Erzurum Güncel-  Erzurum’da futbol camiasının tanınmış isimlerinden biri olan ve yıllarca Palandökenspor’da top koşturduğu için ‘Palandökenli Kemal’ olarak bilinen Kemal Sivrikaya, geçtiğimiz günlerde rahmetli olmuştu. Balıkesir Üniversitesi’nde öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Ahmet Haktan Sivrikaya, babasının hayatını kaleme aldı.

Nurullah PALA/PUSULA

74 Yaşında hayatını kaybeden Palandökenspor’un unutulmaz futbolcularından Kemal Sevrikaya’nın hayatını yazan oğlu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Haktan Sivrikaya,  Sivrikaya’nın tüm yönlerini ele aldı.

Erzurum’da aktif spor hayatını bıraktıktan sonra çocukları Haluk, Haktan ve İbrahim Sivrikaya’yı spora yönlendiren ve onları futbol oynamasını sağlayan Kemal Sivrikaya, 7’den 70’e amatör futbol dünyasında tanınan bir isimdi. ‘Palandökenli Kemal’ olarak ünlenen Kemal Sivrikaya geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti. Balıkesir Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Ahmet Haktan Sivrikaya, babası Kemal Sevrikaya’yı kaleme aldı. İşte Haktan Sivrikaya’nın babası ile ilgili sizlerin de dikkatini çekecek o yazı.

1945 yılında Trabzon’un Akçaabat ilçesinde altı kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Adını Kemal koydular. Bir ablası dört tane de abisi vardı. En büyükleri ablasıydı. Ailesi çiftçiydi. Annesi ve babası yaşlı olduğu için kendisini en büyük abisinin eşi büyüttü. İlkokulu ve ortaokulu Trabzon’da okudu. Kemal zeki ve sportmen bir çocuktu. İlkokul ve ortaokulda Beden Eğitimi öğretmeninin hemen ilgisini çekti. Okulun futbol, voleybol takımlarında oynadı. Aynı zamanda atletizm branşında yarışmalara katılıyordu. Milli bayramlarda ve resmi törenlerde ön sırada yer alan bir öğrenciydi. Beden eğitimi dersinin yanı sıra Matematik ve İngilizce derslerinde de başarılı bir öğrenciydi.   Ayrıca Akçaabat Sebat Spor da futbol oynamaktaydı.

Kemal ortaokul yıllarında Erzurum’u görmeden Palandöken dağında kavalımın sesi var türküsünü severek dinlerdi. Ama kaderin onu Erzurum’a götüreceğini nerden bilebilirdi.

Kemal Lise birinci sınıfı Trabzon Lisesinde okudu. Yine lise yıllarında da aktif olarak spor yaptı. Lise birinci sınıf bitikten sonra Sağlık Koleji sınavlarına girdi. Erzurum Sağlık Kolejini kazandı. İlk defa memleketinden dışarı çıkıyordu. Efendi, sessiz ve sakin bir kişiliğe sahipti. Yakışıklı ve uzun boyluydu. Efendiliği ve sporcu kimliği ile kısa sürede okulda tanınan bir öğrenci oldu. Okul arkadaşları ve hocaları onu çok sevdiler ve çabucak kaynaştılar.

Kemal ve arkadaşları kantinde otururken üst sınıftan birkaç kız öğrenci de sobanın etrafında ısınıyorlardı. Kemal büyük aşkını ilk kez burada gördü. Hemen arkadaşlarına dönerek; uzun saçlı esmer olana kimse bakmasın dedi.

Adı Ayla idi. Ayla esmer, uzun saçlı, karakaşlı, kara gözlü bir Erzurum güzeliydi. Ayla hanımefendi ve çalışkan bir öğrenciydi. Ayla okul birincisiydi aynı zamanda okulun tiyatro kulübünde ve halk oyunları ekibinde yer alıyordu. Ayrıca sesinin güzelliği ile de okulda tanınan bir öğrenciydi.

Kemal ile Ayla tanıştılar. Kısa bir süre okul arkadaşlığı yaptıktan sonra bir gün Kemal Ayla’ya elini uzatır. Ve benimle var mısın? Diye sorar. Ayla’da bu teklifi karşılıksız bırakmaz. Kemal sevdi mi tam severdi. Kemal Ayla’nın elini 53 sene boyunca hiç bırakmadı. Artık okulda herkes Kemal ile Ayla’nın birbirlerine olan aşkını ve sevgisini bilirlerdi. Birbirlerine o kadar yakışıyorlardı ki okul hocaları bile onların bu saf ve temiz sevgilerine ses çıkarmıyorlardı.

Kemal yine okulun voleybol takımında oynuyordu. Erzurum Palandöken sporda futbol ve uzun yıllar voleybol oynadı. Ayla ise onu izlemeye giderdi. Yıllar geçer, okul biter. Kemal ile Ayla evlenir. İlk görev yerleri Bingöl’dür. Kemal sağlık memuru Ayla hemşire olarak göreve başlamışlardır. Daha sonra tayinleri Erzurum’a çıkar. Kemal ile Ayla’nın 3 erkek çocuğu olur. Ayla’nın ailesi Kemal’i çok sever. Kemal’de Ayla’nın anne ve babasını kendi ailesi gibi sever. Kemal artık Erzurumludur.

Kemal çocuklarını da kendisi gibi sporcu olarak yetiştirmiştir. Çocuklarına küçük yaşta spor kültürünü aşılamıştır. Çocuklarının ellerinden tutarak onları futbol okuluna yazdırmıştır. Bazı aileler çocuklarına futbol oynadığı için kızarken Kemal kendi çocukları ile mahallede futbol oynamaktadır. Çocuklarının hiçbir antrenman ve müsabakasını kaçırmaz. Her gün her an onlarla beraberdir. Onlara hem arkadaş hem de baba olur. Her üç çocuğunu da hem okutur hem de futbol oynamalarını sağlar. Yıllar sonra Ayla’nın anne ve babası hakkın rahmetine kavuşur. Ayla artık çalışamaz ve emekli olur.

Kemal ile Ayla’nın çocukları büyümüştür. Trabzon’da üniversiteyi kazanmıştır. Kemal de hem çocuklarını okutmak için hem de memleket hasreti sebebiyle Trabzon’a tayin istemiştir. Ayla bu karara pek sevinmez. Yine de Trabzon’a taşınırlar. Trabzon’da 3 yıl kalırlar. Fakat Kemal mutsuzdur. Çünkü Trabzon’da ailesinden ve doğup büyüdüğü memleketinden beklediği ilgi ve alakayı göremez. Bir gün ailesini başına toplar ve şunu söyler. “Ben Erzurumluymuşum” der ve tası tarağı toplar tekrar memleketi olan Erzurum’a yerleşir. Erzurum’da Kemal’i tekrar bırakmamasına kucaklar. Erzurum’da emekliye ayrılır. Artık bütün vaktini eşine, çocuklarına ve evinin bahçesindeki meyve ağaçlarına ayırır.

Ayla ile 53 sene evli kalır. Kemal yarım asır Ayla’nın gözlerine ilk gün ki gibi sevgi ile bakar. Kemal örnek bir aile reisi, centilmen bir sporcu, çocuklarına çok güzel bir baba, arkadaşlarına ve dostlarına vefalı birisi olmuştur. Kemal dürüst ve temiz bir hayat yaşamıştır. Tüm Erzurum halkı buna şahittir. Karıncayı bile incitmemiştir. Çocukla çocuk büyükle büyük olmuştur.

Palandökenli Kemal 12 Temmuz 2019’da Cuma günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bu kirli dünyaya temiz gelmiş, temiz yaşamış ve tertemiz ruhunu teslim etmiştir. Arkasını her zaman güvendiği Erzurum’a, yüzünü de en sevdiği türküsündeki Palandöken Dağına vererek son uykusuna yatmıştır. Arkasında çocuklarına onurlu bir isim bırakmıştır.

Arkadaşları kendisine Palandökenli Laz Kemal derlerdi ancak o hiçbir zaman Trabzonlu olmamıştır. Kemal Erzurum damadıdır. Erzurumludur ve Palandökenli Kemal olarak kalacaktır. Çocuklarını da Erzurum kültürü ile yetişirmiştir. Çocukları da Erzurumlu olmaktan gurur duymaktadırlar.

Babamızın vefatından dolayı cenazemize katılan ve katılamayan, telefon ile arayan, sosyal medya ile başsağlığı dileyen, acımızı paylaşan, bizleri yalnız bırakmayan başta Erzurumlu hemşerilerimize, spor camiasına, sağlık çalışanlarına, akrabalarımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

Mekanın cennet olsun. Hakkını helal et babam.

Tüm Erzurum’un ve spor camiasının başı sağ olsun.

Doç. Dr. Ahmet Haktan Sivrikaya