Kıyı savaşlarında son durum
2009 yerel seçiminde ortaya çıkan Türkiye haritasına bakıldığında tartışmasız bir zafer kazanan AKP'nin batı ve güney batıda, yani Ege denizi ve Akdeniz'e kıyısı olan şehirlerde ve onlara komşu iç şehirlerde aynı başarıyı gösteremediği hemen göze çarpıyor
Erzurum Güncel- Bu bölgelerin kıyısında CHP'nin üstünlüğü, daha iç bölgelerde ise MHP'nin başarısı var.
Al Jazeera'dan Alper Altuntaş'ın haberine göre, bunun nedenleri şöyle;
"Gavur İzmir"
Son 12 yılda sosyal demokrat CHP'nin üstünlük kazandığı bu şehirler aslında sol/sosyal demokrat olduğu kadar sağ seçmen eğilimleri de gösteren kentlerdi.
Ancak Ak Parti'nin, Ana Muhalefet Partisi CHP'yi direkt hedef alan söylemi muhalif sesleri bu bölgede, bu partinin çatısı altında birleştirdi. Bunun da ötesinde farklı renklerdeki bu oy tercihleri CHP'nin kemik oyu haline geldi.
İkinci sebep ekonomik ve kültürel farklılıklar.
Söz konusu illerde Türkiye İstatistik Kurumu (TüİK) verilerine göre eğitim seviyesi ve ekonomik gelir düzeyi ülkenin geri kalanının ortalamasından fazla. özellikle İzmir aynı verilere göre Türkiye'de eğitim seviyesinin en yüksek olduğu il.
Tıpkı İstanbul ve Ankara'nın benzer özellikler taşıyan semtlerinde olduğu gibi; özgürlük, doğa hassasiyeti, laik devlet yapısı, dış politika algısı, gelecek ve aile planlaması gibi birçok konuda AKP seçmeninden farklı bakış açılarına sahip bir kitle var.
Bu kitle, AK Parti yönetimindeki 12 yılda ülkede görülen ekonomik kalkınmaya rağmen, iktidar partisinin ve özellikle lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın söyleminin kendilerini ve hassasiyetlerini kapsayıcı olmadığını düşünüyor.
Erdoğan da bu bakış açısına sahip insanları hiçbir zaman kazanamayacağı algısı ile söylemlerini daha da sertleştiriyor ve bu da kutuplaşmanın daha da belirginleşmesine yol açıyor.
Yani ülke genelinde olduğu gibi muhalif kesimlerin yerel seçimlerde tercihi, adayın ya da partinin yaptıkları ya da vaadleri değil ideolojik bakış açısı belirliyor. Tıpkı AK Parti seçmeninde olduğu gibi.
Bu da AKP'nin bölgedeki işini zorlaştırıyor. Tıpkı iç bölgelerde de muhalefetin AK Parti'ye karşı işini zorlaştırdığı gibi
Bu muhalif duruş bölgenin en büyük şehri İzmir ile simgeleşmiş durumda. ülkenin sayısız tartışmalarından biri de Erdoğan'ın bir konuşmasında söylediği 'Gâvur İzmir' tamlamasıydı.
CHP kuşağı
Akdeniz ve Ege'ye kıyısı olan kentlerde 2009 yerel seçim sonuçlarına göre, CHP'nin oy ortalaması ülke ortalamasının çok üstünde: % 49, AK Parti'nin ise altında: % 33.
İzmir'de AKP, en uzun süre kabinede bulunan bakanı Binali Yıldırım ile yarışa giriyor. Bu da buraya verdiği önemi gösteriyor.
Karşısında mevcut başkan CHP'li Aziz Kocaoğlu var.
İzmir CHP'nin kalesi ve AKP'nin en büyük hedefi. AKP için İzmir'i almak, zaferlerin en büyüğü anlamına geliyor.
Bu il dışında CHP; Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, çanakkale, Aydın, Muğla, Antalya ve Mersin'de genel olarak seçim kazanmış mevcut Belediye Başkanları ile yarışa giriyor.
CHP'nin hedefi kıyıları tutmak hatta iç kesimlere doğru ilerlemek.
MHP kuşağı
Bu kentlerin hemen iç bölgesinde MHP'nin kazandığı ya da ciddi oy oranlarına ulaştığı Balıkesir, Manisa, Uşak, Denizli, Burdur,Isparta, Adana ve Osmaniye yer alıyor.
Daha muhafazakâr ve milliyetçi olan yapısı sebebiyle bu şehirlerde MHP sağ seçmen konusunda daha şanslı. İki avantajı daha var.
Birincisi bu yerlerde kendi geleneksel seçmeni dışında, CHP'den daha fazla şansı olduğunu düşündüğü için MHP'ye yönelen ve asla AKP'ye oy vermeyecek bazı sol/sosyal demokrat oyları toplayabiliyor.
İkincisi de artık varlık gösteremeyen ANAP ve DYP gibi sağ liberal gelenekten gelen seçmenlerin oylarının buralarda ciddi bir kısmını alıyor.
MHP şimdi, çözüm sürecinde öcalan ile yapılan müzakerelere, Gezi Parkı olaylarına, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile cemaat-hükümet kavgasına duyulan tepki oylarının kendisine yöneleceğini düşünüyor. Bu beklenti CHP'de de var.
Ama MHP de , AKP'nin nefesini elindeki kentlerde sürekli hissediyor. AK Parti için buralar da öncelikli hedef.
Yeni yerel seçim kanunu
Bu seçime damgasını vuracak en büyük etkenlerden biri yeni yerel seçim kanunu.
Yapılan değişiklikle mevcut 16 büyükşehir belediyesine 14 büyükşehir daha eklendi.
Onaylanan kanun değişikliği ile de artık bu büyükşehirlerde, il sınırında yaşayan herkes büyükşehir belediye başkanlığı için oy kullanacak.
Bu da taşradaki oy tercihlerinin de etkili olması anlamına geliyor.
Tabii bu sonuçlara 2009 yerel ve 2011 genel seçimlerinin verileriyle ulaşılıyor.
Asıl sonucu belirleyecek olan 30 Mart günü seçmenin yapacağı tercihler olacak.
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.