Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Murat Yıldırım ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı.

Cumhuriyet savcısı celse arasında sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, Yıldırım'ın "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme" suçundan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Türk Hukuk Enstitüsü temsilcisi ve ailenin avukatı Nurefşan İrdemez, esas hakkındaki mütalaaya iştirak ettiklerini bildirerek, Yıldırım'ın en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.

Sanık Yıldırım, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, pişman olduğunu söyledi.

Psikolojisi bozuk olduğu için 2012'den itibaren ilaç kullandığını ileri süren Yıldırım, "Olay anında da tedavi görüyordum. C.T, telefonla arayıp mesaj atarak rahatız ediyordu, beni tehdit ediyordu." dedi.

Bu ifade üzerine mahkeme başkanı, HTS raporlarında C.T'nin Yıldırım'ı arayıp mesaj attığına dair tespit bulunmadığını söyledi.

Yıldırım, rapora karşılık, "C.T. beni arıyordu ama hangi numarasından arıyordu bilmiyorum. HTS kayıtları neden bu şekilde çıktı, anlamadım." ifadesini kullandı.

Sanık avukatı Halit Çelik ise savunmasında, Yıldırım'ın 2012'de trafik kazası geçirdiğini ve kafasından ağır darbe aldığını söyledi.

Yıldırım'a şizofreni tanısı konulduğunu anlatan Çelik, olayın öldürmeye teşebbüs değil yaralama olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Yıldırım hakkında, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğince düzenlenen raporda kısmen cezai ehliyetinin bulunduğuna, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporunda ise cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor sunuldu.

Mahkeme heyeti, Yargıtay ilamı uyarınca her iki rapor arasında çelişkinin giderilmesi gerektiğinden dosyayı Adli Tıp Genel Kuruluna gönderdi.

Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 13 Ekim 2018'de Aziziye ilçesinin Dadaşkent semtinde tarafların çalıştığı markette yaşanan olayda sanık Murat Yıldırım'ın C.T'ye yönelik karşılıksız ve platonik gönül bağı kurduğu anlatılıyor.

Yıldırım'ın iş yerinde çalışan diğer kişilere sürekli C.T'den bahsetmesinin takıntı haline geldiğini gösterdiği belirtilen iddianamede, Yıldırım’ın işten ayrıldıktan sonra da eylemlerini sürdürdüğü, olay yerine bıçakla gelmesi ve C.T’yi defalarca bıçaklaması, bir eliyle de kaçmasına engel olması ve olaydan önce öldüreceği yönünde hareketlerinin bulunmasının müştekiyi başından beri öldürme düşüncesi ve kararlılığında olduğunu gösterdiği ifade ediliyor.

İddianamede, Yıldırım’ın "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.