1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Önder: Çözüm süreci yeniden başlama yolunda
Önder: Çözüm süreci yeniden başlama yolunda

Önder: Çözüm süreci yeniden başlama yolunda

Sırrı Süreyya Önder: Çözüm süreci yeniden başlama yolunda

A+A-

Erzurum Güncel- HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Büyük hayal kırıklıklarım var: Yitip giden canlara engel olamamak. Çatışmasız bir dönem yakalamışken, bunu iyi kötü iki buçuk yıl gibi bir zamana yayabilmişken, muhafaza edememiş olmak, başta kendimi sorumlu tutarak en büyük üzüntümdür” sözleriyle siyaseti bırakacağını duyurdu. Önder, çözüm sürecinin yeniden başlama yolunda olduğunu da söyledi: "Mevcut durum, devlet açısından sürdürülebilir değil. Kürtler açısından da kabul edilebilir değil."

BirGün gazetesinden Meltem Yılmaz'a konuşan , "Hiç hayal kırıklığınız var mı?" sorusuna, "Var tabii ki: Yitip giden canlara engel olamamak. İmralı heyetinde yer almam hasebiyle, barış için önemli bir inisiyatif üstlenmiştik. Öyle ki barışa elimizi uzatsak dokunacak kadar yakın olmuştuk ama bunu başaramadık. Çatışmasız bir dönem yakalamışken, bunu iyi kötü iki buçuk yıl gibi bir zamana yayabilmişken, muhafaza edememiş olmak, başta kendimi sorumlu tutarak en büyük üzüntümdür" şeklinde yanıt verdi.

 Abdulkadir Selvi'den çarpıcı Öcalan ve OHAL yazısı

EVET, AKTİF SİYASETTE SON DÖNEMİM

"Geçmişte kalmış gibi konuşuyorsunuz" sözü üzerine Önder, siyaseti bırakacağını açıkladı: "Evet, aktif siyasette son dönemim. Siyaseti sinemayla devam ettireceğim. Bitirdiğim üç senaryom var. Politik film alanında bu birikimle önemli üretimler yapabilmeyi ümit ediyorum."

MEVCUT DURUM, DEVLET VE HÜKÜMET AÇISINDAN SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

"Açılım sürecine ilişkin yeni sinyaller veriliyor. Abdulkadir Selvi’nin yazısı ile başlayan mesajlar söz konusu. Siz böyle bir ihtimal görüyor musunuz?" sorusuna ise, Sırrı Süreyya Önder şöyle yanıt verdi: "Bize yönelmiş herhangi bir adım yok. Peki bu laflar nereden çıkıyor? İşte bu çok önemli. Mevcut durum, devlet ve hükümet açısından sürdürülebilir değil. Kürtler açısından da kabul edilebilir değil. Hal böyle olunca bir toplumsal itiraz gelmemesi için sürekli bu laflar ortaya atılıyor. Bu işin bir boyutu. Ama şöyle de bir gerçeklik var: Ne zaman böyle söylenti ortaya çıkmışsa, o söylentinin çıkmış olması tam da o 'sürdürülemezlik'ten kaynaklandığı için, bunu bir müzakere ve diyalog süreci takip etmiş. Dolayısıyla biz  olarak sürekli tutumumuzu, tavrımızı tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde barış ve müzakereden yana kullandık. Bütün inisiyatiflerimizi de burada geliştirdik bugün de aynı noktadayız."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.