1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Nafiz Kotan'ın hakkını verin!
Nafiz Kotan'ın hakkını verin!

Nafiz Kotan'ın hakkını verin!

Düşman ve yokluklarla mücadele eden ordumuza Kurtuluş Savaşı sırasında 6 uçak hediye eden Erzurumlu tüccar Nafiz Kotan’ın adı gündeme getirildiği hızda gündemden kalktı. Adının sivil havalimanına verilmesi yönünde sivil kitle örgütlerinin başlattığı

A+A-

Erzurum Güncel- İnsanlığa, ülkesine ve toprağına karşı kendisini sorumlu hissedip, bu uğurda her türlü fedakârlığa katlanarak, üstün hizmetlerde bulunan şahsiyetlerin isimleri, onlara karşı vefa borcunu ödemek ve gelecek nesillere hatırlatmak düşüncesiyle; cadde, bulvar, okul, hastane, havaalanı vb. yerlere verilerek yaşatılmaya çalışılır. “Geçmiş, geleceğin öğretmenidir” prensibi doğrultusunda yapılan bu tür onur verici uygulamaları, dünyanın her yöresinde görebilmek mümkün olmaktadır. Büyük bir imparatorluğun külleri arasında, bağımsız bir ülke oluşturan ve olağanüstü işler başaran kadroların içerisinde, bu özel şahsiyetlerin sayısı bir hayli fazladır. Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelen ve 1936’da kurduğu Tayyare Etüt Atölyesi ile altı yolcu kapasiteli, çift kabinli ve saatte 1000 km hız yapan Nu D 38 tipi yolcu uçağını imal eden Nuri Demirağ, bu örnek şahsiyetlerden biri olarak hatırlanmaktadır. Ankara’nın doğusuna ilk demiryolunu yapan, Karabük Demir çelik gibi önemli sanayi kuruluşunu ülkeye kazandıran ve sayısız hizmetlerde bulunan Nuri Demirağ’ın isminin 2010 yılında Sivas Havaalanı’na verilmesi, Sivaslıların hemşehrilerine karşı yapmış oldukları güzel bir vefa örneği olarak göze çarpmaktadır. Adana Şakir Paşa, Isparta Süleyman Demirel, İstanbul Sabiha Gökçen, İzmir Adnan Menderes, Van Ferit Melen, Kocaeli Cengiz Topel Havaalanı gibi uygulamalar, ahde vefanın güzel yansımaları olarak vicdanları rahatlatmaktadır. Sakarya Savaşı öncesinde ordumuza dört uçak alıp iki uçak parası hediye eden hemşehrimiz Nafiz Kotan da bu nadide şahsiyetler içerisinde öne çıkan isimlerden biridir. İtiraf etmek gerekirse; Nafiz Kotan isminden, Turgut özakman’ın “çılgın Türkler” kitabını okuyana kadar haberdar değildik. Geç de olsa farkına vardığımız ve mezarına dahi sahip çıkamadığımız hemşehrimiz Nafiz Bey için, Erzurumlular olarak ciddi bir ihmalkârlığımızın bulunduğunu kabul etmek durumundayız. Büyük bir servet sahibi iken memleketi Erzurum’a gelip, ömrünün son günlerini Cumhuriyet Oteli’nin bir odasında geçiren ve bu otelde hayata gözlerini yuman Nafiz Bey’in cenazesi resmi törenle kaldırılmasına rağmen, mezarının bir müddet sonra kaybolması, elbette ki şehir adına hepimizin yüzünü kızartan ve vicdanları sızlatan bir durumdur. Kara Fatma’nın da benzer bir şekilde kaybolan mezarı, “Dadaşlık vefa göstermek değil midir?” sorusunu hafızalara getirmektedir. Bu çılgın dadaşın isminin yaşatılması, ilk önce elbette ki hemşehrilerine, yani Erzurumlulara düşmektedir. Nuri Demirağ ismini havaalanlarına veren Sivaslı Yiğidoları canı gönülden tebrik ederken, darısı başımıza diyor, üç yıl önce Er-Vak’ın; Erzurum havalimanının ismi “Erzurum Nafiz Bey Havalimanı” şeklinde değiştirilsin önerisini bu fırsatla bir kez daha tekrarlıyoruz. Sabiha Gökçen, Nuri Demirağ isimleri oluyor da Nafız Kotan ismi neden olmasın? Sn. Ulaştırma ve Sağlık bakanlarımızdan bu konuda ciddi bir yaklaşım beklediğimizi belirtirken, tüm Erzurumluları da bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Nafiz Bey’in mezarına sahip çıkamadık, bari isminin yaşatılmasına sahip çıkalım. ‘Çılgın Dadaş’a vefasızlık! Düşman ve yokluklarla mücadele eden ordumuza Kurtuluş Savaşı sırasında 6 uçak hediye eden Erzurumlu tüccar Nafiz Kotan’ın adı gündeme getirildiği hızda gündemden kalktı. Adının sivil havalimanına verilmesi yönünde sivil kitle örgütlerinin başlattığı kampanyadan sonuç alınamadı. Kurtuluş Savaşı öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 6 uçak bağışlayan Erzurumlu tüccar Nafiz Kotan, Turgut Özakman’ın yazdığı ’Şu Çılgın Türkler’ kitabında yeralınca, ölümünden 60 yıl sonra hatırlanmıştı. Erzurum’dan 1913 yılında ayrıldıktan sonra İstanbul’a yerleşen ve tüccarlığa başlayan, aynı zamanda müteahhitlik de yapan Nafiz Kotan’ın, Atatürk’ün yakın dostlarından biri olduğu da ortaya çıktı. Yokluk içindeki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aldığı uçakları, İstanbul ve İnebolu üzerinden Anadolu’ya getirilmesini Atatürk ile birlikte gizli toplantılar yaparak sağlayan Nafiz Kotan’ın adını yaşatmak için sivil toplum örgütleri resmi girişimlerde bulunmuştu. Nafiz Kotan adının sivil havalimanına verilmesi için Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve bölge milletvekillerine yazı yazıldı, ancak yürütülen çalışmalarda bir sonuca varılamadı. Gündeme getirildiği günlerde kamuoyunu heyecanlandıran teklifin üzerinden yıllar geçmesine, Erzurum Havalimanı’na “Nafiz Kotan”ın adının verilememesi, Erzurum’un lobi gücünün ne kadar zayıf olduğunu da ortaya koydu. Oysa “Çılgın Dadaş” Nafiz Kotan’a, servetini bağışladığı günlerde, o dönemin TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü, şu cümlelerle teşekkür ediyordu: ATA’NIN TEŞEKKÜRÜ Mustafa Kemal, 20 kelimelik telgrafında şu ifadelere yer verdi: "İnebolu’da Erzurumlu Nafiz Beyefendiye... Hammiyet-i vataniyeniz şayanı şükrandır. Telgrafınız yarın mecliste alenen okunacaktır efendim. 11.12.1921 Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal." İmkansızlıklar içindeki Türk ordusunun Nafiz Kotan tarafından alınan keşif uçaklarını bombardıman için kullandığı da Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü’nün 18 Mayıs 1922 tarihinde gönderdiği telgrafla ortaya çıktı. İNÖNÜ’NÜN TEŞEKKÜRÜ İnönü’nün telgrafı ise şöyle: "Mahreci: Garp Cephesi Numarası: 871 Kelime: 40 - Ankara’da Erzurumlu Nafiz Beyefendiye... Orduya ihda buyurulan ve nam-ı alilerinize izafe edilen tayyare 13/5/1921 ve Aksu’da bulunan düşman üzerine bombalar atmıştır. Ahiren Aksu’da bulunan muhbirimizden alınan malumattan tayyaremiz, biri nakliye kollarına tesadüfünde yirmi mekkari hayvanı telefe ve mecruh olmuş ve diğer bir bomba da Seyid Alaşehir köyünde düşman piyade bölüğü üzerine düştüğü bildirilmiştir. Pek kıymettar bir hediyeniz olan tayyare ile ilk vazifeyi Kemal-i muvaffakiyetle ifa edenler tayyareci Vahid ve Basri efendiler olduğunu cevaben ihtiramatıma terdifen arz ederim efendim. 18 Mayıs 1922 Garp Cephesi Komutanı İsmet." 6 UÇAK BAĞIŞLAMIŞTI Nafiz Kotan, en zor döneminde ordumuza 6 uçak bağışlamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 21 Mayıs 1922 tarihinde teslim edilen ve ’Erzurumlu Nafiz’ ile ’174’üncü Alay’ isimlerinin verildiği FIAT marka uçaklardan sonra Erzurumlu Nafiz Kotan’ın sonradan aldığı 4 keşif uçağının da ’Nafiz- 1’, ’Nafiz- 2’ , ’Nafiz- 3’ ve ’Nafiz- 4’ ile adlandırıldığının kayıtlara geçmişti. İLK BOMBAYI ATANA 200 LİRA VERECEĞİM 30 Ocak 1921 günü Meclis Başkanlığına okunan telgraf (Sadeleştirilmiş haliyle): "İstanbul’dan satın aldığım ve buraya getirmeyi başardığım uçak bugün geldi. Adıma orduya armağan ediyorum. Kabulünü dilerim. Düşmanın üzerine ilk bombayı atacak olana iki yüz lira ödül vereceğim. Milletimizin esenliğe kavuşmasını ve başarıya ulaşmasını Tanrı’dan diler, saygı ile ellerinizden öperim." Erzurumlu Hacımehmetzade Nafiz NAFİZ KOTAN KİMDİR? (1885 – 1946) Nafiz Bey 1885 yılında Erzurum’da doğdu. Babası Hacı Ahmet Bey, annesi Esma Hanımdı. 1903 yılında Makbule Hanım ile evlendi, beş çocukları oldu. 1913’te ailesiyle İstanbul’a yerleşti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Nafiz Kotan Beyin ordumuza bağış yaparak iki uçak armağan etmiştir. Nafiz Kotan ayrıca kendi parasıyla 4 uçak almıştır. Bu uçaklar İtalyan tasarımcı Celestino Rosatelli tarafından tasarlanmış, FİAT tarafından üretilmiş, 1918 yılından itibaren hizmete girmiş olan iki kişilik keşif uçaklarıydı. Kotan, 1946 yılında Erzurum’da vefat etti.

Nafiz Kotan'ın hakkını verin!

Nafiz Kotan'ın hakkını verin!

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.