Kobani protestosu Altın Portakal’a sıçradı
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin özel gösterimi kapsamında Asasız Musa isimli film izleyiciyle buluştu. Film ekibi söyleşiye, ‘Kobani’ye destek olmak için ‘Kobani’ yazılı tişörtlerle geldi.
Erzurum Güncel- 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin özel gösterimi kapsamında, Aydın Orak’ın yönetmenliğini yaptığı Asasız Musa isimli film Antalya Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluştu. Yönetmen Aydın Orak ve film ekibi Kobani’ye destek vermek için filmin gösterimine üzerinde ‘Kobani’ yazılı siyah tişörtlerle geldi. Salona giren film ekibi izleyicilerden büyük alkış aldı. ‘Kobani’de düşene canımız feda’ sloganlarının yükseldiği salonda, filmi izleyenler arasında Bulut Aras, Vildan Atasever, Meral Çetinkaya gibi sanatçılarda yer aldı. ‘Asasız Musa’ filmi 1992 yılında Diyarbakır’da öldürülen Kürt aydın Musa Anter’in hayatını anlatıyor. Filmin ardından Perge Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide sanatseverlerin sorularını yanıtlayan yönetmen Aydın Orak, filmde bazı sahnelerde Anter’in orjinal seslerini kullandıklarını söyledi. Bir izleyicinin, "Filmden bir şey anlamadım. Kürtçe konuşulan sahnelerde Türkçe alt yazı kullanılmalıydı" şeklindeki yorumu üzerine söyleşi moderatörlüğünü yapan Alin Taşçıyan, "Teknik ekipteki arkadaşım yanlışlıkla İngilizce altyazılı filmi oynatmış. Sizden özür diliyoruz. Şu an burada bir hataydı. Filmle alakalı bir durum değil. Aynı filmi Perşembe günü 11.30’da yine izleyebilirsiniz" dedi. İzleyicinin, "Burası Türkiye değil mi? Türkiye’de seyrediliyorsa, herkesin Türkçe bildiği yerde bu hata giderilmeliydi. Musa Anter’in hayatını internette okuyayım daha hayırlı olacak" sözleri üzerine Orak, şu cevabı verdi: "Musa Anter’i tanımak istiyorsanız Araf adlı oyunumuza geleceksiniz" dedi. Aynı seyircinin "Türkçe mi?" o sorusuna Orak, "Hayır Kürtçe. Kürtçe öğreneceksiniz. Ben yıllardır Türkçe öğrendim siz de bir zahmet Kürtçe öğrenin. Bunu gıcıklık olsun diye söyledim. Ama tiyatro oyunumuzun üst kısmında Türkçe altı yazı var.” HER NESNE ANTER’İN KULLANDIKLARI Yönetmen Aydın Orak, film hakkında seyircilere şu bilgileri aktardı: “Bu film Musa Anter’i anlamaya çalıştığım bir filmdir. Musa Anter’in orijinal ses kaydı ve görüntüleri ailesinden aldı. Kendi sesi ve görüntüsünün yanı sıra onun yaşadığı günlük yaşamında kullandığı nesnelerin hepsi ona ait. Televizyon ve diğer eşyalar.” “BU FİLM BİR CEVAP DEĞİL, SORUDUR” Yaptığı her şeyde dürüst olmaya çalıştığının altını çizen Orak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu filmi tasarlarken de bu filmin dağıtımı olacak mı, festival mi, gişe için mi nasıl yapılacak, hepsini bir kenara bıraktım. İkincisi sinemada genel geçer kuralları da kenara bıraktım. Musa Anter’i nasıl anlatmam gerekiyor. Öğretmen edası ile Musa Anter’i vermek istemedim. Musa Anter’i bir çok oyuncu ile anlatmaya çalıştım. 10 yıldır Musa Anter üzerinde çalışıyorum. Bu filme kendimce Musa Anter düşü kurdum. Bekrauntumda Kürt acısı ve coğrafyası var. O düş içinde Musa Anter’e ulaşmaya çalıştım. Kendimce bir arayış bu film aslında. Ama hala Musa Anter’e ulaşamadım. Her şeyi bırakıp kendimce kurmaya çalıştığım bir ünyadır. Ben Musa Anter değilim Musa Anter’i oynayan bir oyuncuyum. Kameraların sallanması su ayarının yapılmaması sinemada denemek istediğim yabancılaştırma efektidir. Bu film bir cevap değildir, bir sorudur. Bulunan her cevapta doğrudur.” “FİLMDE HALA CEVAPLAR ARIYORUM” Orak, "Musa Anter’i anlayamadık?" şeklindeki değerlendirmeye şöyle karşılık verdi: “Musa Anter’in politik olduğunu düşünmüyorum. Herkes kendi penceresinden bir şey anlatıyor. Musa Anter’i soru sorarak anlatmak istedim. Net soru ve net cevaplar kurmaktan yana değildim. Bence Kürt kültürünün akil insanı gibiydi. Bugün de yaşasa aynı şekilde olurdu. Musa Anter basit anlatılacak biri değil. Cümle kurak doğru gelmedi bana soru sormak daha doğru geldi. Herkesin bir cevabı vardır. Musa Anter’le ilgili. Benimde hâla aradığım cevaplar var filmde.” “ANTER İÇİN KOBANİ’YE AĞIT” Orak, "Kobani’ tişörtleriyle sahneye çıktınız bununla ilgili duygularınızı alabilir miyiz?" sorusuna şöyle cevap verdi: “Bu süreçte Kobani’ye saldırılar başladığı süreçte biz kişisel olarak, bende insanlar gibi protesto için sokaklara çıkıyorum. Bugünde yapmam gereken, yapmamız gereken birlikte karar verdik. Buna bir duyarlılık olsun diye. Gönlümüzün Kobani’de olduğunu ve bütün halkımızın Kobani’de olduğunu ve sinemanın bir şenlik, bir eğlence olmadığını tam tersi duyarlılık birbirimizden güç destek alıp, buna bir protesto eylemine biçimine geçirmemiz gerektiğini düşündüm. Bu film de bir ağıttı. Musa Anter’in 74 yıllık yaşamı kültürel ve siyasal tarihidir. Islak çalmak gerçek yaşanmış şeyler. Senaryo gereği yazılmadı. Filmde görünen her şey Musa Anter’in gerçek yaşamındandır. Musa Anter’e yakılmış bir ağıttır. Eğer Musa Anter, bugün hayatta olsaydı bu ağıtı bugün Kobane için yakardı. Bizde Musa Anter’i iç sesini dinleyerek bugünü Kobane’ye ağıt için düşündük” “KÜRT FİLMİNE HÂLA ÖN YARGI VAR” Filmin geçen hafta vizyona girdiğini hatırlatan Orak, “Başka gişe filmlerine de denk gelmesi ve hala ön yargı Kürt filmine Musa Anter filmine salon vermeme günümüzde de mevcut. Antalya’da vizyona giremedik. Türkiye’de 20 kopya ile vizyona girebildik. Hala ön yargılar var. Ekonomik durumu anlayabilirsiniz. Fakat politik olarak yaklaşma ve ön yargı devam ediyor. Bu durum bizi üzüyor” dedi. Orak’ın konuşmasının ardından salondan Kürtçe ve Türkçe ‘Yaşasın Kobani direnişi’, ‘Kobani halkı yalnız değildir’ sloganları yükseldi. Yardımcı yönetmen Şenay Aydın, "oyuncu olarak çalışmak nasıl" sorusu üzerine, “Ben oyuncu olarak oynamayacaktım. Musa Anter bütün Kürt çocukları için çok önemlidir. Benim içinde öyledir. Proje önüme gelince hiç düşünmeden çalışmaya karar verdim” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.