Oyunculuğa tutkuluyum!
Erzurum Devlet Tiyatrosu Oyuncusu Eylem Yıldız, sevenleriyle yeniden TV'de buluştu. Televizyon izleyicisinin ‘Asmalı Konak’tan tanıdığı Eylem Yıldız, ‘İki Yaka Bir İsmail’in Filiz’i olarak karşımıza çıktı.
Erzurum Güncel-
Oyunculukta tutkulu olduğunu söyleyen Yıldız, “Mesleğe olan bağımı unuttuğum, oyunculuktan koptuğum zamanlar oldu. Ama Erdal özyağcılar beni tetikledi” diyor...
Bunca zaman nerelerdeydiniz?
Ağırlıklı olarak tiyatro yaptım. İki yıl önce ‘çakıl Taşları’nda oynadım ama çok göz önünde, uzun soluklu olmadı.
‘Asmalı Konak’ın önüne geçen olmadı herhalde.
‘Asmalı Konak’, 31 reyting 80 share aldı. Tüm zamanların en çok izlenen televizyon dizisi oldu. Hiçbir proje, onun rekorunu kıramadı. Türkiye için çok önemli bir iş. Dizi sektörünün oluşmasında çok büyük bir etken. Fenomendi gerçekten. Geniş kitlelere beni tanıtan bir iş oldu.
Diziden sonra popülerliğinizin azalması sizi nasıl etkiledi?
‘Asmalı Konak’ın son bölümlerinde çelik korumalarla gidiyorduk sete. Kendini Madonna gibi hissediyorsun. Konağın önünde binlerce insan... 15 dakikada bir yapımcı birimizi balkona çıkartıyordu, halkı selamlıyorduk. Hemen arkasından Erzurum ve Anadolu... Hayatımdaki çok ciddi kırılma noktaları oldu. Ama bu beni çok eğitti. Sürekli tanınıyor olmak çok zor bir şey. Ben çok şöhretle yaşayan birisi değilim.
“Bütün Doğu’yu dolaştım”
Erzurum’da hayat nasıl geçiyor? Erzurum Devlet Tiyatrosu’nda rol alıyorum. Yakında İstanbul’a tayin olacağım. İlk yıllarda bir evim vardı, sonra otelde yaşamaya başladım. Son yıllarda hayatım otellerde geçti. Hatta oteldeki anılarımı kitaplaştırmayı bile düşünüyorum. Bütün Doğu’yu dolaştım. Benim için ilginç bir deneyim oldu. Bir kere Türkiye’nin gerçek profilini görüyorsunuz. çok beslendim. Edindiğim tecrübeler, meslek hayatımda da yavaş yavaş kendini gösterecektir.
Tiyatro olan tutkunuz nasıl ve ne zaman başladı? Ben çok erken karar verdim oyunculuğa, 17 yaşında konservatuara girdim. Ankara Devlet Konservatuarı mezunuyum. Türkiye’nin ilk konservatuarı ve Devlet Tiyatrosu’na çok fazla oyuncu yetiştiriyor. Orada eğitim alınca ister istemez, ilk yapmak istediğim şey Devlet Tiyatrosu’na girmek oldu. Hep bir televizyon kariyerim de oldu ama. İkisi aynı anda gitti.
“Büyük hayal kırıklığım yok”
Yeni diziniz ‘İki Yaka Bir İsmail’in çekimleri nedeniyle de sürekli seyahat halindesiniz... ömrüm havaalanlarında, uçaklarda geçiyor. İki yıla yakın Kapadokya’da kalmıştım, şimdi Ayvalık... Sete ara verdik. İnsanlar yaz projesi olarak anladı ama ‘İki Yaka Bir İsmail’, yaz işi değil. Ağustos itibarıyla çekimlerimiz başlayacak.
Oynadığınız Filiz nasıl bir kadın?
çok fazla arka arkaya genç kız rolleri oynadım. Bu sefer kendinden yaşça büyük kocası ve beş yaşında bir oğlu olan bir kadını oynuyorum. Biriktirdiğim birçok şeyi ortaya koyabileceğim bir rol. Filiz’i çok seviyorum. Aslında büyük hayalleri varmış ama kasaba koşulları... Biraz modern ve dışa dönük bir karakter. çok renkli.
Siz hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirebildiniz?
Kısmen. çok erken yaşlarda oyuncu olmak istedim ve oyunculuk okudum. Belki çok az sinema filmim var ama az da olsa yaptığım bütün işler tatmin etti. çok büyük bir hayal kırıklığım yok.
“Bu dizi benim için Erdal özyağcılar demek”
Dizide Erdal özyağcılar’la karşılıklı oynuyorsunuz. Bu sizin için ne ifade ediyor? Erdal Ağabey’le çalışmak çok keyifli, ondan çok şey öğreniyoruz gerçekten. Her şeyden önce çok tutkulu bir oyuncu. Onun kuşağından, o yaşta hâlâ bu kadar tutkuyla işini yapan birini bulmak... Kendini bu işe adamış. İnsanı heyecanlandıran, yükseğe çeken bir oyuncu. O yüzden de bu dizi, her şeyden önce Erdal özyağcılar demek benim için. Sadece onunla aynı atmosferi solumak bile insana çok şey katıyor.
Siz de oyunculukta Erdal özyağcılar kadar tutkulu musunuz? Ben de elbette çok tutkuluyum. Ama mesleğe olan bağımı zaman zaman unuttuğum oldu. Dönem dönem oyunculuktan koptuğum zamanlar oldu. Bir dönem gerçekten “Oyuncu olmayı istiyor muyum?” gibi sorular sordum kendime. Ama bu çok doğal bir şey. çok uçta bir iş yapıyoruz. Aslında hayatını her zaman oyun oynamak üzerine kurmak zorundasın. Hayatın gerçekleriyle, oyun kurma durumunu dengede tutabilmek lazım. Bazen çok kaptırabilirsin. Ama şimdi çok rahatladığım bir dönemdeyim. 34 yaşındayım, mesleği tam olarak algılamış durumdayım. Taşların yerine oturduğu bir
dönem. Erdal Ağabey de beni tetikledi gerçekten.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.