Alem-i İslam’ın üstünde tıpkı bir karabasan gibi cehennemde yakıp, cennette parsel satan şarlatanlar var.

Biz “Şarlatan” diyoruz, ama bunlara birileri “melek” muamelesi yapıyor!

Kanun tanımıyorlar, kural bilmiyorlar ve de ahlak yoksunları…

Tamamı uluslararası küresel sermayenin ülkemizdeki çırakları, taşeronları ve tetikçileri…

İçlerinde milli sermaye yok…

Ama gelin görün ki, yurt genelinde yüzbinlerce şubeleri ile Türkiye’yi kasıp kavuruyorlar.

Şimdi durum nedir bilmiyorum, lakin geçmişte bu üç harflilerin patron koltuğunda FETÖ’cüler oturuyordu.

Özel hastaneler onlardaydı…

Gıda sektörü onlardaydı…

Hizmet sektörü onlardaydı…

Ordu ve emniyet onlardaydı…

Yargı zaten arka bahçeleriydi…

Hasılı…

Türkiye onlardaydı…

Bizim Ömer Düzgün’ün genel başkanı olduğu Türkiye Perakendeciler Federasyonu karar almış:

“Ramazan ayı boyunca yerel zincir marketlerde ete zam yapılmayacak.”

Üç harfliler bu karara uymayacaklarını, kafalarına göre takılacaklarını açıkladı!

Devlete de millete de meydan okuyorlar!

Çünkü arkalarını; kan, uyuşturucu, silah ve zulüm yatan bir dağa sırtlarını dayıyorlar.

Ellerinde o kadar büyük bir sermaye var ki, istedikleri dev şirketleri anında önlerinde diz çöktürüyorlar.

Yerel marketler onlara karşı ne kadar dirense de boşuna…

Değil mi ki ipin ucu puştun eline geçmiş…

Erzurum’da işini düzgün biçimde icra eden şirketlerin başında…

Düzgün

Güvendik

TEMA

Bunlar, o üç harflilerden değiller; bilakis yerliler…

Ve fakat ne sermayeleri ne de işlem hacimleri o canavarlar karşısında güçlü değil.

Tam bu noktada niye milli hükümet ve milli sermaye devreye girmiyor?

Küresel sırtlarlar karşısında niye bizim aslanlarımız yok?

Daha ne kadar sömürüleceğiz bu alçaklara?

İsrailayat öyle bir virüstür ki, girdiği her toplumu iğdiş eder.

Tıpkı bugün Türkiye’yi kasıp kavurduğu gibi…

Bize üç harflileri ayakları ters diye anlattılar.

Bazen cin dediler, bazen de şeytan…

Şimdi görüyoruz ki, meğerse şeytan bile tövbekar olmuş bunları görünce…

Soygun, vurgun, zam…

Ömer Düzgün, Ramazan’da ete zam yapmamak için gövdesini taşın altına koymuş.

Lakin nafile…

Çünkü bu, bir Ömer’le engellenecek bir sel değil ki…

Kütükler nehirde köpürdükçe köpürüyor.

Şeytan dile geldi ve şöyle dedi:

“Ben milyon yılların şeytanıyım. İnsanoğlu için türlü tuzaklar kurdum. Onların bazılarını da yoldan çıkardım. Ama emin olunuz ki üç harflilerin yaptıklarının üçte biri bile aklımdan geçmedi.”

Üç harfliler bizi çarpıyor ama biz faturayı cinlere çıkarıyoruz.

Çünkü onlar da üç hafrliye…