Erzurum Güncel- Dr. Beşer, orta kulak iltihabından korunmak için yapılması gerekenler konusunda da ebeveynlere önemli tavsiyeler verdi.

Kulak zarının arkasında yani orta kulakta oluşan enfeksiyonlar, her yaşta ortaya çıkabileceği gibi genellikle çocukluk-bebeklik çağında daha sık görülüyor.

Özel Esentepe Hastanesi K.B.B. Bölümü'nden Op. Dr. Mehmet Beşer, özellikle, büyümekte olan çocukların %50’den fazlasında (özellikle 3 yaşından önceki dönemde), en az bir defa orta kulak enfeksiyonu görüldüğünü belirtti.

Çocuklarda soğuk algınlığı ya da grip gibi hastalıkları takip eden bir-iki günde bu enfeksiyonun ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Beşer, çocuklarda genellikle 3 şekilde seyir gösteren orta kulak enfeksiyonu gözlendiğini kaydetti.

Dr. Beşer, bu enfeksiyonların orta kulakta hızlı gelişen geçici enfeksiyonlar, sürekli nükseden/tekrar eden enfeksiyonlar ve orta kulakta tedaviye dirençli yapışkan, genellikle ağrısız sıvının birikimi şeklinde görüldüğünü ifade etti.

İlk muayenenin ardından tanı konabilir

İlk muayene sonrası tanının konabildiğini belirten Op. Dr. Mehmet Beşer; “Otoskopik muayene ile kulak zarını inceliyoruz. Orta kulak iltihabının tipine göre değişen belirtiler görülür. Bakteri sonucu oluşmuş iltihap varsa, kulak zarı kızarmış ve şişmiştir. Kulak zarı, bazı vakalarda deliktir ve akıntı görülebilir. Bakterinin neden olmadığı, östaki borusunun tıkanması sonucu oluşan iltihapta zar, içe doğru çökmüş bir haldedir. O şekilde tanıyı koyabiliyoruz” dedi.

Bunlara dikkat!

Op. Dr. Mehmet Beşer, bebeklerin anne sütüyle beslendiği andaki pozisyonu, biberonla beslenmeye göre hastalığı önlemede daha etkin olduğunu ve yapılan araştırmalarda, oturarak beslenen bebeklerin, orta kulak iltihabına daha az yakalandığı sonucunu da paylaştı.

Çocukları sigara dumanından korumanın da riski azaltmak için uygun bir yöntem olduğunu belirten Beşer, çocukları mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak tutmanın, üst solunum yolu enfeksiyonlarını ve dolaylı olarak da orta kulak iltihabı gelişme riskini azaltacağını eklerken, anne sütündeki maddelerin bağışıklık sağlayarak, hastalığa yakalanma riskini azalttığının da unutulmaması gerektiğini söyledi.