Muhterem vekil, sen gaza bas, Nasılsa arkanda Meclis var!
AK Partililer için “Harun gibi geldiniz, Karun oldunuz” demişti, Numan Kurtulmuş…
O Kurtulmuş, eski yeni vekiller için cezadan azade talep etti!
Muhterem vekil, sen gaza bas,
Nasılsa arkanda Meclis var!
Pekii millet ne düşünüyor?
Milletin bu ekonomik cendere altında inim inlerken Meclis’in, eski yeni tüm vekillerin trafik cezalarının devlet tarafından ödeneceği haberi, şayet bir kamera şakası değilse, düpedüz 85 milyona hakarettir.
Manidardır.
Her fırsatta ota böceğe dair açıklama yapan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’tan şu ana kadar bir açıklama gelmedi.
“Evet, biz ödeyeceğiz” de demedi. “Bu yalan bir haberdir” de demedi,
Mevcut mebusların maaşı bir yana, emekli vekiller bile 100 bin liranın üzerinde maaş almakta.
Emekli vekil olsalar bile Meclis’in ne imkanı varsa onların da emrinde.
Kuru temizlemeden tutunuz da, bedava gazete okumaya kadar.
Tekrar ediyorum: Bendeniz bu haberin bir algı operasyonu olduğunu zannediyorum.
Ne demek:
Eski yeni vekil trafikte istediği gibi kuralları ihlal eder, istedikleri gibi cambazlık yapar. Değil mi ki, arkalarında Meclis var.
Vekil kemer takmadığı, kırmızı ışıkta geçtiği ve hatalı park ettiği için ceza yiyecek, ama o cezayı milletin vekili değil, aslı ödeyecek!
Yok canım…
Mizah programlarında bile bu kadarı abartılı bulunur.
Manzara şöyle olacak:
Eski yeni bütün vekillerin kullandıkları şahsi araçlarında çakarlar olacak…
Eski ve yeni vekiller hiçbir şart altında kırmızı ışıkta durmayacak.
Eski ve yeni vekiller, araçlarını istedikleri yerde park edecek; kimseye hesap vermeyecek…
Eski yeni vekiller istedikleri gibi alkollü araç da kullanabilecekler.
Çünkü hiçbir polis memuru, onlara “sağa çek” diyemeyecek.
Düşünün hele…
Adam elli yıl önce vekillik yapmış ve emeklilik hakkını elde etmiş.
Elbette ki o araç kullanmak bir yana, tuvaletin yolunu bile bulamıyor.
Ama onun torunları, o vekilin adına kayıtlı araçlarla ülkenin dört bir yanında istedikleri terörü estirebilecek.
“Senin benim kim olduğumu biliyor musun?”
“Kimsin efendi sen?”
“Ben 1970’de vekillik yapan Ahmet bilmem neyin torunuyum, Bu araç da onun adına kayıtlı.”
Hakikaten şaka gibi…
Polis apışıp kalacak.
Ceza kesse bile nasılsa Meclis ödeyecek!
Yeni ya da eski milletvekillerine yüklenen bu kutsallık niye?
Onları seçenlerin ümüğüne basan irade, acaba “siz böylelerini seçerseniz biz de işte bu imtiyazları tanırız mı” diyor.
Bu nasıl bir talan anlayışıdır ki, bakar mısınız muhalefetten bile çıt çıkmadı.
Türkiye imtiyazlılar ülkesi oluyor büyük bir hızla…
Eski yeni vekil imtiyazlı…
Emekli ya da muvazzaf askerler imtiyazlı…
Emekli ya da elan görevdeki bürokrat imtiyazlı…
Mahalli siyasetçiler, belediye başkanları imtiyazlı…
Para babaları baronlar imtiyazlı…
Seksen beş milyon içerisinde bunları düşerseniz zaten geriye bir avuç zavallı kalıyor.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a soruyorum:
O eski vekilin bilmem kaçıncı kuşaktan torunu, eski vekil adına kullandığı araçla bir insanı öldürdüğünde, siz sadece kırmızı ışık ihlalinden mi mesul olacaksınız?
Numan Bey…
Besbelli ki devasa bir bütçeniz var.
Şayet eski ve yeni vekillerin trafik ihlallerinden doğan cezaları ödemeye ayırdığınız paranın yarısını yoksullar için ayırsaydınız, bu ramazan da kimsenin sofrası ekmeksiz kalmazdı.
Bendeniz hala bunun gerçek olduğuna inanmıyorum,
Eğer bu gerçekse, bize kimse ne Gazze’den ne Hazreti Ömer’den, Ne Karum’dan söz etmesin…
Numan Bey, “Harun, Harun” dediğin meğerse bir beleş sözmüş…
Numan Bey…
Hazır ülkenin bu en önemli meselesine o mübarek parmağınızı isabetle bastınız…
Bir de şu emri verinin tekmili tamam olsun:
“Eski yeni hiçbir vekil; köprülerden, tünellerden, otobanlardan geçerken tek kuruş ödemeyecek.”
Numan Bey…
Meclis’e böyle veda etmemelisin…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.