Patates fırsatçısına çifte ceza!
Sadece iki firmanın 70 bin ton patates stoğu tespit edilmesi üzerine başlatılan inceleme, spekülatörleri köşeye sıkıştırdı.
Erzurum Güncel- Gümrük ve Ticaret bakanı Nurettin Canikli, patates fiyatlarındaki artış ile ilgili, "Fiyatların oluşumunu etkilemek ve yükseltmek amacıyla herhangi bir eylem var mı, bir işlem var mı hepsini tespit edeceğiz hem global olarak hem de firma bazında. Yakın zamanda bunu tespit edeceğiz ve kesinlikle gereken cezalar müeyyideler uygulanacak" dedi. Fiyat yükselten fırsatçılara, sebze-meyve ticaretini düzenleyen yasa ve Rekabet Kanunu'na göre iki ayrı ceza kesilecek. Patatesin piyasada yüksek fiyata satılmasına yol açan firmaları ağır para cezaları bekliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın sadece başlattığı soruşturma çerçevesinde, patatesleri stokta bekletip piyasaya sürmeyerek fiyat artışına yol açan firmalara iki ayrı ceza kesilecek. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, dün Star'a yaptığı açıklamada, sadece iki firmanın 70 bin ton patates stoğu olduğunu tespit ettilerini belirterek, müfefttişlerin inceleme başlattığını söylemişti. Firmaların, patates fiyatlarının artmasına bilinçli şekilde yol açtığı tespit edilirse, hem sebze meyve ticaretini düzenleyen kanun, hem de rekabet kanunu çerçevesinde ceza verilecek. Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca, serbest rekabeti engellemek amacıyla kendi aralarında veya üreticilerle 'anlaşmalı' uyumlu eylemde bulunması suç oluşturuyor. Bu durumda hem Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, hem de belediyeler, bu tür eylemleri ortadan kaldırmak için gerekli tedbirleri alma konusunda yetkilerini kullanabilecekler. 10 bin lira para cezası Bu çerçevede malların toptan veya perakende ticaretinde piyasada darlık oluşturma, fiyatların yükselmesine sebebiyet verme veya fiyatların düşmesine engel olmak için malların belirli ellerde toplanması, satışından kaçınılması, stoklanması, yok edilmesi, bu amaçla propaganda yapılması yasaklanıyor. Bu konularda aykırı hareket edenler ile gerçeğe aykırı analiz raporu düzenleyenler hakkında 10 bin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacak. Ayrıca Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde de, bir veya birden fazla teşebbüsün, ülkenin bütününde ya da bir bölümünde tek başına veya başkaları ile anlaşma yaparak bir malın piyasasına hakim olarak kötüye kullanması yasaklanıyor. Bu tür bir durumda Rekabet Kurumu tarafından, nihai karar tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar idarî para cezası verilebiliyor. İdari para cezası kesilen şirketlerin yöneticilerine de, şirkete kesilen cezanın yüzde 5'ine kadar idari para cezası veriliyor. Bakan Canikli katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Enflasyon ile ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Canikli, önümüzdeki aylarda düşüş olacağını belirterek, "Yani iki tane temel parametre var enflasyon rakamlarını bu noktaya getiren. Yıl sonu hedeflerimizde çok ciddi bir şaşma yok, orada bir sapma yok onu da söyleyelim. Yani yıl sonu Merkez Bankası'nın hedefi beklentisi 6.8 civarında bir oran, önce bunun altını çizelim yani enflasyon yüksek çıktı derken insanların zihninde algısında işte yani 10'a çıkmış, 9'a çıkmış gibi bir durum oluşmasın netleştirelim. Çünkü eskiden gelen biliyorsun Türkiye'nin geçmişten gelen bir enflasyon sıkıntısı var, yani böyle bir maalesef ekonominin çok gerilerde kaldı ama yani yüksek enflasyon ya da enflasyon yüksek çıktı ifadesinden geçmiş dönemlerdeki gibi bir algı içerisine girmesinler. Bütün bu yükseltilmiş rakamlarla birlikte ya da yüksek çıkan enflasyon rakamlarıyla birlikte beklenti beklenti yüzde 6.8. düşecektir çünkü iki tane temel faktör parametre var enflasyonu etkileyen, bunlardan bir tanesi biliyorsunuz gıda ürünlerindeki artış yani gıda enflasyonu, ikincisi de kurlardaki yükseliş, o da belli oranlarda mutlaka etkiliyor. Dolayısıyla ikisi de geçici konjonktürel yani hem gıda fiyatlarındaki yükselme geçici Türkiye'de ve dünyada hem de kurdaki yükselme nedeniyle bunun fiyatlara yansıması bir ölçüde yansıması nedeni, gerekçesi geçici. Dolayısıyla bunlar ortadan kalktığında ki kalkacak çünkü bu sene özellikle tarım ürünleriyle ilgili herhangi bir fiyat artışı beklenmiyor. Neden? Çünkü geçen yıl biliyorsunuz bir kuraklık yaşandı, başka nedenler de vardı ama esas neden kuraklıktan kaynaklanan bir arzda düşüş evet arzda bir düşüş meydana geldi, bir üretim daralması meydana geldi. Bundan dolayı fiyatlar bir miktar yükseldi, tarım ürünlerinin diğer ürünlerden bir farkı var yani orada eğer arz miktarı talep miktarının bir miktar altında olsa bile fiyat daha aşağı gelebiliyor ya da tam tersi yani arz miktarı talebin diyelim yüzde 10 üzerinde olursa fiyat yüzde 10 artmıyor, fiyat yüzde 50 artıyor örnek olarak söylüyorum ya da azalıyor tam tersi. Dolayısıyla böyle bir özelliği var ama bu sene inşallah yağışlar gayet iyi yani şu ana kadarki rapor edilen sonuçlara göre herhangi bir sıkıntı gözükmüyor, hemen hemen tüm alanlarda içinde şu anda bulunduğumuz ve fındığın başkenti olarak söylediğimiz bildiğimiz Giresun için de geçerli fındık için de geçerli. Geçen sene biliyorsunuz çok ciddi bir don olayıyla karşı karşıya kalmıştık ve kabuklu fındığın fiyatı yaklaşık 6,5 liradan 20 liraya kadar tırmandı. Yani 3 katına yakın bir artış meydana gelmişti, örnek olarak söylüyorum aynı şey kayısı için geçerli, birçok tarım ürünü için geçerliydi. Bu sene özellikle iklim şartlarından kaynaklanan nedenlerle bir üretim daralması beklenmiyor ve dolayısıyla buna bağlı olarak da bir fiyat yükselmesi beklenmiyor. Tam tersi üretim arzındaki artış fiyatların normal seviyesine gelmesini sağlayacak tarım ürünlerinde, gıdada dolayısıyla tam olarak arzı hale gelmiş olacak yani geçen yıl veya işte şu anda yaşadığımız o sıkıntı bu yeni dönemde meydana gelmeyecek ve fiyatlar genel seviyesine olumsuz yönde etkilemeyecek. Aynı şey kur için de geçerli, kurdaki gelişmeler özellikle doların diğer bütün para birimleri, TL dahil olmak üzere bütün para birimleri karşısında elde ettiği yukarı yönlü hareket de geçici nitekim yavaş yavaş şu anda euroya karşı dolar değer kaybetmeye başladı, TL için de geçerli. Dolayısıyla doların değer kazanması nedeniyle fiyatlar genel seviyesindeki artışın etkisi de bu şekilde ortadan kalkacak yani tetiklemeyecek, sürekli hale gelmeyeceği için de önümüzdeki dönemde daha yüksek bir enflasyon oranı beklemiyoruz. Tam tersine enflasyon rakamlarının aşağı yönlü olmasını bekliyoruz çünkü bunu bu iki faktörün belirleyiciliği ortadan kalkınca diğer göstergeler ya da diğer faktörler enflasyonu aşağı yönlü hareket ettirecek özellikte. Yani işte petrol fiyatları ve özellikle bütün gelişmiş ekonomiler dahil dünyada faiz oranlarının bazılarında negatif olmak üzere ciddi anlamda düşmesi ve aşağı yönlü hareketin olması bunlar enflasyonu aşağı çekecek olan Türkiye'deki enflasyonu ve enflasyon beklentisini aşağı çekecek olan unsurlar. Dolayısıyla bu iki faktörün olumsuz etkisi ortadan kalkınca geriye enflasyonu aşağıya çekecek gerekçeler nedenler kalıyor onlar da önümüzdeki günlerde, önümüzdeki dönemlerde bu yönde bir hareketin oluşmasına sebep olacak" ifadesini kullandı. Patates fiyatlarındaki artış ile ilgili ise Bakan Canikli şu değerlendirmeyi yaptı: "Şimdi aslında baktığımız zaman üretimde bir problem yok, geçen yıla göre artış da söz konusu patates üretiminde. Yine talepte de yani olağanın ötesinde bir talep artışı da yok, bu arz artışına, üretim artışına rağmen böyle bir fiyat artışının olması normal değil kesinlikle normal değil. Evet yani akla ilk gelen şey doğal olarak üretim zinciriyle nihai tüketim aşamasına geçene kadarki o zincir arasında orada bazı sıkıntılar yaşanmış olma ihtimali akla geliyor. Biz de bu husustan hareketle çalışma başlattık, biliyorsunuz hal kayıt sistemi var Türkiye'de ve üreticilerimiz ürünlerini buraya beyan ediyorlar ve bu sistem üzerinden işlemesi gerekiyor. Tabi şu an itibariyle bugüne kadar mesela 2014 yılında yüzde 40'ı toplam tarım ürünlerinde yüzde 40'ı beyan edildi ortalama bu civarlarda ama hızla artıyor. Bunun özelliği şu, biz üretimden tüm nihai tüketim aşamasına kadar bütün aşamaları dijital ortamda takip edebiliyoruz, izleyebiliyoruz. Yani orada bir yığılma, bir stok ya da buna benzer bir olay meydana geldiğinde bunu firma bazında tek tek takip edebiliyoruz ve ortaya çıkarabiliyoruz. Bu olay olunca yani patatesin fiyatı da çok yüksek rakamlara ulaşınca üretimde de bir hani azalma söz konusu değil, dolayısıyla buna yönelik olarak çalışma başlattık. Onunla ilgili müfettiş görevlendirdik, ilk bulgular şu an itibariyle bakın patatesin yüzde 40'ı kayıtlara girmiş yani hal kayıt sistemine girmiş, bunun şu an itibariyle yaklaşık yüzde 20'ye yakın bir bölümü stoklarda bekliyor. Yani şu an itibariyle 312 bin ton stok patates gözüküyor bugün itibariyle:" Sadece 2 firmanın stok kaydı yaklaşık 70 bin ton olduğunu vurgulayan Bakan Canikli, "Tabi şu an itibariyle henüz firmaların bu konuda fiyatları yükseltmek amacıyla bir politika izledikleri ve bu şekilde stok yöntemine gittikleri şeklinde henüz söyleyemiyoruz net olarak, talimatı verdik çalışmalar yapılıyor. Müfettişlerimizin çalışmalarından sonra ortaya çıkacak ve çok kısa süre içerisinde bunu tespit edeceğiz ve ona gerekeni yapacağız. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum bakın yeni sezon başladı" diye konuştu. Cankili şöyle devam etti: " Yeni sezon yeni üretim yavaş yavaş çıkmaya başladı ama buna rağmen halen stoklarda 312 bin ton ürün söz konusu, bu ayrıca hal kayıt sistemine girenlerin 312 bin tonu. yüzde 60'ı da girmeyenler var onları bilemiyoruz, onları takip edemiyoruz. Tabi yeri gelmişken onunla ilgili olarak da çiftçi kayıt sistemiyle bizim hal kayıt sistemini entegre ediyoruz şu anda. Yani çiftçi kayıt sistemindeki tüm bilgiler anında bizim ortama da aktarılmış olacak ve bu oran daha da yükselecek yani hal kayıt sistemine, yani dijital olarak izleyebileceğimiz takip edebileceğimiz rakam miktar bütün ürünler için geçerli patates için de geçerli daha da yükselecek. Onu çok kısa süre içerisinde tamamlamış olacağız ama şu an itibariyle patatesin yüzde 40'ı hal kayıt sistemine beyan ediliyor yüzde 60'ı beyan edilmiyor. yüzde 40'ın 312 bin tonu şu anda stokta, yani bir oranlama yaparsanız aynı miktarda o beyan edilmeyen hal kayıt sistemine girmeyen kısım için de eğer yüzde 60'ının da onların da o aynı oranda stokta olduğunu varsayarsak yaklaşık 700 bin ton stok anlamına gelir, çok ciddi bir rakam bu." "Fiyatlar yükseliyor ama stokta mallar var" diyen Canikli, şunları kaydetti: "Dediğim gibi iki tane firmanın sadece hepsi var, yani bütün bilgiler bütün tek tek bütün firmaların şu andaki kayıtlarındaki gözüken stok miktarları var. Önce elemanlarımız, müfettişlerimiz yerinde stok yapacak bu stokların fiili olup olmadığını tespit edecek, ondan sonra hareketleri izleyecek. Yani ne zaman verilmiş, tutuluyor mu talebe rağmen arz edilmesi engellenmiş mi, piyasaya verilmesi engellenmiş mi bütün yani kasıtlı olarak fiyatların oluşumunu etkilemek ve yükseltmek amacıyla herhangi bir eylem var mı, bir işlem var mı hepsini tespit edeceğiz hem global olarak hem de firma bazında. Yakın zamanda bunu tespit edeceğiz ve kesinlikle gereken cezalar müeyyideler uygulanacak. Bu çok önemli, bakın daha önceki dönemlerde bunları izlemeniz mümkün değildi, bütün tarım ürünleri için geçerli, hiçbirini izleyip üretimden tüketim aşamasına kadarki o dağıtım dahil hepsi o zincirde olan biteni izlemeniz ne firma bazında ne de miktar bazında mümkün değildi. Ama bugün bize geliştirdiğimiz sistemler imkan sağlıyor, dolayısıyla yapanı anında tespit ediyoruz anında hangi ürün için olursa olsun ama tekrar söylüyorum yani hal kayıt sistemine giren ürünler için elbette. Girmeyenler için tabi takip edemiyoruz onu ama o da yakında inşallah onu da takip edilebilir hale geçeceğiz. Hiç kimse teşebbüs etmesin, hiç kimse böyle bir niyeti varsa vazgeçsin. Nitekim bizim 3 gün önce bir açıklamamız oldu buna yönelik olarak yani stok tespit ettik üzerine gideceğiz diye ondan sonra hem fiyatlarda bir geri gelme oldu hem de stoklarda azalma meydana geldi. Bunun anlamı şu, bu kararlılığımızdan sonra bu kararlı ifadelerden sonra ki başka bakanlarımızın da açıklamaları oldu bunlardan sonra piyasaya mal vermeye başladıklarını anlıyoruz tahmin ediyoruz. Dolayısıyla hiç teşebbüs etmesinler çünkü artık biz üretimden tüketim aşamasına kadar kilogram kilogram her ürünü takip ediyoruz. Nerede depolandığını, nerede stoklandığını, hangi firmanın stokladığını, piyasaya vermediğini tespit edebiliyoruz. Dolayısıyla bu niyeti olanlar kesinlikle teşebbüs etmesinler, esasında yapılmıyordu bu belki ilk oldu eğer teorimiz, tezimiz doğru çıkarsa belki bir denemek isterler, belki acaba buna benzer geçmişte çok kullanılıyordu çünkü bunlar yani 2002'den önceki dönemlerde 70'li yıllarda 80'li yıllarda çok daha yoğun şekilde kullanılıyordu hatta fiyatı artırmak için denize döküldüğü dahi oluyordu. Yani hatırlarsanız domateslerin, salatalıkların, diğer tüm tarım ürünlerinin çünkü o tarım ürünlerinin biraz önce anlatmaya çalıştığım o özelliğinden faydalanmak amacıyla. Yani eğer ürün miktarı talep edilen miktarın yüzde 10 altındaysa fiyatlar yüzde 50 yükseliyor yüzde 10 yükselmiyor. İşte bu özelliğinden faydalanmak için piyasadan arzı azaltmak için işte bunları işte döküyorlar, yakıyorlar, imha ediyorlar ama elde ettikleri kalan ürünle elde ettikleri toplam gelir daha da artıyor. Tabi idi yani geçmiş dönemlerde, son yıllarda bunlara çok teşebbüs edilmiyordu ama belki denemek istediler acaba buradan bir yol bulabilir miyiz ve bu yolla geçmişte olduğu gibi tatlı paralar kazanabilir miyiz böyle bir şey olması kesinlikle mümkün değil, müsaade etmeyeceğiz. Önümüzdeki günlerde bu fiyatın düşüşünü bekliyoruz, daha da hızlanacağını bekliyoruz. Özellikle bizim bu çalışmamızdan sonra konuyu incelemeye başlamamız ve müfettiş görevlendirmemizden sonra hızlı bir şekilde normalleşeceğini tahmin ediyoruz." Kaynak: İHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.