Onlar Erzurum'un hakkını arıyor!
ERZURUM Aksu vadisini yerle bir eden BORUSAN'a tepkiler çığ gibi büyüyor. Erzurumlu mağdurlar suskunluklarını sürdürürken, Türkiye'de on binler Erzurumlulun hakkını arıyor...
Erzurum Güncel- ERZURUM Aksu vadisini yerle bir eden BORUSAN sanata verdiği sözde önemi ne yazık ki YAŞAMA vermiyor. Suyumuzu, toprağımızı canlı yaşamını yok etmekte bir an olsun tereddüt etmiyor. Gitmeli ve görmelisiniz! Aksu Vadisinin ağaçları, çoskun Çoruh ve kırmızı benekli alabalık can çekişiyor. BORUSAN Aksu Vadisindeki talanını aralıksız sürdürmeye devam ediyor… Aksu vadisini yerle bir eden BORUSAN sanata verdiği sözde önemi ne yazık ki YAŞAMA vermiyor. Suyumuzu, toprağımızı canlı yaşamını yok etmekte bir an olsun tereddüt etmiyor. Gitmeli ve görmelisiniz! Aksu Vadisinin ağaçları, çoskun Çoruh ve kırmızı benekli alabalık can çekişiyor. BORUSAN Aksu Vadisindeki talanını aralıksız sürdürmeye devam ediyor… Bizler Coruh Aksu Vadisini HES ile yok etmeye çalışan BORUSAN'ın peşini bırakmiyoruz. BORUSAN vadiyi terk edene kadar, “Sanat ve Çevrenin Dostu, Sosyal Sorumluluk Sahibi, vs.” kisvesinin ardında vicdansizca ve israrla vadimizde yasami yok etmeyi surduren BORUSANI her ortamda desifre edeceğiz… Borusan Filarmoni Orkestrası 25 KASIM saat 20:00’de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde konser verirken, Aksu Vadisindeki öldürülen nesli tükenen alabalıkların, kesilen ağaçların, bölgenin coğrafyasını toptan değiştiren ve insanların mezarlarını bile yıkıp geçen iş makinelerinin fotoğraflarıyla BORUSAN’ın DOĞA KATLİAMINI disarida afise edeceğiz... Eylem, muzisyenlere degil Borusan'ın sanatı besleyen insana ve doğaya olan yıkımına karşı bir eylemdir. Bizler bütün bu sanata olan desteğin yikimla, canlilarin, derelerin, vadilerin, KULTURLERIN YOK EDILMESIYLE elde edildiğini dile getiriyoruz… Şirketin kapısına dayanacağımız günler ise çok yakın… Tarih: 25 Kasım 2010 Persembe 19:00 -21:00 Basin Aciklamasi Yer: Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Harbiye Buluşma noktası: 19:00’da, TRT İstanbul Radyosu önünde (Harbiye) http://www.facebook.com/pages/Coruh-Aksu-Vadisi/164079783621944 http://www.facebook.com/karadenizisyandadir “Onlar kuşların kelebeklerin kanat çırpışını, rüzgarla dans edisini, öldürdükleri balıkların nasıl su balesi yaptığını görmezler, kuruttukları derelerin çoşkun sesini duymazlar ve kuşların seslerini dinlemezler. Çünkü onlar sanatı kültürü sadece şehirlerde kapalı salonlarda yapılır sanırlar. Ancak bimeliyiz ki; boldorozlar vadiye indiklerinde, yaban hayvanlar öfkelendiğinde ve Aksulular isyan ettiğinde BORUSAN artık son konserini veriyor olucak!..” CORUH AKSU VADİSİ KORUMA PLATFORMU Bir Coruh Aksuludan… “Arkadaşlar bunlar bize çok çektirdiler... Aksu'yu delik deşik etmeleri yetmedi... Kevgiri bilir misiniz? Kevgire çevirdiler… Yolu genişletiyoruz diye mezarlıkları altüst ettiler, Kemikleri toplayıp dolgu malzemesi olarak kullandılar… Köylünün bağı, bahçesi, mahsulu balçıkla sıvandı. Suyla taşınan tünel inşaatı atıkları tarım yapılan tarla zeminlerinde kalın beton tabakaları oluşturdu. Mahsul daha ışığı göremeden kurudu… Tünellerden çıkan kimyasal atıkları borularla Aksu çayına akıttılar, Aksunun tam kalbine… Uyardık, tepki gösterdik. Balıklar zehirlenecek dedik, zehirlenip öldüler… Taş kırma makinesinin olduğu dönemde gökyüzü tozdan görünmüyordu, Nisanda çamur yağdı tepemize… Tünelden çıkardıkları hafriyatı vadi tabanına boşalttıkları gibi asırlık ceviz ağaçları kepçelerle köklediler… İnsaat artık bitmek üzere ama BORUSAN kabusu bir türlü bitmek bilmiyor… Şimdi de yüksek gerilim ile cebeleşiyoruz. Başımıza gerilim ağını örmeye başladılar bile… Biliyor musunuz Aksu'da çocuklar dinamit sesleri altında, kafalarında kaskla okula gidiyorlar…” Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olduğu için "Kamp yapanların ve vadi halkının yüksek sesle müzik dinlemesinin bile yasak olduğu”, zengin bir biyocesitlilige sahip bir sit alanı ve dünya ölçeğinde korunması gereken 305 Önemli Doğa Alanı'ndan (ÖDA) biri olan Coruh Aksu Vadisi, Çevre ve Orman Bakanlığının, yerel halkin doğa hakkını ve yasaları ihlal ederek 49 yıllıgina sattigi “Sanatın ve Çevrenin Dostu” oldugunu iddia eden BORUSAN tarafından dereleri ve tum canlilariyla birlikte yok ediliyor… Patlatilan dinamitlerle HES (Hidro elektrik santral) tünellerinden çıkan on binlerce ton moloz dere yatağına döküldü. Bu molozla önce dere yatağında herkesin ortak kullanımındaki ceviz, meyve ağaçları, meralar ve canlı yaşamı son buldu. Bunu kırmızı benekli alabalıkların ölümü izledi. Yasadışı yürüyen bu inşaatlar bitmedikçe sıra diğer canlılara ve bize gelecek. Santraller bittiğinde suyumuz yatağından özgürce akmak yerine kilometrelerce uzunluğundaki tünellerle başka yerlere taşınacak. HES’in 15-20 senelik ömrü bittiginde ise derelerden geriye bataklik kalacak. Bu da buradaki insan yaşamıyla birlikte boz ayıdan vaşağa, yaban horozundan dağ keçisine diğer tüm canlıların da yok olması anlamına geliyor...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.