1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Koronavirüsü yenen doktor: Gencim bir şey olmaz dedim
Koronavirüsü yenen doktor: Gencim bir şey olmaz dedim

Koronavirüsü yenen doktor: Gencim bir şey olmaz dedim

Erzurum Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı olarak görev yapan ve koronavirüsü yenen Dr. Soner Özcan, hiçbir sağlık sorunu olmamasına rağmen, virüs nedeniyle zor günler geçirdi.

A+A-

Erzurum Güncel- Erzurum'da pandemi hastanesine dönüştürülen sağlık kurumunda görevli doktorlardan Soner Özcan, salgınla mücadelede tüm sağlık çalışanlarının hastaları iyileştirebilmek için gece gündüz demeden büyük çaba harcadığını söyledi.

"HASTALIK BİR ŞEKİLDE SİZE BULAŞIYOR"

Özcan, ortopedi servisinde görev yaptığını ve tedbir almasına rağmen hastalığa yakalandığını dile getirerek, "Ortopedi servisindeki 11 doktordan 7'si aynı anda pozitif oldu. Dikkat ediyoruz, önlemleri alıyoruz fakat günlük yaklaşık 70-80 hasta geliyor. Hastalık bir şekilde size bulaşıyor." dedi.

Süreci en ağır atlatan doktorlardan olduğunu aktaran Özcan, "5 gün ev, 10 gün servis ve 10 gün de yoğun bakım sürecim oldu. Her şey denendi, en son yapılan tedaviyle hayata tutundum. Böyle zor bir süreçten geçtim, atlattım çok şükür. Ortopedi uzmanı ve hastanede riskten kısmen uzak olmama rağmen bunu yaşadık. Tekrar döndük, görevimizin başındayız. Acil serviste hastalarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.

 

Koronavirüsü yenen doktor: Gencim bir şey olmaz dedim #1

"YATAKTA SAĞDAN SOLA DÖNEMİYORSUN"

Özcan, sigara kullanmaması ve hiçbir hastalığı olmamasına karşılık çok zorlu bir süreç yaşadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

 

"Hayatın gözünün önünden geçiyor. 3 çocuğum var, onlara da bulaştı, onlar da bu hastalık sürecini atlattı. Yatakta sağdan sola dönemiyorsunuz, çok kötü bir süreç. Muhtaç olmak çok kötü bir şey. Onun için herkesin dikkat etmesi lazım. Eşim tedavi görmedi, ona bulaşmadı. İnsanlar 'ben gencim, bana bulaşmaz' diye düşünmesin. Dikkat etmeme rağmen 'ben gencim Kovid-19 bulaşırsa rahat atlatırım' diye düşünürken, süreci en kötü atlatanlardanım. Benden sonra çevremdekiler, arkadaşlarım, akrabalarım da 'demek ki genç hastada da ağır seyrediyormuş' diye daha fazla önlem almaya başladı."

Hastalığa yakalanan çocuklarının yaşadıkları hakkında da bilgi veren Özcan, "Çocuklarımdan sadece birini gördüm, ateşi çıktı. Diğer ikisinin de ben hastanedeyken hastalığı geçirdiklerini öğrendim. Çocuklar rahat atlatıyor. Hiçbir şekilde hastane yatışı olmadan, ilaç kullanmadan onlar rahat atlattı. Bu hastalık sırasında entübasyonda bir cihaza bağlıyorlar. Benim için o düşünüldü fakat bir önceki evrede iyileştim. Bütün hayatın gözünün önünden geçiyor. Acil durumdasın, ne yapacağını bilmiyorsun. 'Acaba bir hatam var mıydı? Şuna mı, buna mı dikkat etseydim' diye içinden geçiriyorsun." ifadelerini kullandı.

"GENCİM, BANA BİR ŞEY OLMAZ DEMEYİN"

Özcan, hastalık riskine karşı insanlardan kurallara uymalarını isteyerek, "Bu hastalıkta genelde 65 yaş ve belli bir yaş üstü olanların dikkat etmesi gerektiği söylendi fakat ben 37 yaşındayım, çok ağır atlattım. 'Gencim, bana bir şey olmaz' demesinler. Bu hastalığın bulaş yolları ağız, burun ve göz. Maske takılacak ve temastan uzak durup dikkat edilecek. 'Ben atlatırım, rahat geçiririm' diyoruz ama bir şekilde hastanede hizmet verirken gelen hastalardan veya arkadaşlarımızdan kapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.