Oda TV davasına erteleme
Duruşma 26 Aralık'a ertelendi, mahkeme, redd-i hakim taleplerinin üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirilmesine karar verdi
A+A-
Erzurum Güncel-
Duruşma 26 Aralık'a ertelendi, mahkeme, redd-i hakim taleplerinin üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirilmesine karar verdi
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, "Ergenekon" soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davada yapılan reddi hakim taleplerinin, üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmesine karar verdi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim taleplerinin üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Tutuklu sanıkların tahliye istemlerinin ise reddi hakim talebinin karara bağlanmasından sonra duruşma olmaksızın değerlendirilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, duruşmayı 26 Aralık’a erteledi.
Gazetemiz yazarı Ruhat Mengi, OdaTV davası kapsamında yargılanan gazetecilerin davasını takip etti...
Mengi'nin bildirdiğine göre, sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu.
ODA TV İDDANAMESİNİ HAZIRLAYAN KİŞİ O FOTOĞRAFTAN çIKTI
Talebin gerekçesi olarak, "OdaTV'de yayınlanan Ergenekon hakimleri, savcıları ve polislerinin bulunduğu" fotoğrafın yayınlanmasından sonra bu baskınların düzenlendiğini belirten savcılar, hakimlerin bağımsız olamayacağını, dolayısıyla davadan çekilmeleri gerektiğini belirttiler...
Avrupa Parlamentosu (AP) ve Uluslarası Basın Enstitüsü'nün (IPI) de takip ettiği davada, yargılanan tüm sanıkların düşünce suçlusu olduğunu altı çizildi.
"Ahmet Şık'ın aşk romanı yazsa tutuklanacak mıydı?" diye sordular ve içerikle ilgili yargılandığının altını çizdiler.
Bu arada, Ahmet Şık'ın avukatının duruşmada ayağa kalkmadığı, mahkeme başkanıyla tartıştığı belirtildi.
AHMET ŞIK'IN O SöZLERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Tutuklu gazetecilerden Ahmet Şık'ın "Biz geleceğiz, hiç merak etmeyin" sözleri üzerine bütün salon ayağa kalktı, AP yetkilileri sandalye üzerine çıkarak Şık'ı alkışladı.
Yalçın Küçük de, "Bu dava sadece Ahmet Şık-Nedim Şener davası" değildir diyerek, kendilerinin de bu davada yargılandığının altını çizdi.
DURUŞMADA SALON SKANDALI
Nedim ve Ahmet'in davasında çağlayan'da Adliye Sarayı'nın ufak salonları tepki çekti.
Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın görüleceği çağlayan'da Adliye Sarayı'nda duruşma diğerlerine oranla daha büyük olan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılıyor ancak salonlar güvenlik nedeniyle ufak tutulduğu için izleyiciler ve basın dışarıda kaldı.
KİM NEYLE SUçLANIYOR, NE CEZA İSTENİYOR?
özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan iddianamede, Yalçın Küçük'ün 'silahlı örgüt kurmak ve yönetmek', 'kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin ekmek', 'yasaklanan bilgileri temin etmek', 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek' suçlarından ve 'örgüt yöneticisi sıfatıyla diğer şüphelilerin işlemiş olduğu özel hayatın gizliliğini ihlal etmek' suçundan 21 yıldan 43 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Soner Yalçın'ın 'silahlı örgüte üye olmak', 'kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek', 'yasaklanan bilgileri temin etmek', 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek', 'özel hayatın gizliğini ihlal etmek' ve 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek' suçlarından 14 ile 36,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, gazeteci Ahmet Şık ile eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın 'silahlı örgüte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Kaşif Kozinoğlu'nun 'silahlı örgüte üye olmak', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek' ve 'yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlarından 11,5 yıldan 26 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Nedim Şener'in de 'silahlı örgüte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlara ilişkin olarak 7,5 ila 23 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.
Davanın sanıkları arasında yer alan Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim taleplerinin üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Tutuklu sanıkların tahliye istemlerinin ise reddi hakim talebinin karara bağlanmasından sonra duruşma olmaksızın değerlendirilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, duruşmayı 26 Aralık’a erteledi.
Gazetemiz yazarı Ruhat Mengi, OdaTV davası kapsamında yargılanan gazetecilerin davasını takip etti...
Mengi'nin bildirdiğine göre, sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu.
ODA TV İDDANAMESİNİ HAZIRLAYAN KİŞİ O FOTOĞRAFTAN çIKTI
Talebin gerekçesi olarak, "OdaTV'de yayınlanan Ergenekon hakimleri, savcıları ve polislerinin bulunduğu" fotoğrafın yayınlanmasından sonra bu baskınların düzenlendiğini belirten savcılar, hakimlerin bağımsız olamayacağını, dolayısıyla davadan çekilmeleri gerektiğini belirttiler...
Avrupa Parlamentosu (AP) ve Uluslarası Basın Enstitüsü'nün (IPI) de takip ettiği davada, yargılanan tüm sanıkların düşünce suçlusu olduğunu altı çizildi.
"Ahmet Şık'ın aşk romanı yazsa tutuklanacak mıydı?" diye sordular ve içerikle ilgili yargılandığının altını çizdiler.
Bu arada, Ahmet Şık'ın avukatının duruşmada ayağa kalkmadığı, mahkeme başkanıyla tartıştığı belirtildi.
İşte o fotoğraflar |
Foto galeri için tıklayın |
AHMET ŞIK'IN O SöZLERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Tutuklu gazetecilerden Ahmet Şık'ın "Biz geleceğiz, hiç merak etmeyin" sözleri üzerine bütün salon ayağa kalktı, AP yetkilileri sandalye üzerine çıkarak Şık'ı alkışladı.
Yalçın Küçük de, "Bu dava sadece Ahmet Şık-Nedim Şener davası" değildir diyerek, kendilerinin de bu davada yargılandığının altını çizdi.
DURUŞMADA SALON SKANDALI
Nedim ve Ahmet'in davasında çağlayan'da Adliye Sarayı'nın ufak salonları tepki çekti.
Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın görüleceği çağlayan'da Adliye Sarayı'nda duruşma diğerlerine oranla daha büyük olan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılıyor ancak salonlar güvenlik nedeniyle ufak tutulduğu için izleyiciler ve basın dışarıda kaldı.
KİM NEYLE SUçLANIYOR, NE CEZA İSTENİYOR?
özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan iddianamede, Yalçın Küçük'ün 'silahlı örgüt kurmak ve yönetmek', 'kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin ekmek', 'yasaklanan bilgileri temin etmek', 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek' suçlarından ve 'örgüt yöneticisi sıfatıyla diğer şüphelilerin işlemiş olduğu özel hayatın gizliliğini ihlal etmek' suçundan 21 yıldan 43 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Soner Yalçın'ın 'silahlı örgüte üye olmak', 'kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek', 'yasaklanan bilgileri temin etmek', 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek', 'özel hayatın gizliğini ihlal etmek' ve 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek' suçlarından 14 ile 36,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, gazeteci Ahmet Şık ile eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın 'silahlı örgüte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Kaşif Kozinoğlu'nun 'silahlı örgüte üye olmak', 'devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek' ve 'yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlarından 11,5 yıldan 26 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Nedim Şener'in de 'silahlı örgüte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlara ilişkin olarak 7,5 ila 23 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.
Davanın sanıkları arasında yer alan Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.