Erzurum Kongresi’nin 104. yılı bu kadar güzel kutlandı ve kutlanmaya da devam ediyorsa, bu başarının iki mimarı var: Vali Okay Memiş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen…

Geçmiş dönemlerde kimi çevrelerce, Erzurum Kongresi’ne öyle hoyratça bir tavır takınıldı ki, Kongre delegelerinin kemikleri sızladı.

Fakat 2003’ten beri bambaşka bir iklim kuşatıyor artık Erzurum Kongresi’ni…

Şu son üç beş yıl hariç Erzurum Kongresi, her seneyi devriyesinde unutulmasa da adeta geçiştirilirdi.

Özellikle tek parti dönemi ve darbe yönetimlerinde Ankara, Erzurum Kongresi’ne üvey evlat muamelesi yaptı.

Sanki bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun önemli taşları Erzurum’da döşenmemişçesine…

Sebebi malum:

Gerek Erzurum Kongresi’ndeki kimi delegeler gerekse Birinci Meclis’teki kimi Erzurum mebusları, muhalif bir tutum takınmıştı.

Yakın tarihe meraklı olan herkes, bu muhalif tutumun muhtevasını da muhalifleri de tanır, bilir.

Neyse ki şartlar çok değişti, Erzurum Kongresi de hakkettiği ehemmiyete kavuştu.

Hiç kuşku yok ki, sözgelimi bu iade-i itibarda AK Parti’nin doğrudan müdahalesi var.

AK Parti hükümetlerinin ilk yıllarında, ( 2003’te ) Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında belki de tarihinde ilk kez Ankara dışında bir şehirde toplanmıştı.

O şehir, elbette ki Erzurum’du, Kongre’nin 84.yılında…

İşte bu tarih adeta milat oldu; sonraki yıllarda hep giderek artan bir ilgiyle Erzurum Kongresi anıldı…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatındaki nice ilklerin yaşandığı yerdir Erzurum.

• İngilizlerin baskısıyla Erzurum’da derdest (tutuklanma) edilmek istenmiş; ancak Kazım Karabekir Paşa’nın cesur ve dirayetli tavrıyla, işgalcilerin bu isteği uygulanmamıştır.
• Çok sevdiği askerlik mesleğinden Erzurum’da istifa etti.
• Kongre’nin şartları gereği, Selanik’teki nüfus kaydını Erzurum’a aldırdı.
• Yaverine, “Yaz çocuk, kuracağımız yeni hükümetin şekli cumhuriyet olacaktır” sözünü ilk kez söyledi.

14 gün süren Kongre için 52 kalan Gazi’nin hayatında Erzurum, hep çok özel bir şehir ve iklimi hürriyet kokan bir diyar olmuştur.

Erzurum Kongresi’ne verilen önem son üç beş yılda daha artı, dememdeki muradım ise, Vali Okay Memiş ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in gösterdikleri samimi ve özenli çabadır.

Haklarını teslim edelim, başta merkez içe belediyeleri olmak üzere her kurum da bu çabayı destekledi. Misal; Ticaret ve Sanayi Odası ilk kez Kongre’nin ruh yapısını anlatan bir toplantı düzenledi.

Erzurum’u ilgilendiren hemen her hususta, ellerini taşın altına koymaktan imtina etmeyen ve de adamakıllı hizmetlere imza atan Vali Memiş ve Başkan Sekmen, Erzurum Kongresi’ne de layık olduğu hürmeti icraatlarıyla ve hazırladıkları programlarla bir defa daha ispatladılar.

Güneşin bile üşüdüğü bu şehirde, tam 104 yıl önce Temmuz ayında öyle bir ümit yeşerdi ki, bir millet kendi küllerinden yeniden doğup, mazlum coğrafyalara da ilham kaynağı oldu.

Geçmişte tamamen ideolojik sebeplerle önemsiz kılınmak istenen Erzurum Kongresi, Başkan Erdoğan’ın başlattığı o hamlenin ardından gelen sahiplenme sayesinde, bugün ülke genelinde nice ciddi programlarla kutlanmaktadır.

Vatanperver her Erzurumlu da, 23 Temmuz’u milli bayram gibi idrak eder...

Zira Erzurum Kongresi’ni toplayan irade; milliydi, yerliydi, Müslümandı…

İşte bu yüzden aynı vasıfları ziyadesiyle taşıyan Mustafa Kemal Paşa, “…ne pahasına olursa olsun ben orada olmalıyım” dedi; onca tehlikeyi bertaraf ederek Erzurum’a gelip Kongre’ye katıldı, En önemlisi de milli devletimizin temellerini teşkil eden o muazzam kararlar burada alındı.

Erzurum Kongresi ruhu öyle diri, öyle teyakkuz halindedir ki…

Baksanıza 104 yıl sonraki seçimlerde, halkın yarıdan çoğu ülkenin sürüklenmek istenen uçurumu görüp tali meseleleri önemsemeden, tercihini bir tek ölçü üzerine belirledi:

Kimler milli ve yerli, kimler proje ve emperyalizmin dayatması?