MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, ‘Eğitim Merkezi’ şeklinde nitelendirdiği Erzurum’a, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda ivme kazandıracak en kestirme yolun, ikinci devlet üniversitesinden geçtiğini söyledi. Erzurum’da 1957 yılından bu yana eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Atatürk Üniversitesi’nin, kentin eğitim merkezi olması istikametinde atılmış çok önemli adımlardan birisi olduğuna işaret eden Güvenli, “Erzurum, Cumhuriyet öncesi dönemde de, medreseleri, külliyeleri, talim ve terbiye ocaklarıyla eğitim hizmetlerinin merkezinde bulunuyordu. Bin yıllık tarihi geçmişinde eğitime ve eğitim hizmetlerine büyük önem verilen bir kentin, geleceği için de eğitim ön planda tutulmalıdır. Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşuyla perçinlenen bu hakikat, ikinci bir devlet üniversitesiyle taçlandırılmalıdır.” diye konuştu. Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşuna zemin teşkil eden amaçların başında, ilin ve bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasının geldiğine vurgu yapan Güvenli, emin adımlarla yol alınan bu amaç doğrultusunda, ikinci bir devlet üniversitesinin şart olduğunu dile getirdi. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, ERZURUM EKONOMİSİNE HAYAT VERİYOR Atatürk Üniversitesi’nin, kuruluşundan bu zamana kadar geçen süre zarfında 120 binden fazla öğrenci mezun verdiğini hatırlatan Güvenli, bu bilim yuvasının bugün itibariyle de, 40 bini aşan öğrencisi, 2 bin 400’den fazla akademik elemanı ve 4 bin idari personeliyle bilimsel eğitimin müstesna bir adresi haline geldiğini kaydetti. Atatürk Üniversitesi’nin aynı zamanda şehirde sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda bir dinamik pozisyonunda olduğuna işaret eden MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Güvenli, “Okulların yaz tatiline girdikleri dönem içerisinde kentin büründüğü manzara göz önünde bulundurulursa, üniversitemizin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. 40 bin öğrenci ve yaklaşık 2 bin 500’ü akademik toplam 6 bin 500 personel demek, Erzurum ekonomisine verilen bir hayat demektir.” şeklinde konuştu. Son zamanlarda Erzurum’a özel ve vakıf üniversiteleri kurulması yönündeki girişimleri de memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Başkan Güvenli, “Şehrimizde, özel ve vakıf üniversitelerinin kurulacak olması, elbette sevindirici gelişmelerdir. Böyle bir manzara, yüksek öğretim hizmetleri bakımından Erzurum’a yeni bir vizyon ve renklilik kazandıracaktır. Ancak ikinci bir devlet üniversitesine duyduğumuz ihtiyaç ve bu ihtiyacın temin edilmesiyle elde edilecek sonuç, her türlü kazanımın üzerinde olacaktır.” ifadelerini kullandı. “EĞİTİM MERKEZİ OLMAK, ERZURUM’UN GENETİK YAPISINDA VAR” Erzurum’un, artık ‘üniversite şehri’ şehri olarak adlandırıldığını belirten MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Güvenli, şehir ekonomisine katkı sunan her kesimin de, bu durumun farkında olduğunu vurguladı. Erzurum’un, bu nedenle ikinci bir devlet üniversitesine ihtiyaç duyduğunu, bunun için de gerekli her türlü sosyal ve fiziki altyapıya sahip olduğunu anlatan MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, şunları kaydetti: “Erzurum, bir üniversite şehridir; şehir halkı da bunun bilincindedir. Çeşitli medeniyetlere kucak açmış ve beşiklik etmiş olan Erzurum, aynı zamanda yüzyıllar boyunca Anadolu’da hep eğitim merkezi olmuştur. Erzurum, son yıllarda çeşitli kamu kurum ve kuruluşları için de, bir hizmet içi eğitim merkezi olmuştur. Açılan yüzlerce mesleki ve teknik eğitim kursları, sanatsal ve kültürel eğitim faaliyetleri, aslında kentin genetik yapısının bir yansımasıdır. Açılmasının büyük bir gereklilik olduğunu düşündüğümüz ikinvi devlet üniversitesi, özellikle Orta Asya ve İslam dünyasına yönelik eğitim hizmetlerini ön plana çıkarmalıdır. Geçmişte en büyük avantajı eğitim olan Erzurum, bu avantajı gelecek için de kullanabilmelidir. Erzurum’un başta bir bilim merkezi olmasının yanında, kalkınmaya ihtiyaç duyulan her alanda sıçrama yapabilmesi için eğitim ‘olmazsa olmaz’ durumundadır. Bu olmazlardan birisi de, şüphesiz ikinci bir devlet üniversitesidir. Erzurum’un gelişerek büyümesi noktasında ortak paydamız budur ve herkes bu paydanın mutlaka ortağı olmalıdır.”