Erzurum Güncel-Meme kanseri hem dünyada hem de ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü iken, kanserler arasında ölüm nedeni olarak da birinci sırada yer alıyor. Meme kanserinin diğer organ kanserlerinden daha farklı özellikleri olduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahit Özmen, tarama yöntemlerinin ve mamografinin büyük bir yardımı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Özmen, “Kadınlar bu tarama programlarına katılırlarsa meme kanserine yakalanma ihtimalleri düşük olur. Yaşamı yüzde yüz devam eder hem de memesini aldırmadan tedavisini yaptırma şansı yakalar. Dolayısıyla meme kanserini takip sürecinde 40 yaşından sonra mamografi çektirin. 20 yaşından sonra ayda bir kendinizi kontrol edin, 20 yaşından sonra 40 yaşına kadar 3 yılda bir cerrahi uzmanına, aile hekimine, kadın doğum uzmanına meme muayenesi olun, 40 yaşından sonra yılda bir muayenenizi yaptırın” diye konuştu. Tarama yöntemlerinin farkındalık oluşturması ve hiçbir yakınma olmadan hastalığı başlangıç aşamasında yakalama şansı vermesi nedeniyle önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özmen, “Hastalığın erken aşamada fark edilmesi hiçbir organ kaybı olmadan memeyi koruyarak tedavi etmemize neden olur. Bu hem ülke hem de hasta ve çevresi için önemli bir kazanç. Tabi ki günümüzün sorunu yani yaşamın zorlaşması, insanların metropol şehirlerde yaşaması, ekonomik sıkıntı, ulaşım sorunları ve trafik gibi bütün olumsuz koşullar meme kanserine davet ediyor. Kanser son 20 yılda yüzde 200 artmış durumda. 100 binde 24’ten 100 binde 50’ye yükselmiş durumda. Bu artış ile beraber farkındalığın da artmış olması lazım. Kadınlarımızı mutlaka muayene ve mamografi için uyarmamız gerekiyor. Hatta evlerinden alıp, getirip, davet edip muayene etmemiz lazım ki kanseri erken yakalayalım” ifadelerini kullandı. Meme kanserinin korunma ile önlenebilmesinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Özmen, “Meme kanseri çevre koşullarından etkilenen, yaşam tarzıyla ve üreme fonksiyonlarıyla ilgilenen, değişen, hatta ortaya çıkan bir kanser. Mesela meme kanserinin hiç doğurmayan, süt vermeyen, geç menopoza giren, uzun süre doğum kontrol hapı kullanan ve bizim yaptığımız bir çalışmaya göre kürtaj yaptıran ve stresli işlerde çalışan kadınlarda daha sık görüldüğü saptandı. Meme kanseri hastalarının daha fazla kürtaj yaptırmış olmaları yapılan araştırma sonucu ortaya çıkmış bir sonuçtur” dedi.