ÖYMlerle ilgili hiçbir çalışma yok!
Başbakan Yardımcısı, son günlerde tartışılan özel yetkili mahkemeler konusunda hükümetin bir çalışmasının olmadığını açıkladı. Arınç, CMKnın 250. maddesiyle ilgili olarak medyada yer alan açıklamaların kişisel görüş olduğunu söyledi
Erzurum Güncel- Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç toplantı hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıda Adalet Bakanı Sadullah Erginin, insan hakları ve basın ifade özgürlüğü bağlamında Türk Ceza Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hakkında bilgi sunduğunu belirten Arınç, şunları söyledi: Bu kamuoyunda ve basında 4. Yargı Paketi olarak bilinen konuları kapsamaktadır. AİHMnin ülkemiz aleyhine verdiği ihlal kararlarının önlenmesi amacıyla ifade özgürlüğü ve insan hakları alanında standartların yükseltilmesi için TCK ve diğer kanunlarda yapılacak düzenlemeye ilişkindir. Bu konuda görüşmeler yapıldı ve bakan arkadaşlarımızın imzasına sunuldu. Arınç, 4. Yargı Paketinde, özel yetkili mahkemelerin yetkilerinin sınırlandırılması ile ilgili bir düzenlemenin olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi: Hiçbir husus yer almıyor 4. Yargı Paketi dediğimiz konu görüşüldü. Bazı konularda daha çok katkı yapılması hususunda arkadaşlarımızın teklifleri ve tavsiyeleri oldu. Onların ikmalini takiben TBMMye gönderilecek. O yüzden içeriği hakkında size detaylı bilgi vermeyeceğim ama AİHMnin Türkiye aleyhine verdiği kararların önlenmesine yönelik, aynı zamanda insan hakları alanındaki standartlarımızı yükseltme amaçlıdır. Sizin sorduğunuz özel hususla ilgili olarak 4. Yargı Paketi içerisinde hiçbir husus yer almamaktadır. Yani özel yetkili mahkemeler, CMKnın 250, 251 ve 252. maddelerine yönelik 4. Yargı Paketi içerisinde hiçbir husus yer almamaktadır. Arınç, Özel yetkili mahkemeler konusunda herhangi bir değişiklik düşünülüyor mu? sorusuna ise Hiç konuşmadık. Zaten medyada, basında görüşlerini ifade edenler kendi kişisel düşüncelerini ifade ediyorlar. Sayın Başbakanımızın da, bazı bakan arkadaşlarımızın da kişisel görüşlerini ifade ettiklerini biliyoruz. Ama 250, 251 ve 252. maddelerle ilgili olarak bunları değiştiren, bunları sınırlandıran, bunların faaliyet alanlarına giren bir düzenleme şu anda taslak olarak da tasarı olarak da yok yanıtını verdi. Bu, basına sansür olarak nasıl algılanır? Arınç, bir gazetecinin, 3. Yargı Paketine eklenen bir maddeyle ses kayıtlarını yayınlayan medya kuruluşlarına 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Basına sansür olarak yorumlanan bu düzenlemeyle ilgili bir değişiklik söz konusu mu? sorusu üzerine şunları aktardı: Bugün görüşülmedi ama ben konuyu yakından biliyorum. Çünkü seçimden önce bahsettiğiniz konu TCKda değişiklik konusu olarak gelmişti. Adalet Komisyonunda ben temsil etmiştim ve komisyondan geçmişti. Orada iki farklı düzenleme vardı; birincisi kişilik haklarının ihlali, gizliliğin ihlali konusunda Ceza Kanunu maddelerinin cezalarının artırılması. Yine adli görevi etkilemeye teşebbüs ve soruşturmanın gizliliğini ihlal gibi suçlarda da cezaların indirime tabi tutulması. Seçim ilan edildiği için onu Mart ayında Mecliste görüşmek mümkün olmamıştı. 3. Yargı Paketinde bazı suçların cezalarını indiren ve suçun unsurlarını daha da netleştiren bir madde var. Bazı maddelerde de özel hayatın gizliliğini ihlal etme konusundaki maddelerde cezayı ağırlaştırma var. Bu yeni bir olay değil. Bu, basına sansür olarak nasıl algılanır onu da bilmiyorum. Çünkü herkesin özel hayatı çok önemlidir, kutsaldır ve bütün kanunlarda da özel hayatın gizliliğinin korunması amaçlanmıştır ama henüz bildiğiniz gibi Genel Kurulda görüşülüp yasalaşmadı. Sadece komisyondan geçtiğini veya geçmek üzere olduğunu biliyorum. Çünkü çok maddeli bir kanun tasarısıydı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.