/irticayla mücadele eylem planının yürürlüğe konulması imkansızdır. - Soruşturma ile ilişkilendirilen Jandarma mensuplarından Binbaşı N.E ve Üstteğmen E.E. soruşturma başladıktan yaklaşık bir yıl sonra, 2008 Temmuz ayında, Astsubay Başçavuş O.E ise 2009 Temmuz ayında göreve başlamışlardır. - Soruşturma suç işlemek amacıyla örgüt kurma/üye olma, kanuna aykırı eğitim kurumu, yardım toplama kanununa muhalefet, çocukların cinsel istismarı v.s. gibi şüphelerle başlatılmış, dosya görevsizlik kararı ile Erzurum Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine gönderildikten sonra Anayasal Düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan dava açılmıştır. - İletişim tespitleri ve dinlemelerin tamamı mahkeme kararı ile yapılmıştır. Teknik takibe alınanlar arasında bir bakan ve AK partinin önemli bir belediye başkanının" bulunduğu iddiası da tamamen uydurmadır. - Gözaltılarda şüpheli haklarına özen gösterilmiş, arama ve gözaltılar sabah 10:00-12:00 saatlerinde yapılmış, kadın şüpheliler gözaltına alınmadan ifadelerinin alınmasını müteakip salıverilmiş, hamile kadın olmadığı gibi çocuk düşürme de olmamıştır. - Gözaltına alınanlara "psikolojik hareket" (ne demekse?) uygulanmamıştır. Tüm işlemlerde müdafi bulundurulmuştur. - Yaşananlar ve yazılanlar "Kırmızı Pazartesi" benzeri bir süreci hatırlatmaktadır. Başsavcılığımız hiçbir yasa dışı oluşumun yönlendirmesinde ya da içerisinde olmadığı/olamayacağı gibi buna cüret edenler hakkında yasalardan aldığı gücü kullanacak cesaret ve hukuk bilgisine sahiptir. Tüm saldırı ve karalamalara rağmen bedeli ne olursa olsun yasaların suç saydığı eylemlere yönelik görevin gereğinin yapılmasından geri durulmayacaktır.’’ KIRMIZI PAZARTESİ Marguez’in 1981’de yazdığı dünyaca ünlü romanı “Kırmızı Pazartesi”, bir namus cinayetini konu alıyor. Romanda, Angela Vicario, evlendiği gün bakire olmadığı anlaşılınca babasının evine geri gönderiliyor. Aile kızlarının evlenmeden önce Santiago Nasar adlı bir gençle birlikte olduğunu öğreniyor. Namus gerekçesiyle, Santiago Nasar’ın öldürülmesi kararlaştırılıyor. Aile, Nasar’ı öldüreceğini herkese söylüyor. Nasar da bunu biliyor. Bütün kasaba hiç bir şey yapmadan, cinayetin işleneceği günü bekliyor. Sonuçta Nasar öldürülüyor. Romanda işleneceğini herkesin bildiği bir cinayete engel olmayan toplum analiz ediliyor. NEDEN KAMERİYE YAPTIN ? İsmailağa ve Gülen cemaatine yönelik iki ayrı soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında görevi kötüye kullanmak, imar kirliliğine neden olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla dava açılmıştı. Hazırlanan iddianamede Cihaner hakkında yıllık iznini kullanıp döndükten sonra 22 Eylül 2008 tarihinde göreve başlamasına rağmen 20 Eylül Cumartesi günü göreve başlamış gibi bakanlığa telgraf çektirerek resmi evrakta sahtecilik yaptığı, adliye lojmanlarının bahçesine yapı izni almadan kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olduğu ve yargı camiasının saygınlığına ve tarafsızlığına gölge düşürdüğü öne sürülüyor. Cihaner HSYK’ya yaptığı başvuruda cemaat soruşturmasını yürütürken Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek’in telefon ederek gözaltındaki kişileri serbest bırakması yönünde baskı yaptığını öne sürmüştü.Gazeteport

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.