Erzurum Güncel- Yrd.Doç.Dr. Neslihan Aktaş, “Obezite, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sağlık sorunudur. Tıpta hangi hastalıkların cerrahi, hangi hastalıkların ilaç tedavisiyle iyileştirilebileceği açık ve net olarak belirtilmiştir. Konu Obezite olduğunda da durum değişmez, tıbbi kural ve prensipler bize aynı şeyi söyler. Obezitenin tedavisi, altında yatan metabolik, hormonal ve ruhsal sorunların çözümlenmesiyle başlar. Obezitenin altında yatan sebep yukarıda saydıklarımızdan her hangi biri olabileceği gibi, birden fazlasının bir arada olmasından da kaynaklanabilir. Basit bir kilo sorununun çözümünde asla bir cerrahi girişim düşünülmez. Obezitenin cerrahi girişimle düzeltilebileceği özel bazı durumlar vardır. Fakat bunlar çok açık ve net olarak bellidir. Eğer sorun “morbidobez” noktasına varmışsa, yani hasta “acil bir cerrahi girişimle kurtarılması gereken noktaya gelinmişse” cerrahi girişim kaçınılmaz olur ve hemen devreye alınır. Obezite cerrahisiyle “bilimsel” olarak çalıştığı bilinen bazı merkezlerin dışında maalesef bu kurallara uyulmuyor. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) biraz yükselmiş kişilere bile cerrahi girişim yapıldığını görüyoruz” dedi.

“Mide küçültme” diye bilinen obezite cerrahisinin propagandasının çoğu ülkede olduğu gibi bizde de maalesef içinden çıkılmaz bir kaosa ve bir suistimal aracına dönüştüğünü ifade eden Dr. Aktaş, “10 -15 kilo fazlası olan gençlerimizin bıçak altına yattıklarını ve kilo fazlalarının çözümünü “Obezite cerrahisi” ile çözmeye çalıştıklarını görüyor ve bir hekim olarak bu durumdan rahatsızlık ve üzüntü duyuyorum. Hormon bozukluğuna, metabolik, genetik bir kusura veya psikolojik yeme bozukluğuna bağlı bir Obezite sorunu cerrahi olarak çözülemez. Oysa Obezite cerrahisi “sağlam bir dokunun çıkarılması” sürecini içine alan çok ciddi bir girişimdir. Bilimsel kurallara harfiyen uymazsak, daha pek çok insan gereksiz yere ameliyat olacak gibi gözüküyor. Yapacağınız ilk şey, obeziteye yol açan problemi belirleyip onu ortadan kaldırmak, bu mümkün değilse de onu yönetmektir. Basit bir kilo sorununun çözümünde ise asla herhangi bir cerrahi girişim düşünmeyin. Her gün yapacağımız bazı ufak dokunuşlar, bilinçli beslenme ve düzenli egzersiz ile obeziteyi yenebiliriz. Bir ameliyat olup hayatınızın kalanında sorunun tamamen biteceğini zannetmeyin. Ameliyatın hemen sonrasında kilo vermesine rağmen, obeziteye en başında sebep olan metabolik, hormonal ve ruhsal sorunlar çözülmediği için yeniden kilo alan çok sayıda kişi vardır. Boşu boşuna ameliyat olmaları da cabası. Bir değişimi ne kadar radikal yaparsanız, vücudunuzda bu değişime tepki olarak bedensel ve ruhsal yanıtlar mutlaka olacaktır. En ideal olanı, çareyi şok diyetler veya bazı yöntemlerde aramak yerine, sağlıklı bir hayata merhaba deyip uzun vadeli bir yaşam tarzı değişimine başlamaktır” açıklamalarında bulundu.