1. HABERLER

  2. KÜLTÜR/SANAT//MAĞAZİN

  3. O da bir çılgın Erzurumlu!
O da bir çılgın Erzurumlu!

O da bir çılgın Erzurumlu!

Çılğın Türkler'in yazarı Turgut Özakman, son kitabı “Cumhuriyet-Türk Mucizesi”nde ki kitabında bir çılgın Erzurumluya daha yer verdi.

A+A-

Erzurum Güncel- Toplum Kalkınmasında Örnek Lider Hüseyin Köycü, adlı kitabında Erzurum’un Şenkaya Köyü’nde yaşanan eğitim mücadelesini anlatan Prof. Dr. Koptagel İlgün’e, Turgut Özakman, son kitabı “Cumhuriyet-Türk Mucizesi”nde yer verdi. İlgün’ün 2005 yılında yayımlanan kitabından alıntılar yapan Özakman, Hüseyin Köycü ile ilgili, “Köyüne ve çevreye daha birçok hizmetleri var. Bunlar uygarlık kahramanları. Bugün bu havanın yaşandığı bir tek köy var mı acaba?” diyerek, o dönemlerde, toplumun verdiği eğitim mücadelesine değiniyor. Köycü’nün çalışmalarından çok etkilendiğini, bu nedenle kitabında yer verdiğini belirten Özakman, “Her köyde, Köycü gibi bir kahraman olsaydı, her şey çok daha farklı yaşanırdı” dedi. “Kitabıma değerli üstat Turgut Özakman’ın atıfta bulunması şahsım ve Şenkayalılar için bir onur kaynağıdır” diyen İlgün ise şunları söyledi: “Benim o tarihte yazdığım kitaptan yararlanması da engin bir araştırmacılığın örneği olduğu gibi ülkesine katkıda bulunan kişilere de önemli bir vefa duygusudur.” HÜSEYİN kÖYCÜ KİMDİR! Hüseyin Sırrı (Köycü) 20 Şubat 1895 tarihinde Örtülü Köyü'nde (Şenkaya İlçesi) doğdu. Babası, Örtülü Köyü İmamı, Artvin Yukarı Maden (Hod) Köyü'nden gelen şair ve bilgin Hafız Mehmet Hıfzı Efendi'dir. (1845-1909) Annesi, Örtülü Köyü eşrafından Himmet Ağa'nın kızı Hedise Hanım'dır. Hüseyin Köycü 1914 yılında, aynı köyden Aslı Hanım ile evlendi. 4 kız ve 3 erkek çocuğu oldu, bir oğlu ve bir kızı halen hayattadır. Beş yaşında mahalle mektebine verilen Hüseyin Sırrı, bir ay içerisinde Kur'an okuma ve yazı yazma başarısı gösterdi. 14 yaşında babasını kaybetti. 17 yaşında yörenin en büyük köyüne muhtar seçildi. Köylünün eğitilmesi için hususi okul eğitimi veriyordu. 1915'de Oltu ve çevresinde düşman işgaline karşı ordumuzun gizli istihbarat ağında kendisine verilen görevleri başarıyla yaptı. 1917'de Kars'ın Oltu sancağında (Olur - Şenkaya - Narman) düşmana karşı şuurlu bir milli dayanışma esasına dayanan "Oltu Gizli İslam Cemiyeti"nin kuruluşuna katılıp, bu cemiyetin Kosor ve Örtülü teşkilatlarını da kurdu. Şubat 1918'de ordumuz Erzincan'ı kurtarıp Erzurum'a doğru ilerlerken Oltu'daki silah ve cephane depolarının sorumluluğu Hüseyin Köycü'ye verilmişti. 25 Mart 1918'de Şanlı Ordumuzun Oltu'yu kurtarışı sırasında da önemli görevler üstlenmiştir. Aynı yıl Köycü, Kosor Nahiye müdürlüğüne tayin edildi. 30 Ekim 1918'de imzalamak zorunda kaldığımız uğursuz Mondros Mütarekesi'ne göre, ordumuz 113 sancaktan geri çekilmek zorunda bırakılınca, 5 Kasım 1918'de, Kars'ta ilk milli müdafaa teşkilatı olarak kurulan "Milli İslam Şurası" kurucuları arasında Oltu Şubesi üyesi olarak en ön sıralarda yer almıştır. "Kars İslam Şurası"nda Oltu Temsilcisi seçildi. Bu şuranın en genç üyesi olan Hüseyin Köycü'nün de aralarında bulunduğu bir grup üye, hükümet teşkili için önerge verdiler ve 1 Ocak 1919'da "Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti" kuruldu. Köycü, Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti'nde, yaşı küçük olduğu için çıkarılan özel bir kanunla hükümet meclisine, Oltu Mebusu olarak alındı. Bu Hükümetin meclis idare amirliği görevi de kendisine verildi. Ayrıca Allahuekber Cephesi Komutanlığı'na tayin edildi. Emekli Tümgeneral Turhan Olcaytu, "Devrimimiz İlkelerimiz" (1998) adlı kitabında Atatürk dönemi temel olayları kronolojisinde, Kars'ta 1 Ocak 1919'da kurulan Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti'ne (Güneybatı Kafkasya Geçici Hükümeti) yer vermiştir. 13 Nisan 1919'da İngilizler, Cenubi Garbi Kafkas Hükümet meclisini toplantı halinde iken işgal ettiler. Üyelerden bir kısmını Malta'ya sürdüler. Köycü ise bu işgalden kurtulmayı başararak Allahüekber cephesine döndü ve bu cephenin komutanlığındaki başarısı nedeniyle, Kaymaktepe cephesi komutanlığı da kendisine verildi. Kırk yıl Rus esaretinde kalan, iki buçuk yıl da Ermeni komite ve ordusu ile savaşlarda şehitler verip, yokluğa düşen bölgenin, yaralarının sarılmasında en üst seviyede emeği geçen Hüseyin Köycü daha sonra Oltu'ya geçerek "Oltu Serbest Gençler Teşkilatı"nı kurdu ve başkanı seçildi. İkinci Oltu Şurası Cemiyet merkez idare heyeti üyeliğine seçildi. 1920'de rahmetli Kazım Karabekir Paşa'nın haftalık Büyük Varlık gazetesinde makaleler yazdı. Oltu İslam Terakkiperver Cemiyeti kurucusu ve başkanı oldu. 23 Nisan 1920'de Ankara'da kurulan TBMM Hükümeti'nin, artık anayurda hâkim olup kurtuluşumuzu gerçekleştirmeye başladığı dönemde de aktif rol oynadı. Oltu'ya gelen 8. Alay'ımızda, Kosor boğazına sızan düşman güçlerine karşı mücadelesinde, onun komutasındaki Allahüekber ve Örtülü milisleri Kosor ve Penek boğazında düşmanı hezimete uğrattı. Anadolu düşman işgalinden kurtulduktan sonra, Köycü; "Savaş bize toplu olarak bilgi dairesinde çalışmak zorunda olduğumuzu gösterdi." diyerek, Örtülü Köyü ve civarında kendisini ölümsüzleştiren eserlerini vermeye başladı. "1925'de Oltu Kazası İdare Heyeti Azalığı'na seçildi. 17 sene Erzurum İli Genel Meclis Üyeliği, 4 dönem İl Daimi Encümen Üyeliği yaptı. 1930'dan sonra 15 sene müddetle, köyünü ilçe merkezi yapmak için, tarlasını, çayırını, evini, dükkânını, bağını, bahçesini satıp, kendi tabiriyle yöresinin, hükümetler nezdinde ücretsiz dava vekilliğini yaptı. Tüm bu çabaların sonucunda 58 sene evvel Örtülü köy iken ilçe oldu. 1930'da eğitici ve öğretici tiyatro eserleri, yazıp, küçük bir ücret karşılığında çevre illerde sahneleyerek köyün ilk okulunun (hususi okul) temelini attı. Özel öğretmenler özellikle köyün kız çocuklarının da okumasını teşvik için, bayan öğretmenler getirtti. Evini bağışlayarak özel ortaokul ruhsatı aldı. Köyde kütüphane kurup, bilgi yarışmaları düzenledi. 1932'de kurulan halkevinde Köycülük Şubesi Başkanlığı yaptığı için, 1934'te soyadı kanunu çıkınca "Köycü" soyadını seçti. Kendi parası ve köylünün de yardımı ile köyü anayola bağlayan 12 km yolu yaptırdı. 1930'da sağlık şirketi kurup, köye doktor ve eczane temini için, İstanbul gazetelerine ilanlar verdi. Halkına sanat öğretmek için köye, ücretini kendi cebinden vererek ve konaklamalarını da bizzat temin ettiği, on farklı sanat dalında eğitmenler getirtti. Köylüsünü gruplar halinde pastırmacılık, dabakçılık, sabunculuk, dokumacılık, çapulacılık, demircilik, marangozluk, kunduracılık, terzilik gibi sanat dallarına yönlendirerek, yıl sonu sergileri açtırdı. 1931 yılında başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere TBMM üyesi 330 mebusa yazdığı 14 sayfa, 16 bölüm ve 150 maddelik mektup, Atatürk'ün de takdirine mahzar olmuş ve önerdiği birçok madde kabul görmüştür. Atatürk İnkılâpları'nın bölgesinde yaygınlaşması için büyük gayretler göstermiştir. Erzurum, Kars ve İstanbul'da birçok gazetede makaleler yazdı. 1954'te bağımsız mebus adayı olup çevrede verdiği nutuklardaki açık sözlülüğü, o devri yaşayanlarca iyi bilinir. Uzun süre Şenkaya ilçesinin belediye başkanlığını yaptı. 1950-1955 yılları arasında 34 sayı olarak yayınlanan, Erzurum ve mümkün olabildiğince İstanbul matbaalarında baskısı yapılan" Şenkaya" isimli gazeteyi çıkardı. Daha evvel kasaba halkına örnek olsun diye kurduğu şirketlerde çalıştırmak için tahsiline bile ara verdirttiği küçük oğlu Prof. Dr. Coşkun Köycü'nün tahsili için İstanbul'a giderek 7-8 ay kadar kaldığı otel odasında, 31 Ocak 1958'de ebediyete intikal etti. Cenazesi 5 Şubat 1958'de İstanbul Kozlu Mezarlığı'na defnedildi... Fotoğraflar:http://www.huseyinkoycu.com/

O da bir çılgın Erzurumlu!

O da bir çılgın Erzurumlu!

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.