Erzurum Güncel- Her yıl okullara başlanma zamanı hem aileler hem de çocuklar için sevinç ve sıkıntıyı bir arada barındırırken özellikle okulun ilk günlerinde bazı çocuklar büyük korku yaşıyor. Özel Medicana Konya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihat Tümay, çocuktaki bu korkuyu 2 sebebe bağlıyor. Birinci olarak, çocuğun ilk kez aile dışında bir kurumla, bir yapıyla karşılaşacak olmasının çocukta savunma mekanizması oluşturduğunu anlatan Tümay, “İnsanoğlunun doğuştan bir kapasitesi var. Hiç tanımadığı, bilmediği şeylere karşı onu tehdit ve yabancı olarak algılar. Bu aslında yaşamını sürdürebilmesi için olması gereken de bir özelliktir. Aksi takdirde karşıdaki nesnenin zarar verici mi, yarar verici bir şey midir bu anlamlandırması gerekir. İnsanın ilk yabancı nesneye karşı düşman algılaması vardır. Dolayısıyla her şeyi normal bile görsek, bir çocuğun ilk kez okul gibi yaşamında şimdiye kadar görmediği bir şeyle karşılaşıyor olması çocuğu biraz ürkütecektir” dedi. Dr. Tümay, çocuklardaki okul korkusuna ikinci sebep olarak da, ebeveynle çocuk arasındaki bağımlılık ilişkisini gösterdi. İki taraf arasında bir bağımlılık ilişkisi varsa çocuğun o ilişkiden koparak yeni ve başka bir yapıya doğru kendini alıştırmasının olukça zor olduğunu söyleyen Tümay, çocuktaki kaybetme korkusunun aşılmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Tümay, “Çünkü çocuk belli bir süre okula bırakılıyor fakat bu çocuk okula bırakılmanın ne kadar süre için olduğunu o yaştaki zihinsel yapılanmasında bilmiyor olabilir. Oradaki algısı annenin orada bırakacağı ve belki de bir daha dönmeyeceği şeklinde olabilir. Dolayısıyla ebeveynleri kaybetme korkusu da bağımlılık ilişkisiyle bağlantılı olmakla birlikte çok önemli bir sebebi oluşturuyor” diye konuştu. ÇOCUK, ANNE TARAFINDAN TERK EDİLME KORKUSU YAŞIYOR Çocuktaki okul korkusunun aşılabilmesi için ailelerin onlara güven duygusu vermesi gerektiğini dile getiren Dr. Tümay konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Son yıllarda okullarda başlayan güzel bir uygulama var. Birinci sınıflar için okul bir hafta önce başlatılıyor. Çocuk okula biraz uyarlanmaya çalışılıyor. Bütün gün değil ama günün belli saatlerinde olacak şekilde okula gidiyor. Bu okul tarafından yapılan uygulama belki de çok daha önceden başlamakla birlikte aile tarafından da yapılabilir. Çocuğa okul kavramı belki daha okul başlamadan aciliyet arz etmeden yavaş yavaş hazırlanılabilir, tanıtılabilir. Çocuğa okul başlamadan okul kavramını tanıtmak, okulun ne demek olduğunu, nasıl bir şey olduğunu belki çocuğun diliyle, zihinsel yapısına uygun bir şekilde anlatmakla, onu hazırlamakla bu korkunun kısmen üstesinden gelinebilir. Çocuğunuza okuldan tekrar alacağınızın güvencesini verirseniz bir süre sonra bu korku da yerini güvenceye bırakacaktır. Çünkü çocuk orada temelde anne korkusu yaşar, onun tarafından terk edilecek olma korkusu yaşar. Aslında çocuğun temelde okulla ilgili bir problemi yoktur, anneyle ilgili bir problemi vardır. Dolayısıyla bu bakışı düzenlediğinizde çocuğun okula uyum sağlaması da yine kendi içinde normal olacaktır.”