Erzurum Güncel- Antalya konseri öncesi Uçankuş TV’nin “İki Kadın Arasında” programına telefonla bağlanan Doğan, “Bir süre susmam gerekiyordu. Aylardır hakkımda bir linç kampanyası ve algı operasyonu yapılıyordu. İnsanlar da bu algının peşinden koştular ama bunu ülkenin bütünü olarak görmemek lazım. Sosyal medyada yürütülen bir kampanyaydı. İnsanlar hata yapabilirler. Ben evliya değilim, peygamber de değilim. Bu hataysa eğer, buna bu kadar büyük tepki gösterecek ortada bir şey yoktu” dedi. “SÖZLERİME MONTAJ YAPTILAR” Twitter’da toplumsal durum tespiti yaptığını ancak sözlerinin çarpıtıldığını dile getiren Nihat Doğan, “İlk idam gelsin, kadın cinayetleri son bulsun diyen benim. ‘Dizilerdeki sapkın ilişkiler ya da biz sanatçılar olarak çektiğimiz kliplerde kadınları obje olarak gösterip bu duruma istemeden neden olmuş olabiliriz, bizim de suçumuz vardır’ deyip özeleştiri yapan benim. Kanaat önderlerinin bu durumun inadına mini etek giymesinin de doğru olmadığını savunurken sosyal medyada bir oyuncu arkadaş, ‘mini eteği ahlaksızlık olarak görüyorsan Survivor’da ne işin var?’ diye sordu. Ben her evin evladıyım. Halkın çocuğuyum. Ben de bir ağabey gibi kadınlarımızı sokağa çıkarken uyarmak istedim ama taciz sözüne tecavüz montajı yapmak suretiyle, ben sanki tacizi meşru kılmışım, tecavüzcülerin yanındaymışım gibi anlam çıkardılar. Rahatsız etme anlamında kullandığım taciz lafımı bile tecavüze çevirdiler” diye konuştu. “KADINA VURANIN ELLERİ KIRILSIN” Ara verdiği müzik çalışmalarına tam gaz devam eden ve yeni albümünün hazırlıklarına başlayan Nihat Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin taşına, kuşuna, koyununa aşığım ben… 10 yıldır bu ülkede kelebeğin kanadı kırılsa oturup hüngür hüngür ağlayan bir Nihat Doğan var. Kimse Nihat Doğan’dan cellat çıkaramaz. Nihat Doğan melektir, ondan şeytan çıkaramazlar. Haktan ve halktan yana konuştuğum için sözlerim bazılarına ağır geliyor ama benim yolum hak yoludur. Kadın cinayetlerini yapan her kimse Rabbim bin türlü belasını versin, kadına el kaldıranın elleri kırılsın”.