Medya Ufukta erken seçim mi var? Medya Ufukta erken seçim mi var?
Emin Pazarcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün net bir dille "Erken seçim yok" diye açıklama yapmasına rağmen, hâlâ "erken seçim" türküsü tutturanları "sulanmış beyinler" olarak nitelendirdi.
Erzurum Güncel- Emin Pazarcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün net bir dille "Erken seçim yok" diye açıklama yapmasına rağmen, hâlâ "erken seçim" türküsü tutturanları "sulanmış beyinler" olarak nitelendirdi. İşte Pazarcı'nın o yazısı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü Ak Parti TBMM Grup Toplantısı'nda "Bunların beyni sulanmış" ifadesini kullandı.
Tıbbi olarak durum nedir bilemem elbette. Ancak, sergilenen garip davranışlara, ortaya çıkan fotoğrafa bakınca, tam da yerine oturuyor bu ifade.
Önceki akşam oğlumun Tıp Fakültesi'nde okuyan bir arkadaşı, "seçim oluyormuş" dedi. Bunun nereden çıktığını sorunca da "Hoca söyledi, kesinmiş. Ekonomide alınan tedbirlerin ardından hemen seçime gidilecekmiş" cevabını verdi.
Güldüm tabii. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmasının ardından "beyni sulanmışlardan" biri olduğuna kanaat getirdim!
Adam profesör. Belli ki, alınan tedbirlerin, ekonomide atılan adımların yerinde olduğunu düşünüyor. Ama çelişkiler içinde kıvranıyor. Hiçbir sıkıntı yokken, erken seçim olacağını söylüyor.
Niye?
Çünkü algı operasyonları onu da esir almış. Aylardır "seçim" çağrılarını dinleye dinleye alabildiğine şartlanmış. Sanırım, "Erdoğan iyi bir adım attı, puan kazandı, hemen sandığı getirecek, sonuç alacak" hesabı yapıyor. Tabii bir de "seçim de seçim" diyen çevrelerle aynı yolda yürüyüp, meselelere aynı pencereden bakma ihtimali var!
Erdoğan, dün net bir dille "Erken seçim yok" diye bir defa daha tartışmaya noktayı koydu. Ama öyle görünüyor ki, henüz ellerinde bir aday bile bulunmayan muhalefet, erken seçim çağrılarına devam edecek. Sulanmış beyinler de peşine takılıp gidecek...
(...)
Yıllardır "yok" diye diye dilimde tüy bitti. Çünkü öyle bir ihtiyaç yok. Türkiye'deki sıkıntı iktidara yönelik değil. Bizdeki problem, olgulara değil, algı operasyonlarına dayanan, istismarcı ve çirkin muhalefet anlayışı.
Sahi çok mu zor ülkenin insanlarını mutlu edecek adımlar atılırken sevinmek? Doğrulara "doğru", yanlışlara "yanlış" diyebilmek? İstismar siyasetini ve yara kaşımayı bırakarak, proje bazlı bir muhalefet anlayışı sergilemek?
Zor değil elbette. Ama birikim gerektirir. Maalesef bizim muhalefette böyle bir vasıf ve birikim olmadığı için düştüğümüz durum bu!
Patates-soğan edebiyatı, sıkıntı istismarı daha kolay geliyor."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.