1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Özal'ın katilini açıkladı!
Özal'ın katilini açıkladı!

Özal'ın katilini açıkladı!

İşte o isim...

A+A-

Gazete Güncel-İşte Köşk’e gelen esrarengiz notta yazanlar... Merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın ölümüyle ilgili ifade veren eşi Semra Hanım’ın, Köşk’e gelen esrarengiz notu da savcıya ilettiği ortaya çıktı... Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün tek sanık olduğu 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili açılan davada, müşteki olan Semra Özal’ın 3 sayfa verdiği ifadenin ayrıntılarına ulaşıldı. Semra Özal’ın, 18 Haziran 1988’de Anavatan Partisi’nin 2. Olağan Kongresin’de Özal’ın konuşma yaptığı sırada Kartal Demirağ tarafından düzenlenen suikastın ayrıntılarını anlattığı ifade şöyle: Öldükten 5 yıl sonra “Eşim öldükten 5 yıl sonra İstanbul’da oturduğum evime, benim bulunmadığım bir sırada bir şahıs gelmiş ve şu notu bırakmış: “Turgut Özal’ı öldürdüler, katili Azerbaycan’da. İsmi Hasan Alioğlu’dur.” Bu olay DDK raporunda, “1997-1998 arasında Semra Özal’ın evde olmadığı bir sırada, 34 TC 245 plakalı bir araçla gelen Azeri uyruklu şahsın, üzerinde “Turgut Özal’ı öldürdüler, katili Azerbaycan’da, ismi Hasan Alioğlu (Hasan Ali Og, glikonorinaid ilaç, ERCİYES OTEL, Beyazıt, Şehriyar Purnovruz, 517 91 85” ifadelerinin bulunduğu notu bıraktığı” şeklinde yer almıştı. ‘Bir ses duydum, yerdeydi’ Semra Özal, eşinin öldüğü günü de detaylarıyla anlattı: “Sabah 8.30 gibi kalktı, ben kahvaltı hazırlamıştım. Eşim duş aldı ve tıraş oldu, birlikte kahvaltı yapmak için yatak odasından çıktık. Salon ile yatak arasındaki hol de yürüyüş bandı, spor aletleri vardı. Oradan geçerken “Bugün spor yapmayacağım. Zaten duş aldım terlemeyeyim” dedi. Arkamdan geliyordu. Bir anda bir ses duydum dönüp baktığımda eşim yüzükoyun yatıyordu. Yüzünü çevirdiğimde ağzından beyaz bir şey akıyordu.” ‘Kimse otopsiyi sormadı’ “Doktor ambulans diye bağırdım. Bu sırada deniz yaver ve birkaç kişi eşimin koluna girip dışarı çıkardılar. Ambulans diye ABD’lilerin Cevdet Sunay’a hibe edilen hasta nakil aracına konuldu. Köşk’ün ambulansını sordum ‘aküsü yok’ dediler. Telsiz konuşmalarında eşimi GATA’ya götürdüklerini söylediler, sonra Hacettepe dediler. Ben de Hacettepe’ye gittim. Doktorlar önce uğraştıklarını daha sonra tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini söylediler. Eşimin ölümünden sonra kimse ‘otopsi yapalım mı?’ diye sormadı.” ‘Kurşun mikrofona çarpmasa’ Semra Özal’ın ifadesinde, suikasta ilişkin çarpıcı detaylar da var: “Eşim kürsüde kaçakçılık ile ilgili sözler söylediği sırada iki el silah sesi geldi ve kurşunlardan biri sağ elinin işaret ve başparmağı arasından geçti. Diğer kurşun ise mikrofonun demir kısmına çarptı. Şayet çarpmasaydı direkt eşimin kalp bölgesine isabet edecekti. Kurşunlar geldikten sonra hemen yere çöktü. Ben de hemen üzerine eğildim. Korkunç bir kan akıyordu.” ‘Demirağ’a ilaç verelim, konuşur’ İfadesinde Semra Özal, Demirağ’ın yakalanmasını da anlattı: “Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’dı. Güneş Taner orada, ‘Ben Amerikan sefaretinden bir ilaç getirdim. Bu ilaç şahsa verildiğinde 24 saat içinde her şeyi konuşuyormuş, bundan verelim’ dedi. Ancak Mehmet Ağar kabul etmedi ve ‘biz konuşturacağız’ dedi. Ancak bir gün sonra bize Demirağ’ın konuşmadığını söylediler. Olaydan sonra eşim bu olayın arka planını öğrenmek için çok çaba sarf etti. Olaydan bir süre sonra Demirağ’ın arkasındaki güçleri söyledi ancak isim olarak bana belirtmedi.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.