1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Pasif içiciler de kansere yakalanıyor!
Pasif içiciler de kansere yakalanıyor!

Pasif içiciler de kansere yakalanıyor!

Yapılan araştırmalar sonucunda yanında sigara içilen insanların da akciğer kanserine yakalandığı belirlendi.

A+A-

Erzurum Güncel- Onkoloji Uzmanı Dr. Mahmut Uçar, yanında sigara içilenlerin akciğer kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Uçar, "Akciğer kanseri, tüm dünyada erkeklerde prostat kanserinden sonra, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür" dedi

 

Onkoloji Uzmanı Dr. Mahmut Uçar, yanında sigara içilenlerin akciğer kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyledi.

 

Dünyada en sık görülen kanser türlerinden birinin akciğer kanseri olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Uçar, "Akciğer kanseri, tüm dünyada erkeklerde prostat kanserinden sonra, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür" dedi.

 

PASİF SİGARA İÇİCİLİĞİ DE ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ

 

İHA'nın haberine göre; hastalığın en önemli sebebinin sigara kullanımı olduğunu belirten Uçar, “Hastalığın yüzde 90 sebebi sigara, tütün ve tütün mamulleri kullanımıdır. Aktif sigara içiciliğinin yanında pasif sigara içiciliği de önemli bir risk faktörüdür. Yanında sigara içen ve içilmeyen kıyaslandığı zaman yanında sigara içilenlerde akciğer kanseri gelişme riski normal insanlara göre 30 kat daha fazla olmaktadır. Akciğer kanserinin gelişiminde solunan havanın kalitesi, maden işçiliği, tünel işçiliği, yer altında çalışma gibi sebepler rol almaktadır" diye konuştu.

 

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

 

Hastalığın belirtileri ile ilgili de bilgiler veren Uçar,"Hastaların yüzde 15'inde herhangi bir şikayet olmazken, bir kısmı öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam, halsizlik, yorgunluk, yeme içme bozukluğu gibi şikayetlerden yakınmaktadır. Maalesef ki hastaların yüzde 15'inde erken tanı konulabilmektedir. Hastaların büyük bir çoğunluğu bize başvurdukları zaman ileri evrede kanser hastası oluyorlar" şeklinde konuştu.

 

Tanı ve tedavi ile ilgili sürece değinen Uçar, "Tanı için biyopsi işlemleri, evrelemesi işlemlerini gibi girişimsel işlemler yapıldıktan sonra hastaların ilaçla tedavisi, uygun hastada ışınla tedavi ve uygun olan hastada da cerrahi ile tedavi yapılmaktadır. Son yıllarda kullanıma giren akıllı ilaçlar ve beraberinde imminoterapi ajanların eklenmesiyle hastaların yaşam kalitesinde artış ve hastaların iyilik hallerinde iyileşme ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.