Bu analizi AK Parti, “Biz kazandık ne diye okuyacağız” diye okumazsa, Muhalefet de “Biz zaten kaybettik, bize ne analizden” diye okumazsa… Her iki taraf da kendine yazık etmiş olur…

Seçim sonuçlarına dair yazılacak çok şey var…

Hazır önümüzde de ikinci tura iki hafta varken biraz tahlil yapalım.

Türkiye geneline dair dün bir şeyler yazıp çizdik, peki seçimin Erzurum sonucu bize ne anlatıyor?

Öyle ya…

Kazananlar ve kaybedenler var.

Soru şu: AK Parti Erzurum’un 16 ilçesinde birinci gelirken neden 4 ilçede ikinci oldu?

Hoş her yerde birinci olacak diye bir kural yok ama, niye Erzurum’un geneli AK Parti derken yalnızca 4 ilçe frene bastı?

Aklıselim değerlendirmelere ihtiyaç var.

HDP, Türkiye’nin bölünüp parçalanmasını savunduğu, ülkenin federasyonlara ayrılmasını ve Apo’nun derhal salıverilmesi gerektiğini savunduğu için mi bu dört ilçede birinci oldu, yoksa Erzurumlu Kürt seçmen bir şeylere itiraz etmesinin dikkate alınmamasına mı itiraz etti?

Kuzey ilçelerde de durum muğlak…

Misal; Oltu AK Parti’yi birinci yapıyor ama “tam desteğimle arkandayım” demiyor.

O halde tek tek ilerleyelim.

Bu seçimde Erzurum seçmeni kime ne dedi?

***

Önce HDP…

    Herkesin bildiği bir gerçektir.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, son üç dört yıldan beri belediye olarak Hınıs’a, Tekman’a, Karayazı’ya, Karaçoban’a çok ciddi hizmetler götürdü, özellikle altyapı alanında kalıcı işlere imza attı.

Yanlış mı yaptı?

Asla… Olması gereken buydu, Sekmen de gereğini yaptı.

Zira söz konusu bu ilçeler vaktiyle ihmal edilmiş yerlerdi.

Buna rağmen bu ilçelerimizdeki seçmenlerin siyasi tercihleri HDP’den yana oldu.

Saygı duymakla beraber analiz edilmeli…

Niye?

Biliyoruz ki, güney ilçelerimizdeki seçmen, yalnızca fotoğrafını gördüğü ancak kendisini asla tanımadığı HDP adayı Meral Danış Beştaş’ı milletvekili seçti.

Demek oluyor ki, ya AK Parti kendisini bu ilçelerde çok iyi anlatamadı ya da HDP çok daha inandırıcı oldu.

AK Parti’nin yapması gereken şudur:

“Biz size bunca hizmet ettik ama siz yine de HDP’yi tercih ettiniz” demeden…

Kürt seçmeni kucaklayıp sevgiyle yaklaşmalıdır.

En önemlisi de iradesine saygı duymalıdır.

Önceki seçimlerde bu ilçelerimizde terör örgütü PKK’nın halk üzerinde ciddi bir tehdidi vardı bu yüzden de seçmen istemese de terör örgütünün istikametinde oy kullanıyordu.

Şimdi?

Terör bu bölgeden temizlendi ve terör örgütü kimse üzerinde artık bir tehdit ve korku unsuru değil.

Peki buna rağmen niye Kürt seçmen ısrarla HDP dedi?

Yargılayıp dışlamak yerine anlamaya çalışmak lazım…

Sorun nerede?

***

Bağımsız aday İslam Yıldırım…

Bu ismi herkes bir kenara not etmeli…

Erzurum’un siyasi geleceğinde önde giden biri olacak…

Partiler küstürdüğü için o da tuttu bağımsız aday oldu.

Yusuf Yıldırım’ın oğlu… Vaktiyle babası belediye başkanlığı yapmıştı.

İslam Yıldırım, Erzurum’da deve dişi gibi partileri saf dışı bırakarak 13 binden fazla oy aldı, bağımsız aday olarak…

Resmen şapka çıkarılacak bir başarıdır.

Düşünün ki, İslam Yıldırım bağımsız aday olmayıp MHP saflarında yer alsaydı, bugün MHP’nin Erzurum’dan iki milletvekili olacaktı.

İslam Yıldırım, tarım ve hayvancılık yapan ve bu sektördeki insanlara başkanlık eden biri…

Özellikle Ova’da ciddi bir hatırı olmalı ki, çoğu partiden tek başına fazla oy aldı.

Tamam; kazanma şansı en başından beri yoktu da…

Yine de fark yaratmayı ve adını siyasi ajandaya yazdırmayı başardı.

***

İYİ Parti aslında fena bir oy almadı; kırk binin üzerinde oy çıktı. Buna rağmen vekil çıkaramadı; çünkü en yakın rakibi 42 bin civarında oy aldı.

İYİ Parti, ülke genelinde olduğu gibi Erzurum’da da sağ seçmenden resmen veto yedi.

Aşırı Kemalcı genel başkan Meral Akşener, oturmasını ya da kalkmasını bir türlü beceremediği için partisini duvara toslattı.

Anlaşılan o ki, ülkenin yakın siyaset hayatında artık İYİ Parti diye bir parti olmayacağı gibi Meral Hanım da evde örgü örecek, torun bakacak…

Çünkü milliyetçilerin adresi bir kere daha netleşti ki: MHP…

Diğer adaylarını bilmem; lakin İYİ Parti’nin Erzurum’daki liste başı Zekai Kaya; adamakıllı çalıştı, partisini savundu, kazanmak için koşturdu…

Olmadı, az bir farkla da olsa vekil seçilemedi işte…

Öyle zannediyorum ki, bu seçimle birlikte İYİ Parti’nin Erzurum serüveni böylelikle nihayet bulmuş olacak.

***

Bazıları yanlış hesap yaptı. O hesap da sandıktan dondu işte: MHP’nin yerine İYİ Parti’yi konuşlandırmak…

Olmazdı, olmadı da işte…

İYİ Parti bir tepkinin bir itirazın ve bir sitemin tezahürü… Yani İYİ Parti tabandan fışkıran bir heyecanın, yemyeşil bir ümidin ve nurlu şafağın habercisi ya da adresi değil, hiçbir zaman da olmadı.

Bu yüzden de Erzurum’da MHP’nin yerine İYİ Parti’yi monte etmeye çalışanlar yanıldılar.

Yanıldılar, çünkü MHP ülke genelinde olduğu gibi Erzurum’da da hiçbir amblemin altına gizlenecek bir parti değildir.

Devlet Bahçeli, her şeye ve her türlü oyuna rağmen partisi MHP’yi yine zafere eriştirdi.

Erzurum’da Kamil Aydın zaten kazanacaktı, kazandı ama ikinci vekil de az farkla kaçtı.

Genç bir il başkanı Adem Yurdagül, tam inanmış bir siyasetçi ve dava adamı…

Hiçbir zaman yılmadı, yese kapılmadı ve küsmedi…

MHP’yi bayrak bayrak her yerde dalgalandırdı.

Musa kardeşim bile seçilmeyeceğini adı gibi bildiği halde sanki de seçilmiş gibi partisi için varını yoğunu ortaya koydu.

Anketçileri demiyorum. Onlar bile isteye her seçimde MHP’yi sandığın dibine gömmeye yeminliler.

Olsun millet var ya, işte o millet MHP’yi baş tacı ediyor mu etmiyor mu siz ona bakın asıl…

***

Kemal Kılıçdaroğlu ne kendisini ne de partisini zafere ulaştıramadı belki ama masanın ne kadar etkisiz elamanı varsa tamamına altın tepside Meclis sundu!

Düşünebiliyor musunuz ülke genelinde elli yüz bin oy dahi alamayan Gültekin’in partisi galiba üç milletvekili çıkardı!

Aynı şekilde hocaların hocası Ahmet Hoca, ekonominin dahi çocuğu Babacan ve sözde muhafazakar Temel amca…

Tamamı siyaseten mevta oldular.

Adamları Meclis’e girmesine girdiler de kendileri oyun dışı kaldılar.

Zahir, bundan böyle masada oturup siyasi hatıralarını anlatırlar birbirlerine…

Gördüğüm kadarıyla Erzurum’da ne kadar FETÖ’cü ve FETÖ artığı varsa tekmili birden Ali’ye saldırıyorlar.

Madem bir numaran yoktu niye bizi hayallere kaptırdın?

Yazık oldu, herifçioğullarına…

Yurtdışından dönmek için aldıkları uçak biletleri ellerinde patladı.

Neyse ki telefon ettiklerinde bir abileri Meclis’te var artık: Sadullah Ergin…

Üzerinde pek durulmadı, lakin 14 Mayıs’ın asıl kaybedeni gerçek anlamda FETÖ ve PKK oldu.

Bundan sonra FETÖ ne kaset hazırlarsa hazırlasın hikaye…

Üstelik Kılıçdaroğlu’nun da siyasi ıskatına oturdular.

***

Hani Muharrem İnce, Tayyip Bey için “Adam kazandı” demişti ya…

Biz de bu seçim için aynı cümleyi Fatih Erbakan için kullanmalıyız.

Baksanıza Yeniden Refah Partisi Erzurum’da 21 bin civarında bir oy alarak adam akıllı bir çıkış yaptı.

Büyük Birlik Partisi’ne de Zafer Partisi’ne de nal toplattı.

Rahmetli Erbakan Hoca’nın hatırı hala bu topraklarda muteber…

Yeniden Refah Partisi, Erbakan Hoca’nın aziz hatırasını ayaklar altına alan Saadet Partisi’ne böylelikle haddini bildirmiş oldu.

Bundan sebep şunu söyleyebiliriz:

İkinci Erbakan dönemi başladı.

Artık kaç yıl sürer bilemem.

Fatih Erbakan, diklenmeden dik durmayı başardığı için yarın Meclis’te olacak…

***

Ne yaptıysalar ne ettiyseler çaresiz… Kaç parti birleşirse birleşsin Erzurum seçmeni CHP’ye kapı açmadı, buyur otur demedi.

30 bin dolayında oy aldı ama herkes biliyor ki bu otuz binin en az yirmi bini FETÖ’cülerin oyu…

Yani bu seçimde de CHP Erzurum’da yok…

Mezar müdürü de çıkış yolu olmadı.

CHP, Erzurum’la vuslatını artık başka bahara erteleyecek…

Güney ilçelerde HDP’nin isteği üzerine Kılıçdaroğlu’na oy çıktı, ama hepimiz biliyoruz ki bu, film icabıydı.

Yani o oyları CHP almadı.

Halbuki aynı CHP, Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da taşlanmasına büyük ümitler bağlamış ve bunun üzerinden ciddi bir çıkış yapmayı hayal etmişti.

Olmadı, Ekrem de yetmedi işte…

İkinci turdan sonra CHP’de Kılıçdaroğlu ve anlayışı bütünüyle CHP’den tasfiye edilir ve yepyeni bir parti vücut bulursa, hiç kuşkunuz olmasın ki Erzurum, o CHP’ye buyur gel konuşalım der…

Dükkan şimdilik CHP için kapalı Erzurum’da…

***

AK Parti haklı olarak kazanmanın verdiği keyfi çıkarıyor, zafer naraları atıyor.

Eyvallah, çok da haksız sayılmazlar hani…

Lakin AK Parti Erzurum üzerine epey kafa yormak zorunda.

Birinci olmakla, en birinci olmak arasında çok fark var.

AK Parti Erzurum’da yalnızca birinci oldu, en birinci değil…

Kuzey ilçeler zaten elde var birdi, asıl AK Parti’nin Güney’de sürpriz yapmasıydı.

İşte onu beceremedi, bilakis ciddi oy kaybetti.

Dolayısıyla şimdi milletvekili olan AK Partililer zil takıp oynayacaklarına, niye Güney bize itibar etmedi sorusunun cevabını aramak zorundalar.

AK Parti en yüksek oyu Erzurum’da Pazaryolu’ndan aldı.

Oysa aynı AK Parti’nin Narman’da deve dişi gibi iki adayı vardı.

Niye o iki aday Narman’da sandıkları coşturamadı, bir bakmak lazım…

Misal; Oltu’da oylar niye düştü, bir sormak lazım…

Kuşkusuz ki AK Parti’nin en kazandığı şehirlerden biri Erzurum…

Ama aynı Erzurum, AK Parti’ye çaktırmadan aslında ihtarda bulunuyor:

İyisin ama en iyi değilsin.

AK Parti şayet şu siyaseti gütmeyecekse yani demeyecekse:

“Kuzey ilçelerin ve şehir merkezinin oyu bize yeter, varsın Güney ilçeler de HDP’ye versin.”

Evet; böyle demeyecekse -ki dememeli- oturup çıkan bu sonuç üzerine kafa yormalıdır.

Bir başka husus da şu:

Ben dahil çok kimse, “AK Parti bu şehirden Fırat’lardan bir ismi aday gösterirse Güney’de oyları siler süpürür” dedik.

Gördük büyük bir yanılgıymış.

Abdurrahim Fırat vekil seçilmesine seçildi fakat Güney’de sandıklarda oy patlaması yapamadı.

Kendisini çok severim. Kusura bakmasın. Anladık ki Fırat efsanesi, bir balonmuş…

Düşünebiliyor musunuz genç bir adam, (İslam Yıldırım) aday gösterilmediği için partilere küsüp bağımsız aday oluyor ve neredeyse yarı milletvekili oyu alıyor.

Peki arkasında koskoca AK Parti olanlar niye nal topladı, biri bana bunu anlatsın.