O zaman özel idareyi kapatın!
Uzun süredir sessizliğini koruyan Habertürk temsilcisi Orkun Çizmeli, sonunda sessizliğini bozdu. Erzurumspor ile Özel İdare Genel Sekreterliğini karşılaştırdı. Erzurum’a darbe vuranları açıkladı. İşte o yazı…
Dipsiz kuyu İl Genel Sekreterliği! Erzurumspor'un artık bir kardeşi oldu. Köy Hizmetleri ile İl Özel İdaresi'nin birleşmesi sonucunda ortaya çıkan İl Genel Sekreterliği, Erzurumspor'daki yolsuzluklara taş çıkartmaya başladı. Kuruma ait bitüm asfaltlar kayboluyor, hayali işlere milyonlar ödeniyor. Öyle bir tablo var ki, Erzurumspor'dan çalanlara ‘rahmet’ okutturuyor. Erzurumspor'u sırf yolsuzluk yapılıyor, gelen çalıyor, giden çalıyor diye kapatmak için mücadele eden siyasiler, İl Genel Sekreterliği'ndeki yolsuzluğu sadece seyretmekle yetiniyor. Yolsuzluk yapılıyor diye 41 yıllık kulübü kapatanları, yiyorsa eğer İl Genel Sekreterliği'ni de kapatmaya davet ediyorum. Ne farkı var bu kurumun Erzurumspor'dan Allah aşkına... Erzurumspor'a yönetici olanlar da vermedikleri paraları talep ediyor, İl Genel Sekreterliği'nin yanından geçenler de yapmadıkları işler için tahsilatlar yapıyor... O halde kapatın İl Genel Sekreterliği'ni... Ne diyordu Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ: Erzurumspor dipsiz bir kuyu! O halde sormak bizim hakkımız, İl Genel Sekreterliği nasıl bir kuyuya benziyor Sayın Akdağ'ın cephesinden... Erzurumspor'un içini boşaltanlardan hesap sormak yerine, kulübü kapatmayı tercih eden kafa, İl Genel Sekreterliği'ndeki Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yolsuzluklara acaba neden seyirci kalıyor? "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" mantığının hakim olduğu İl Genel Sekreterliği'nin parası, bizlerden kesilen vergilerden oluşmuyor mu? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yok mu o paralarda? Peki garip, gurabanın hakkı yok mu? O halde kapatın İl Genel Sekreterliği'ni... Kapatın ki, Erzurumspor'u neden kapatmak istediğinizi daha iyi anlayabilelim! Yaptığımız elbette bir latifedir... Devletin kurumunu, birkaç kendini bilmez, haram ile helali ayırt etmeyen üç-beş kişi yüzünden kapatamazsınız elbette... HİÇ OLMAZSA HESAP SORUN Madem kapatamıyorsunuz, o halde hesabını sorun yöneticilerden. Adıyaman'a vali olarak atadığınız, yolsuzluk dönemlerinin İl Genel Sekreteri Ramazan Sodan'dan hesap sorun! Manisa'ya tayin olan Vali Celalettin Güvenç'ten hesap sorun! Ama yok... Ne hesap soran var ne de bunu kendine dert edinen... Tamam konu yargıya taşınmış olabilir, kararı elbette yargı verecektir... Yönetici olmanın gereğini, sorumluluğunu yerine getiremeyen Güvenç ve Sodan halen daha nasıl olur da, bu güzelim ülkenin iki güzel kentinde valilik yapabilirler? Yaparlar elbet, siyasilerin şehrinin, garip, gurabanın hakkını savunamadığı bir ortamda, bizim de düşündüğümüz şeylere bakar mısınız. Ama güçleri niye Erzurumspor'a yetiyor? Erzurumspor'dan neden bu kadar rahatsız oluyorlar? Erzurumspor'un temizlenmesi için neden adım atmıyorlar? Bu soruların cevabını bir türlü bulamıyoruz. BİRAZ DA ERZURUM’UN BAKANI OLMA VAKTİ GELMEDİ Mİ SAYIN AKDAĞ! Sağlık Bakanı Akdağ, şehri için istenilen özel ilgiyi, "Ben Erzurum'un değil, Türkiye'nin bakanıyım" diyerek, geri çevirirken, Başbakan Erdoğan ile girdiği diyalog sonrasında, ona en büyük desteği, yine bakanı olmadığı memleketinin verdiğini unutmamalı... Bugün, aşı tartışmalarının yaşanmadığı tek bir kent var ise o da yine bakanı olmadığı Erzurum'dur... Erzurum, her ne kadar bakanı olmasa da, evladı olduğu, içinden çıkardığı biri olduğu Recep Akdağ'ın yanındadır, arkasındadır. Bir hastane yapıp, iki hastaneyi kapatsa da, ilçelerde açtığı hastanelere gönderecek doktor, hemşire bulamasa da, Erzurum'un adını taşıyan kulübüne sırt çevirip, el uzatanlara 'elinizi çekin' mesajı gönderse de, Erzurum kendi bakanı olmayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı asla, kurda-kuşa yem etmeyecektir. 'Kol kırılır, yen içinde kalır" mantığı hakimdir Erzurum'da... Bu gerçeği iyi anlayıp, ona göre biraz da Erzurum’un bakanı olmayı denemelidir Sayın Akdağ... YENİ MAKAM ARACI İÇİN FORMÜL BULUNUR, ERZURUMSPOR İÇİN BULUNAMAZ Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ise yerin altına gömecek 30 milyon TL bulur ama Erzurumspor'u kurtaracak parayı bir türlü bulamaz... Erzurum insanı onu tarihe geçirir ama O Erzurum'u tarihe geçirecek adımı bir türlü atamaz... İki dönem üst üste seçilen ilk başkan olmanın teşekkürünü Erzurum'a böyle yapıyor anlaşılan Ahmet Küçükler... Şimdilerde küçük bir kaza sonrası garip bir şekilde 'pert' olan aracının yerine son model, süper lüks yeni bir makam aracı alabilmenin telaşına düşen Küçükler, "Erzurumspor'u nasıl kurtarırız" deme ihtiyacı hissetmiyor artık... VEKİLİME DOKUNMAYIN! Peki ya vekiller... Onlardan ne bekleyebilirsin ki... Biri İsviçreli, diğeri Elazığlı, bir diğeri de Kosovalı... Geriye kalan biri de, "görevden alacağız" dediği, bürokratlardan 'özür' dileyip, "basın yalan yazmış" demekle meşgul... Sonuncusu da, mümkün olan her yere kendi yakınlarını yerleştirmenin savaşını veriyor... Erzurum mu? Kimin umurunda Erzurum... Hayvancılık bitmiş, esnaf perişan, sular kirli, işsizlik almış başını gidiyor, Cumhurbaşkanı Horon ile karşılanmış, vekillerin umurunda bile değil. Onlar kendi dünyalarıyla çok mutlu... Dokunmayın keyiflerine, bozmayın morallerini... İşin ilginç tarafı, Erzurumspor'u kapatmayı başaranlar, bugün bir spor organizasyonuyla reklam yapmaya çalışıyor... Çelişkiye bakar mısını... Erzurumspor kapanıyor ama yaşayın UNIVERSIADE... Erzurum, UNIVERSIADE sayesinde bir spor kenti olma yolunda dev bir adım atarken, bu organizasyonu aldık diye edebiyat yapan siyasiler, spor kentinin tek profesyonel spor kulübünü kapatmanın da hazzını yaşıyorlar... Sormazlar mı adama, aldınız da, bu şehre ne katkısı oldu bu oyunların... Şehrin dört bir yanı savaştan yeni çıkmış gibi... Gecekondu semtleri, harabe görünümünde... Ne yaptınız bunu değiştirmek için? Hiç bir şey!!! Ama oyunları aldınız değil mi? Oyunları aldınız ve işiniz bitti değil mi? Bırakın artık insanları kandırmayı da artık icraat yapın icraat!!! İTİNAYLA SAMİMİYET ÖLÇÜLÜR! Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da yaşayan Erzurumlu bir hemşehrimiz, Avukat Sedat Aksakal Erzurum’a geldi ve şehrin üst düzey yöneticileriyle kulübü almak için bazı görüşmeler yaptı. Erzurum’a gelmeden önce çok istekli olan Aksakal, döndükten sonra, ‘ben yokum’ mesajı gönderdi. Biraz araştırdık ve sonucunda Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in, Sayın Aksakallı’yı ‘samimi’ görmediğini öğrendik. Küçükler’in önceki yıllarda ‘samimi’ görüp, kulübü teslim ettiği kişilere, Erzurumspor’un 3 milyon liranın üzerinde borçlu olduğu gerçeği aklıma gelince, Sayın Başkan’ın, ‘samimiyet ölçer’ cihazını bakıma göndermesi gerektiği kanaati oluştu... Bakın o samimi görülmeyen Aksakallı, Pursaklarspor maçıyla başlayan tüm deplasmanların masraflarını son kuruşuna kadar ödüyor. En son, Ofspor deplasmanının parasını gönderdi kulübe. Hem de 5 yıldızlı otelde konaklattırıyor, bitmiş, kaderine terk edilmiş kulübü... Ne yaparsınız ama samimiyetsiz bulunmuş bir kere... Artık ağzıyla kuş tutsa, samimi bulunmaz... Yeri gelmişken, Sedat Aksakallı’nın kimseden bir beklentisi olmadığını, sadece “Erzurum’u yönetenler de elini cebine atsın, biz de oluşturacağımız yönetim kuruluyla borçlardan kurtaralım” dediği için samimi bulunmamış olabileceğini de son bir bilgi olarak hatırlatmakta fayda var.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.