Kişisel Gelişimde Mevlana Yöntemi
Son yılların en popüler kişisel gelişim konularının başında gelen “Farkındalık” yöntemi ülkemizde de geniş yankı buldu. Tüm dünya bu uygulamaları hayatına uyarlıyor ve büyük başarılar sağlanıyor.
Erzurum Güncel - Son yılların en popüler kişisel gelişim konularının başında gelen “Farkındalık” yöntemi ülkemizde de geniş yankı buldu. Tüm dünya bu uygulamaları hayatına uyarlıyor ve büyük başarılar sağlanıyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezinden Kişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz, geliştirdiği “Mevlana Yöntemi” hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tüm dünyanın artık kişisel gelişimde tasavvuf öğretilerini uyguladığını söyleyen Korkmaz, “İngiltere’de ve Amerika’da en çok satan kitaplar tasavvuf öğretilerini içeriyor. Ünlü şarkıcı Shakira bile elinden Mesnevi’yi düşürmüyor. Aslında Mevlana gibi büyük alimler günümüzde çok konuşulan farkındalık ve kuantum yaşam sistemini yüzyıllar önce anlatmış.” dedi. MEVLANA’NIN SEYR (İZLEME) YÖNTEMİ Korkmaz, “Seyr (İzleme) adı verilen bu öğretileri kişisel gelişime “İzleme Uygulamaları” çatısı altında uyarladık ve güncel örnekler ile geliştirdik. Ortaya bir eğitim sistemi çıktı. Nefesini İzleme, hareketleri izleme, kendini izleme, doğayı ve çevreyi izleme, insanları izleme, düşünceleri izleme ve duyguları izleme adı altında ana başlıklar halinde toplanan bu uygulamalar 5 seans halinde toplam 7,5 saatte danışanlara sunuluyor ve onlara ödevler veriliyor. Her bir izleme uygulaması sırasıyla yapıldığında 2-3 ay kadar kısa bir sürede hayata bakışımız kendiliğinden değişiyor ve yeni düşünce sistemimiz zihnimiz tarafından alışkanlık olarak kabul ediliyor. Düşünce sistemimiz sürekli olarak olumsuzlara ve sahip olmadıklarımıza odaklı olduğu için bu sistemi değiştirmenin tek yolu kendimize tarafsız bir gözle bakabilmek ve dışarıdan başkasının gözünden kendimizi izlemekten geçiyor. “ diye konuştu. Kişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz, daha sonra şunları söyledi; “Odaklandığımız konuları izleyelim. Acaba olumsuzluklara mı odaklanıyoruz yoksa istediklerimize mi? İstediklerimize odaklanmamız isteklerimize ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Zihnimizde sürekli istediğimiz düşünce olduğunda, yerde bulacağımız bir broşür ya da sokaktaki bir tabela bile bizi istediğimize götürmek için yardımcı olabilir. Aklımıza birden bir fikir gelir ve onu uygulamaya başlarız. Bu fikirde bizi isteğimize götürür. Fakat hayatımızdaki dikenlere (olumsuzluklara) odaklandığımızda o broşür veya tabela hiçbir anlam ifade etmeyecektir. ELİNDE OLANLARDAN BAHSET Elinde olanlardan bahset can, elinde olmayanları söyleme bana (Mevlana) Sahip olduğumuz meziyetler, kabiliyetler ve yatkınlıklarımızı iyi bilmeliyiz. Eteğimizdeki taşları ortaya döktüğümüzde bunlar kendiliğinden ortaya çıkar. “Kendini İzleme” uygulamalarımızda bu konulara ağırlık veriyoruz. Çünkü kendimizi bilmez isek yaptıklarımız bize ait olmayacaktır. Herkesin bir özelliği vardır. Kimi iyi bir anlatıcı, kimi iyi bir pazarlamacı kimi de iyi bir yönetici olmaya yatkındır. Fakat elinde olmayanları bilmeyen birisi kabiliyeti olmayan bir meslek seçip monoton ve başarısız bir hayata sürüklenecektir. Genellikle bu mekanizmaya alışık olmayan danışanlarımız her zaman elinde olmayanları ve olumsuzluklarını bize anlatıyor. Biz de onlara sürekli olarak ne istediğini soruyor ve sadece istediğine odaklanmasını sağlıyoruz. İSTEMEK "Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de, ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi? Dikkat etsen, her an uyanık olsan, yaptığın işin cevabını görürsün. İşaret dilini iyi bilen kişiye açık söz söylemeye ihtiyaç var mı?" (Mevlana) Sadece istediklerimizi söyleyip istemediklerimiz aklımıza geldiğimizde izleyip “ben sadece istediğime odaklanıyorum” diyebilmeliyiz. Aşağıdaki örneklerde istek cümlelerimizi nasıl değiştireceğimizi belirtelim; Yalnızım demek yerine – “Bir ilişkiye sahip oluyorum” Durumlar kötü işler bozuldu demek yerine – “İşlerim düzeliyor, para kazanıyorum” Başarısız oldum kazanamadım demek yerine – “Başarıyorum ve kazanıyorum” Şeklinde isteklerimizi düzenlememiz ve sanki onlara şimdiden sahipmişiz gibi inanmamız gerekiyor. İnandığımız takdirde çevremizde gördüğümüz her şey bize ipucu vermeye başlayacak ve isteğimize gideceğimiz yolda olumlu düşünmenin desteğini alacağızdır. İstemek (dua) kavramı ise “Kuantum Olumlama, Kuantum İmgeleme ve Kuantum Sıçrama” bölümlerinde öğretiliyor. Burada isteklerimizi oluştururken şimdiki anda olan cümleler kurma, şarta bağlamadan isteklerimizi bir kağıda yazmak ve düzenli olarak yazdığımız isteklerimizi sabah akşam tekrar etmek gibi uygulamalar yer alıyor. Daha sonra bu isteklerimizi detaylandırıyor ve sahip olmuş gibi hareket ediyoruz. Sıçrama aşamasında ise teslim oluyor ve başımıza gelecek olan tuhaf değişiklikleri bekliyoruz. Hayatımızda ilginç bir şekilde sıçramalar başlıyor ve isteklerimize ulaşacağımız fırsatlar önümüze çıkıyor. Bunun için uyanık (farkında) olmak yani iyi izlemek gerekiyor. SABIRLI OLMAK “Alelade otlar iki ayda, kırmızı bir gül ise yalnızca bir yılda yetişir. Tencerede bile yavaşça ve ustaca kaynayan yemek, delice kaynayandan daha lezzetlidir” (Mevlana) İsteklerimizi gönderdikten sonra başımıza gelecek olan iyi veya kötü her olaya teslim oluyoruz. Çünkü sıçrama aşamasında yaşayacaklarımız bize göre kötü görünse bile bizi istediğimize götürüyor olabilir. Belki de üzerinize su sıçratan bir araba elbiseni mahvedecek sonrasında on dakika onu temizlemek ile uğraşacaksınız. Belki de gideceğiniz yere on dakika sonra gidecek ve on dakika sonra orada biriyle tanışacaksınız. Tanıştığınız kişi de sizi isteğinize götürecek olan dostunuz olacak. Suyun sıçramasından dolayı öfkelenmek bize hiçbir şey kazandırmaz fakat olumlu düşünebilmek fırsatlar açabilir. Sabırlı olmalı ve isteklerimize odaklanmalıyız. Sürekli izlemeliyiz ki karşımıza çıkacak olan fırsatları yakalayabilelim. İSTEKLERİMİZ DAHA İYİSİ OLACAĞI İÇİN GECİKİYORDUR Sen dua edersin ama kabul olmuyor sanırsın! Ekmek almak için bir fırına gidersin. Beklerken fırıncı ile bir sohbet başlar. Ve fırıncının hoşuna gidersin, hoş sohbetsin ya. Fırıncı başkalarına istediğini verip acele ile gönderir. Bu arada sen istediğini alamadığın için sıkılmaya başlarsın. Ama bilmezsin ki Fırıncı sana daha yeni pişmiş en güzel ekmeği verecek. (Mevlana) Eğer çabalamazsak ve kendimizi bu değişim için eğitmez isek olumsuz düşüncelerle dolu bir hayata mahkum oluruz. Gecikmeler ve tartışmalar bizi üzecek bardağın hep boş tarafını göreceğizdir. Geleceğimizi istediğimiz gibi şekillendirip istediğimiz hayata kendimizi programlayabiliriz. Güzel günler bizi bekliyor bunu biliyoruz buna inanıyoruz fakat bunun için harekete geçmeliyiz. “ Farkındalık eğitimini herkesin muhakkak alması gerektiğini belirten Korkmaz, bu eğitimin hayatımızı tamamen değiştireceğini ve bir kez alınmasının yeterli olacağını belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.