Erzurum Güncel- Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Twitter'daki 'Deli Çavuş' hesabından paylaşımlarını sürdürüyor. Peker; bugünkü paylaşımında, "Size akrabam olan Mehmet Cengiz'i anlatacağım" diyerek, kamudan aldığı dev ihalelerle tanınan Cengiz Holding'in sahibi Mehmet Cengiz'le olan geçmişini anlattı. Peker, cezaevinden 1991-2002 yılları arasında başbakanlık yapan ve 30 Ekim 2020 tarihinde hayatını kaybeden Mesut Yılmaz'ın kumar kasetleri karşılığı çıktığını ve Cengiz'in anlaşmaya aracılık ettiğini iddia etti.

Peker, Mesut Yılmaz'ın kumar oynadığını iddialarına ilişkin olarak "Başbakan Mesut Yılmaz 'kumar oynamaya gitmedim' diyordu. Çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını kaybetmek istemiyordu" dedi.

Anlaşma karşılığında maddi hasarının ödenmesi için 5 milyon dolara anlaşma sağlandığını iddia eden Peker, bahsi geçen parayı ortak akrabaları olan Zafer Salman aracılığıyla aldığını söyledi. Peker, "Anlaşma sağlandı. İlk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. Kalan 2,5 [milyon] doları da ortak akrabamız olan Zafer Salman vasıtası ile teslim aldım (paralar Mehmet Cengiz tarafından Zafer Salman’ın hesabına gönderildi, bir kısmı da Zafer Salman’a elden teslim edildi) O dönem Mesut Yılmaz’ın yakını olan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin başsavcısı olan Engin Baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim" ifadelerini kullandı. Mesut Yılmaz'ın kumar kasetlerinin Mehmet Cengiz aracılığıyla kendisinin tahliyesine sebep olmasına ilişkin Peker, "Tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk" dedi.

'Kavganıza Mesut Yılmaz'ı karıştırmayın'

Peker'in iddialarında yer verdiği Mesut Yılmaz'ın çevresinde yer alan dönemin Anavatan Partisi yöneticilerine Halk TV ulaştı. "Sedat Peker, Mehmet Cengiz'le hesabını Mesut Yılmaz'ın adını karıştırmadan görsün" diyen ANAP'lı yöneticiler, "Bu konudan haberimiz yok, anlattıkları o dönem bize hiçbir şekilde yansımadı. Mesut Yılmaz, Peker'in 'beni Romanya ve Bulgaristan'a gönderdiler' dediği devlet ricalinin bir parçası değil. Devlet ricali dediği devlet gücünü arkasına alıp düzenini yürütenlerdir. Susurluk'ta ortaya çıkanlardır. Mesut Yılmaz onların üzerine giden bir devlet adamıydı. Kutlu Savaş'a hazırlattığı susurluk raporu da bunun kanıtıdır" ifadelerini kullandı.