Önceden haber vermişler!
Erzurum’da Pazar günü yaşanan provokasyon önceden basına haber verilmiş. İşte Pazar günü meydana gelecek olayların öncesini Usta gazeteci Mehmet Şener yazdı…
Erzurum Güncel- İşte o yazı... BDP, pimi çekilmiş bomba gibi… “Perşembenin gelişi çarşambadan belli” sözü, bir defa daha ne kadar yerli yerinde bir tespit olduğunu gösterdi. Geçen hafta gazete bürolarını arayan “meçhul kişiler”, Pazar gününü kasdederek, “BDP’lilerin mitinginde olaylar çıkacak ve PKK sempatizanları ellerinde örgüt bayraklarıyla Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyecek” demişlerdi. Bu bilgi muhtemelen polise ve istihbarat örgütlerine de ulaşmıştı. Çünkü PKK’lılar yürüyüşe geçtiklerinde, güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkmıştı. Ve en önemlisi de polis, son derece becerikli ve uyanıktı… Öyle ki, PKK’lıların tüm kışkırtıcı çabalarına rağmen, onların arzu ettiği ölçüde müdahele olmadı. Ne kimseye gaz sıkıldı, ne de birileri coplandı… Adamların amacı son derece açık: Yasadışı gösteri yapacaklar, hatta karşıt görüşe sahip insanlara saldıracaklar; bunun üzerine polis veya vatandaş galeyana gelip, sert müdahalede bulunacak. Plan bu… Fakat bu plan öylesine deşifre oldu ki artık kimse yutmuyor. Buna rağmen dün tekrar denediler ve kısmen de başarılı oldular! Cumhuriyet Caddesi’nde, ellerindeki örgüt bayraklarıyla yürüdüler ve PKK lehine slogan attılar; hatta Mahallebaşı’nda araçlara ve polislere taşlı saldırıda bulundular. BDP böyle yapmakla, aslında bindiği dalı kestiğini göremiyor. Demokrasi çerçevesinde kalıp politika yapsalar, bırakın Diyarbakır’ı filan Erzurum’da bile görüşlerini ya da taleplerini rahatlıkla dile getirebilirler. Kaldı ki, tüm provakasyonlara rağmen, şu ana kadar kimse ne yollarını kesti, ne de bir tacize uğradılar. BDP, kolay yol dururken zor olanı tercih ediyor ve haklı olduğu noktalarda bile geniş kitlelerin gözünde, Türkiye’yi geren bir parti konumuna geliyor. Dün şayet polis zamanında ve de olması gerektiği ölçüde önlem almamış olsaydı acaba nasıl bir sonuç doğardı? Öyle ya, şehrin göbeğinde bölücü örgüt lehine slogan atarak yürüyen kışkırtıcıları gören halk öfke seline kapılacak ve daha önce olduğu gibi -ki, son derece yanlış bir bakıştır- Mahallebaşı’na yürüyecekti. Nitekim öyle de oldu… Neyse ki, vaktinde alınan önlemler sayesinde, BDP’nin arzu ettiği o korkunç manzara vücut bulmadı. Daha önce defalarca yazdık, dilimiz döndüğünce televizyonlarda radyolarda anlatıp durduk: PKK Erzurum’u karıştırmak, Erzurum’da Türk-Kürt çatışması çıkarmak için, kimi taşeronlar eliyle ateş yakıp duruyor. En çok da MHP’lileri olayların içine çekmek istiyorlar ki, böylelikle ateşin alevi daha kavurucu olsun. Bereket bugüne kadar MHP bu tuzağa düşmedi; her defasında olayların kıyısından geçip gitti. Şimdi seçime tam bir hafta kala tekrar meydana çıktılar ve yeniden ateşin altına kütükler attılar. Zaten sinirler gergin, tansiyon yüksek… Bir kısım medyanın yazıp çizdikleri ortada: “MHP barajı geçemiyor” Böylesi bir atmosferde, tam da MHP’lilerin gözünün önünde PKK lehine slogan atılması, bombanın pimini çekmekten başka bir şey değildir. Gerçi dün öfkeye kapılıp Mahallebaşı’na yürümek isteyenlerin içinde, MHP’li de vardı, başka partilere mensup kişilerde… Yapılmak istenen son derece açık olmasına karşın, Erzurum gibi bir yerde PKK bayrağı açıp slogan atmak, doluyu tarlaya çağırmaktır. Bu ucuz oyunu tertipleyenler biliyor ki, bu kışkırtma karşısında hiçbir Erzurumlu sessiz kalıp sinmez… Sonra da çıkıp iki göz iki çeşme ağlayacaklar: “Biz demokrasi istiyoruz, seçime gitmek istiyoruz, haklarımızı meşru kanallardan savunmak istiyoruz ama bakın görün işte bize nasıl saldırdılar, bizi nasıl öldürmek istediler.” Herşey ayan beyan ortada… Kim saldırdı, kim tahrik etti, kim polislere taş attı? Tevil götürmeyecek kadar açık. Erzurum halkı bu olup bitenleri elbette analiz ediyor ve çirkin tezgahın farkında… BDP ne kadar yırtınırsa yırtınsın bu şehirde Türk-Kürt çatışması çıkmayacak. Çünkü bin yıllık müşterek tarih ve aynı kader bu çatışmaya izin vermez. Bu sebeple, BDP artık gerilimden medet ummaktan vazgeçip, yasal düzlemde herkes gibi özgürce siyaset yapmalı. Aksi halde BDP bu ülkenin partisi olamaz ve asla geniş kitleler tarafından kabul görmez.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.